CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri'de bulunan Sanayiciler Derneği, Kırmızı Et Üreticileri Birliği, Esnaf ve Sanatkarlar Derneği, Lokantacılar ve Pastacılar Odası, Özel Okullar Birliği Derneği, İşçi Emeklileri Derneği, Veteriner Hekimler Odası, Gıda Mühendisleri Odası ve Koop-İş Şubesi Başkan ve temsilcileri ile video konferans aracılığıyla görüşerek, sorularını yanıtladı.
Görüşmede, sicil affına değinen Kılıçdaroğlu, bununla ilgili yasa teklifi verdiklerini ancak iktidar tarafından kabul edilmediğini belirterek, "Şöyle bir sıkıntısı var bu işin, durumu iyi olan, çekini, bonosunu zamanında ödeyen birisine kredi veriyorsunuz. Bunun krediye zaten ihtiyacı yok ki. Bu krediyi alıyor koşa koşa gidiyor, dolara yatırıyor, orada tutuyor. Ama asıl ihtiyaç duyan geçmişte herhangi bir nedenle bir bonosunu veya çekini ödeyememiş biri kredi almaya gidiyor banka 'hayır sen kara listedesin sana kredi ödemem' diyor." ifadelerini kullandı.
Özellikle pandemi sürecinde bunun uygulanmaması gerektiğini ifade ettiğini ve bundan sonra da ifade edeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaklaşık 1 milyon 700 bine yakın iş yeri kapandı. Lokantaydı, kahvehaneydi, pastaneydi, berber dükkanıydı, kuafördü, servisçiydi, kamyon şoförüydü... Bu mesleklerin bir özelliği günlük yaşarlar. Lokanta sahibi o gün elde ettiği gelirle geçimini sürdürmeye çalışır. Yanındaki işçinin gündeliğini öder, masrafını öder ve kalan kısmına da bir sonraki gün, hafta veya yılın hesabını yapar. Rahmetli Özal esnaf için derdi ki, 'Orta direk. Orta direk güçlenirse devlet ayakta kalır, Türkiye'de huzur olur." Şimdi 'orta direk' diye direk kalmadı ortada."
Devletin en azından 3 ay süreyle buraların kiralarını ödemesi gerektiğini söylediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, bunun devlete öyle büyük bir yük getirmediğini, hesabını yaptıklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Esnafın veya çiftçinin banka borçlarını bir yıl süreyle yeniden yapılandır. Hadi borcunu ödeyemiyorsan sosyal devlet olarak 'Faizini ben ödeyeceğim' dersin. 'Pandemi geldi sıkıntıya düştünüz hepinizi biliyorum ama borçlarınızı yeniden yapılandırdım, bir yıl süreyle oluşan faizi ben öderim.' Çağırın bütün bankaları 'Pandemi süreci var bu faizi devlet olarak ben ödeyeceğim indirin bakayım bunu.' Hepsi indirir emin olun. Faizini de devlet olarak ödersiniz. Böylece esnafla ya da sanayiciyle devlet arasındaki güven pekişmiş olur. Bir esnaf geçen, '40 yıldır bu devlete vergi veriyorum, 40 gün bana bakamadı' diyor. Evet 40 gün bakamadı. Devletin 3 ayda içeride ödediği faiz 38 milyar lira. Bunun yarısıyla bütün bu işlerin tamamını yapmak mümkün. Bir avuç faizciye ödüyorsun 38 milyar lirayı ama 1 milyon 803 bin esnafın sorununu çözmüyorsunuz."
"Nasıl olur Türkiye bunları ithal eder"Kılıçdaroğlu, tarım ve hayvancılık sektörünün ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunun altını çizdi.
Bu konuda sağlıklı ve tutarlı bir planlamanın olmadığını da bildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Siyasete atıldıktan sonra benim açımdan en büyük şaşkınlık Türkiye Cumhuriyeti devletinin saman ithal etmiş olmasıydı. Hatta geçen günlerde bir şey daha oldu ay çiçeği çekirdeğinin kabuklarını da ithal ettik. Hayvancılıkta kullanılacakmış. O kadar bereketli ovalarımız, tarlalarımız var. Suyumuz, güneşimiz, insanımız var. Nasıl olur Türkiye bunları ithal eder halde anlamakta zorluk çekiyorum. Hayvancılık konusunda sağlıklı ve tutarlı bir planlama uygulansaydı bu ülkede sadece Türkiye değil, Orta Doğu'yu da beslerdik."
Emeklilik yaşının uzatılması, prim ödeme gün sayısının artırılmasına rağmen sistemdeki açığın her aşamada büyüdüğünü savunan Kılıçdaroğlu, "Dolayısıyla cesaret edip bunu yeniden yapılandıramıyorlar. Ama yapılandırılması lazım. Çünkü bir süre sonra bunlar ödenemez noktaya gelecek." dedi.
Stopaj sorunuKılıçdaroğlu, özellikle kira ödeyen esnafın stopaj sorunu bulunduğuna dikkati çekerek, "Kira gelirinden kesilmesi gereken vergiyi 'Esnaf yatırsın' diyorlar. Kira sahibi, 'Ben alacağım kiraya bakarım, stopaj senin sorunun' diyor. Stopaj esnafın sırtında kalıyor bunun kalkması lazım." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, görüşmede 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile ilgili değerlendirmelere ilişkin, "5510 sayılı kanunun işçinin, emeklinin aleyhine olduğunu söylediniz. Zaten öyleydi. Ama bu uyarı yapıldığı zaman kimse buna inanmadı. Ne zaman ki düşük emekli aylıkları alındı o zaman fark edildi. Şimdi şöyle bir tabloyla karşı karşıyayız, dünyanın her tarafında fazla prim ödeyen fazla aylık alır, biz de ise fazla prim ödeyen daha düşük emekli aylığı alıyor." dedi.
"18 yılda 11 kez değişti"Eğitimin bir topluma sınıf atlatan en önemli unsur olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, ancak eğitim politikasının 18 yılda 11 kez değiştiğini, çocukların denek olarak kullanıldığını söyledi. 4+4+4 eğitim sistemine de değinen Kılıçdaroğlu, bunun Bakanlar Kurulunda görüşülmediğini, buna ilişkin kanun teklifini veren 5 milletvekilinden hiçbirinin eğitimci olmadığını kaydetti.
Bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmayı anımsatan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Diyorlar ki 'Avrupa'nın en büyük havaalanını yaptık'. Eyvallah alkışlıyoruz. 'En güzel otoyolları yaptık'. Alkışlıyoruz. 'En güzel hastaneleri yaptık'. Alkışlıyoruz. Bu konuşmayı yaptım Bütçede. AK Parti milletvekillerine şunu sordum, siz bu hastanelerin, bu havaalanlarının kaça yapıldığını biliyor musunuz? Hiç kimse bilmiyor. Ama siz vergi veriyorsunuz, neden paranızın nereye harcandığını sormuyorsunuz?"
Kaynak: AA
dikGAZETE.com