Dünya

'Kıbrıs'ta göstermelik önerilere sıcak bakılmamalı'

KKTC Başbakan Yardımcısı Özersay, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin doğal gaz konusunda öne sürmesi muhtemel "ağzına bir parmak bal çalma anlamına gelecek önerilere" sıcak bakılmaması gerektiğini söyledi.

'Kıbrıs'ta göstermelik önerilere sıcak bakılmamalı'
07-08-2019 14:17
Ankara

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Anastasiadis'in 9 Ağustos Cuma günü yapacağı görüşmeden kapsamlı çözüm bağlamında beklentisi olmadığını belirterek, Rum tarafının Kapalı Maraş ile ilgili süreçlere dahil edilmemesi ve doğal gaz konusunda öne sürmesi muhtemel "ağzına bir parmak bal çalma anlamına gelecek önerilere" sıcak bakılmaması gerektiğini söyledi.

Özersay, 11. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Ankara'da bulunduğu sırada AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Akıncı ile Anastasiadis'in 9 Ağustos Cuma günü yapacağı gayriresmi görüşmenin açık bir gündemle düzenlendiğini belirten Özersay, "Benim tahminim, güven yaratıcı önlemlerle ilgili olarak bazı konuların konuşulacağı, belki kararların alınacağı bir toplantı olur. Kapsamlı çözüm müzakereleri veya kapsamlı çözüm bağlamında bir yere gidişle ilgili çok fazla bir beklentim olmadığını üzülerek söylemek zorundayım." ifadelerini kullandı.

"Kıbrıs Rum liderliği Kapalı Maraş konusuna dahil edilmemeli"

Özersay, Kıbrıs Rum tarafının görüşmede çok büyük ihtimalle Kapalı Maraş ile ilgili süreçte yer almalarını sağlayacak bazı hamleler yapmaya çalışacağını söyleyerek, KKTC hükümetinin bu durumu doğru bulmadığını vurguladı.

Kapalı Maraş konusunda Kıbrıs Rum tarafının her zaman engelleyici konumda devreye girdiğini belirten Özersay, şöyle devam etti:

"O yüzden Kapalı Maraş'ın geleceğiyle ilgili olarak tam da KKTC hükümeti adım atma aşamasındayken ve bazı adımlar atmışken, Kıbrıs Rum liderliğini bu işin içine dahil etmemek gerekmektedir ama bu taleple geleceklerdir muhtemelen. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı'ndan beklentimiz buna izin vermemesidir. Eğer KKTC hükümetinin doğru bulmadığı, sıcak bakmadığı bir gelişme yaşanırsa Kapalı Maraş konusunda, bizim de ona göre KKTC hükümeti olarak başka tavrımız olacaktır."

Rum tarafının bir yandan Türk tarafını Ada'daki doğal gaza ilişkin sürecin dışında tutmaya çalışırken diğer yandan Kapalı Maraş'ta söz hakkı istemesinin kabul edilebilir olmadığını dile getiren Özersay, "Doğal gaz konusunda sahada yaptığımız faaliyetlerin yani bizim de kazı yapar noktaya gelmemizin önüne geçmek isteyecektir Kıbrıs Rum siyasi liderliği. Bunu durdurmak için bazı önerilerle gelecektir. Bazı hamleler yapmaya çalışacaktır." diye konuştu.

Özersay, bu konuda dikkat edilmesi gereken hususu ise şöyle anlattı:

"Eğer bize 'iki toplumlu bir komite kuralım doğal gaz konusunda, bu konuları da kendi aramızda konuşuruz' gibi bir öneriyle gelirlerse buna sıcak yaklaşılmaması gerekir çünkü bizim istediğimiz şey, iki taraf arasında bu konuda sadece bir diyalog olması değil. Doğal gaz konusu bizim de sahip olduğumuz kaynaklarla ilgili olduğu için karar alma sürecinin birlikte olması gerekir.

Bizim o karar alma sürecinin bir parçası olmamız gerekir. Onun hangi şirketlerin eliyle, ne zaman, nasıl çıkarılacağını, şirketlerin alacağı yüzdeliği, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların alacağı payların ne olacağını oturup konuşmamız gerekir. Bu anlamda etkili ve yetkili bir mekanizma oluşmadığı sürece doğal gaz konusunda dışlanmışız demektir. Bunun dışındaki etkisiz, yetkisiz, bir rolü olmayan, göstermelik ağzına bir parmak bal çalma anlamına gelecek önerilere doğal gaz konusunda sıcak bakılmaması gerektiği düşüncesindeyim ve bu uyarıyı yapma ihtiyacı hissediyorum."

KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığının, doğal gaz konusunda karar almaya yetkili ve etkili ortak komite kurulması önerisini birlikte hazırlayıp Rum tarafına sunduğunu hatırlatan Özersay, "Eğer iyi niyet varsa olumlu yaklaşırlar ama şu ana kadar verdikleri mesaj, bunu kabul etmeyecekleri yöndedir. O yüzden yapacakları başka önerilerle bunu sulandırmalarına müsaade etmemek gerektiği kanaatindeyim." değerlendirmesinde bulundu.

Özersay, kapsamlı müzakerelerin başlaması için Rum tarafının Türk tarafından sahada yaptığı çalışmaları durdurmasını istediğine işaret ederek, "Bizim derdimiz müzakere değil ki. Müzakere etmek için müzakere etmek statükonun devamı anlamına geliyor. Bir çözüm olacaksa müzakere edilir." dedi.

"Kapalı Maraş'ta Kıbrıslı Rumların mülkiyet hakkına halel gelmeyecek"

Kapalı Maraş'ın KKTC'nin bir parçası ve Kıbrıs Türk Silahlı Kuvvetlerinin kontrolünde askeri bölge olduğuna dikkati çeken Özersay, "Burada yetki icra eden biziz. Tabii ki biz buranın artık bir süre sonra, üstelik 50 yıl sonra, askeri bölge değil sivil bir bölgeye dönüştürülmesine karar verebiliriz." dedi.

Özersay, bununla birlikte mülkiyete dair adımlar atılması gerekeceğini belirterek, "Kıbrıslı Rumların mülkiyet hakkına halel gelmeyecek şekilde davranacağımızı baştan söylüyoruz." diye konuştu.

Kıbrıslı Rumların 1974'ten sonra KKTC'de terk ettiği taşınmaz malların, Kıbrıslı Türklere bundan bir süre sonra Türkiye'den iş gücü olarak gelenlere verildiğini ve geçen zamanda bu malların kullanımı çerçevesinde başka bazı hakların doğduğunu anlatan Özersay, taşınmazların eski mal sahiplerine iadesinin bugün gerçekçi olmadığını söyledi.

Bu noktada tazminatla çözüm yoluna gidildiğini ancak Kapalı Maraş'ta durumun farklı olduğunu ve 1974'ün ardından Maraş'taki malların başkasına verilmediğini vurgulayan Özersay, sonradan buranın kullanımını alan insanların başka haklarının gelişmesinin söz konusu olmadığına dikkati çekti.

Kıbrıs'ta suçluların iadesi, kilise, manastır ve Osmanlı eserlerinin restorasyonunun yapılması, kayıp şahısların bulunması gibi konularda iş birliği yürütüldüğüne değinen Özersay, Ada'da karşılıklı güveni oluşturacak tek unsurun hayata dair konularda yapılan iş birliği olduğunu belirtti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER