Siyaset

'Kılıçdaroğlu'nun politikalarında terör örgütlerine bir yakınlık var'

Başbakan Yardımcısı Canikli, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun politikalarında terör örgütlerine bir yakınlık vardır. Özüne, detayına indiğinizde bunu görürsünüz." dedi. - Anadolu Ajansı

'Kılıçdaroğlu'nun politikalarında terör örgütlerine bir yakınlık var'
04-07-2017 16:47

ANKARA

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, CNN Türk canlı yayınında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki için başlattığı yürüyüşe yönelik soru üzerine Canikli, barışçı olmak şartıyla tüm yürüyüşlerin kendini ifade etme biçimi olarak normal olduğunu ancak adalet arayışının hukuki bir yolu olduğunu söyledi.

Yargının bir casusluk faaliyetiyle ilgili verdiği mahkumiyet kararı bulunduğuna dikkati çeken Canikli, şöyle konuştu:

"İstedikleri kadar yürüsünler, huzuru bozmadıkça, toplumsal güvenliği tehdit etmedikçe herhangi bir sıkıntı yok. Ancak yürüyüş gerekçelerine bakmak gerekiyor. Adalet için yürüdüklerini söylüyorlar. Tüm sistemlerde adaletin nasıl aranması gerektiği, hakkın tesisi için neler yapılması gerektiği çok net şekilde bellidir. Anayasa ve yasalarla belirtilen yöntemlerin dışında başka yöntemlerle verilmiş herhangi bir kararı değiştirmeye kalkarsanız, bu meşru bir hak arama yöntemi olmaz. İlk derece mahkemesi olarak verilen bir kararı temyiz edebilirsiniz, daha sonra bireysel başvuru çerçevesinde anayasa mahkemesine taşıyabilirsiniz, oradan insan hakları mahkemesine götürebilirsiniz. Sistem bunu gerektiriyor. Karar değişecekse ancak bu süreçte değişebilir. İster yürüyüş, ister gösteri başka herhangi bir şekilde mahkemenin kararını değiştirmeye çalışıyorsanız bu legal değildir. Bu doğrudan kuralların ihlal edilmesidir."

"Marjinal gruplar devreye girmeye başladı"

Söz konusu yürüyüşün, CHP'nin siyasi hedeflerine ulaşması açısından hiçbir şekilde başarılı olmadığını söyleyen Canikli, marjinal grupların da devreye girmeye başladığını dile getirdi.

Canikli, bu tür ortamların terör örgütleri için fırsat niteliğinde olduğunu belirterek, "Terör örgütleriyle çok yakın bağlantılı grupların sokağa inecekleri kesin, tartışmasız. Sivil görünüm altında. Bunu engelleyemezsiniz." dedi.

CHP'nin Kemal Kılıçdaroğlu dönemine kadarki politikalarının çok farklı olduğuna dikkati çeken Canikli, şunları kaydetti:

"Sayın Kılıçdaroğlu'nun politikalarında terör örgütlerine bir yakınlık vardır. Özüne, detayına indiğinizde bunu görürsünüz. Terör örgütlerine yakın duran kesimlerle doğrudan ilişki içinde olduklarını biliyoruz. Hemen hemen tüm terör örgütleriyle. Gezi olaylarında sokakları terörize eden marjinal ve terör örgütleriyle çok yakından bağlantılı kesime inanılmaz destek verdiğini biliyoruz. CHP'li yetkililerin onlarla birlikte taş atmak dahil güvenlik güçlerine karşı durduğu görüntüleri hepiniz hatırlayın. CHP milletvekillerinin öldürülen teröristlerin cenazelerinde nasıl göz yaşı döktüğü, ağıt yaktıkları herkes tarafından biliniyor. 17-25 Aralık hadiselerinde Sayın Kılıçdaroğlu birtakım tapeleri grup toplantısında Mecliste yayınlandı. Bu tapeleri doğrudan FETÖ verdi, çünkü onlar üretmişti, onlar montajlamıştı."

"ByLock kullandığı tespit edilen ve bu şekilde bize bildirilen bir kişi yok"

FETÖ'nün devletin kritik noktalarında uzantılarının hala olup olmadığına ilişkin soru üzerine Canikli, belirlenen kriterler çerçevesinde, terör örgütüyle bağlantısı olduğu kurallara uygun bir şekilde tespit edilenlerin tamamının ihraç edildiğini, tespit edildikçe de ihraçların gerçekleştirildiğini bildirdi.

Canikli, söz konusu terör örgütünün çok özel ve başarılı bir şekilde "kendini gizleme" yöntemi uyguladığını vurgulayarak, "Belli amaçlar için hiçbir şekilde iz bırakmayan, özel kripto elemanlar yetiştirmiş ve yerleştirmiş. Bilmiyoruz bunları. Hiç iz bırakmamışlar, okullarında okumamış, derneklerinde faaliyette bulunmamış, ByLock kullanmamış, Bank Asya ile herhangi bir ilişkisi yok. Bilinen kriterleri kullandığınız zaman tespit edemiyorsunuz. Ama çok özel yöntemlerle tespit edebiliyorsunuz." diye konuştu.

"FETÖ'nün siyasi ayağı olabilir mi?" sorusunu Canikli, "Bugün itibarıyla milletvekili ve bakan dahil, aktif olarak ByLock kullandığı tespit edilen ve bu şekilde bize bildirilen bir kişi yok." şeklinde yanıtladı.

"Stokçuların elinde patlatıyoruz"

Et ithalatında gümrük vergisinin düşürülmesi nedeniyle üreticilerin yaşadığı kaygıya ilişkin bir soru üzerine de Canikli, gıda ürünlerinin fiyatlarındaki istikrarsızlık ve dalgalanmanın geçici olmasına karşın enflasyon üzerinde çok ciddi bir baskı oluşturduğunu dile getirdi.

Canikli, bu baskının ortadan kaldırılması için hükümetin son aylarda yoğun bir çaba içinde olduğunun ve bir noktaya geldiğinin altını çizdi.

Tarıma çok ciddi destekler verdiklerini vurgulayan Canikli, bunun fiyat dalgalanmalarıyla bağlantısının bulunmadığını, desteklerin bütün tarım ürünleri için geçerli olduğunu söyledi.

Canikli, şöyle devam etti:

"Diyelim ki, bir ürünün üretim arzında bir miktar azalma ihtimali ortaya çıkınca, spekülatörler ve stokçular devreye giriyor, fiyatı çok yükseltiyorlar. Buradaki mücadele esas itibarıyla stokçulara ve spekülatörlere karşı sürdürülüyor. Ne yapıyoruz burada? Yüzde 10'luk ihtiyacımız var, onu hemen ilgili kurumlara vergisiz ithalat etme imkanı veriyoruz. Dolayısıyla bu adım piyasada fiyatı regüle etme imkanı sağlıyor ve stokçuların ellerinde patlamasına neden oluyor. Stokçuların elinde patlatıyoruz, patlatmaya devam edeceğiz."

"Bankaların mevduat kapma yarışı yanlış"

Canikli, bankaların uyguladığı faiz oranlarına yönelik bir soru üzerine, yüksek faiz oranlarıyla istenilen büyüme rakamlarının tam olarak yakalanamayacağını söyledi.

Üretimin önündeki en büyük engellerden birinin faiz olduğuna dikkati çeken Canikli, "Bu enflasyon için de geçerli. Burada sadece bankalar değil, kim yetkiliyse herkesin üstüne düşeni yapması gerekir. Bu noktada bankaların da önemli rolleri var. Sıkıntı şuradan kaynaklanıyor; Bankalar mevduat kapma yarışına giriyorlar, faizi yükseltiyorlar. Bunun hiç kimseye faydası yok. Bunu yaptığımız zaman mevduat ve kaynak miktarı artacak mı? Artmayacak, sadece yer değiştirecek. Dolayısıyla böyle bir yarış yanlıştır. Mevduatı kapmak için faiz oranlarının yükseltilmesi sonucunu doğuracak bir politikaya kesinlikle izin veremeyiz." dedi.

"Not artırmışlar, eksiltmişler çok ilgilenmiyoruz"

Canikli, kredi derecelendirme kuruluşlarının bu notları değiştirip değiştirmeyeceği hususuyla ilgilenmediklerini ve bunu önemli görmediklerini dile getirdi. Başbakan Yardımcısı Canikli, şunları kaydetti:

"Derecelendirme kuruluşları, özellikle en sıkıntılı dönemimizde, her taraftan saldırılarla karşı karşıya kaldığımız bir dönemde rasyonel olmayan gerekçelerle ekonomimize sabotaj amacıyla notlarımızı düşürdüler. Biz bunun kasıtlı olduğunu düşünüyoruz. Onlar Türkiye ile ilgili not artırmışlar, eksiltmişler çok ilgilenmiyoruz. Hatta, böyle kalsın artırmasınlar, istemiyoruz. Onlara rağmen CDS'lerimiz (credit default swaps - kredi risk primi) şu anda 180'lere düşmüş durumda. CDS'lerimiz 15 Temmuz'dan önceki seviyelerin de altına, 2005'teki düşük seviyelere indi."

"Rusya ile hiçbir problem yok"

Canikli, uçak krizi sonrası Rusya ile ilişkilere yönelik bir soruya karşılık verirken de bu ülkeyle şu anda siyasi ve ekonomik olarak hiçbir problemin bulunmadığını ifade etti.

İki ülkenin de menfaatine çok güzel ilişkilerin sürdüğünü belirten Canikli, "Hemen hemen uçak krizi öncesine döndüğümüzü söyleyebiliriz. Domatesle ilgili bir durum var ama diğer işlemler arasında onun payına baktığımızda çok önemli değil ama sembolik hale geldi. Dolayısıyla şu anda o hadiseden (uçak krizi) önceki konuma, hatta bazı alanlarda daha da ileriye geçmiş durumdayız." dedi.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER