Gündem

'KHK'lar ile devletin darbeci üreten yapısına müdahale ediliyor'

Başbakan Yardımcısı Kaynak, Kanun Hükmündeki Kararnameler ile devletin yeniden yapılandırıldığı eleştirilerine ilişkin,

'KHK'lar ile devletin darbeci üreten yapısına müdahale ediliyor'
05-08-2016 00:52

ANKARA

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, A Haber'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından, İstanbul Yenikapı'da pazar günü yapılacak Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ne katılarak birer konuşma yapmaları için davet edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tavırlarına ilişkin soru üzerine Kaynak, şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın çağrısının sebebi, 15 Temmuz hain darbe girişimine milletin, milletin mensubu milletvekillerinin, partilerin ortaklaşa tepki göstermesi ve ortaklaşa bir duruş sergilemeleriydi. Dolayısıyla bir partinin, bir hükümetin tek başına karşı koyduğu bir girişim değildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın davetinin sebebi bu. Nasıl 15 Temmuz'da birlikte karşı koymuşsak, mesajımızı da yine bu darbe teşebbüsçülerine, bu hainlere birlikte gösterelim." dedi.

"Kılıçdaroğlu önemli işler yaptı"

Darbe teşebbüsünün olduğu gece CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin ve daha sonra HDP Eş Genel Başkanı'nın darbeye karşı duruşlarının çok önemli olduğunun altını çizen Kaynak, şunları kaydetti:

"Darbeye karşı duruşlarını aslında devam ettiriyorlar. Sayın Bahçeli bu sebeple önemli bir iş yapıyor. Sayın Kılıçdaroğlu da bu arada güzel, önemli işler yaptı. Kılıçdaroğlu'nun bu darbe gecesinden itibaren takındığı, zaten öyle olduğuna inandığımız anamuhalefet partisi genel başkanının demokrat tutumunu, millet iradesinin yanında olduğunu gösteren tutumunu Yenikapı'da göstermesini biz arzu ederdik." ifadesini kullandı.

"Devletin yapısı değişmiyor"

Başbakan Yıldırım ile telefonda görüşen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Kanun Hükmündeki Kararnameler ile devletin yeniden yapılandırıldığı, muhalefetin yeterince görüşü alınmadığı, fikrinin sorulmadığı" şeklindeki ifadelerine ilişkin olarak da Kaynak, "Devletin yapısı falan değişmiyor. Devletin, darbe üreten, darbeci üreten yapısına müdahale edilmeye çalışılıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Darbe girişimi sırasında 239 vatandaşın şehit edildiğine, binlerce insanın yaralandığına, Cumhurbaşkanı'nın canına kastedildiğine, Başbakan'ın aracının tarandığına dikkati çeken Kaynak, "Kanun Hükmündeki Kararnameyle kimseden bir şey kaçırıldığı yok. Kanun Hükmünde Kararname, aldığı yetkiye göre yaygın şiddet hareketlerinin bir daha olmaması, kamu düzeninin bu şekilde bir daha bozulmaması için gerekli tedbirleri alıyor." dedi.

Darbenin siyasi ayağı olduğu iddiaları

Kaynak, "Darbenin siyasi ayağının olduğu" iddialarının hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:

"Darbecilerin, aktif siyasette bulunan siyasetçilerle yoğun bir bağlantısı olduğunu söyleyemeyiz. TBMM'de o akşam bütün partilerin duruşu bunu gösterdi. Herkes oradaydı, herkes bombaların altında dimdik durdu. Herkes millet iradesine sahip çıktı ama onun dışında siyasi parti içinde seçilmiş veya seçilmemiş, önemli etkili yerlerde kişiler var mıdır, bunlara da zaman içinde siyasi partiler bakmaya başlamışlardır. 'MHP Kongresi'ni bunlar manipüle etmeye çalışıyor' diye iddialar vardı. Dolayısıyla o alanda önümüzdeki günlerde bir kısım emareleri göreceğiz diye düşünüyorum."

"(Okyanus ötesi) cümlesini hatırlatırım"

"CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ve MHP'li bazı eski milletvekillerine ait olduğu öne sürülen görüntülerde de FETÖ'cü yapının parmağının olduğu savcılık makamlarınca işaret ediliyor. Bununla ilgili değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Kaynak, şu yanıtı verdi:

"Sayın Baykal, bu olaydan birkaç gün sonra basın toplantısı düzenledi ve genel başkanlıktan istifa etti. İstifa ederken kullandığı 'Okyanus ötesi' cümlesini hatırlatırım. Demek ki o zaman da bu kaygıyı, kendisi de duymuş. Sonra bu kaygısının yersiz olduğunu söyledi. Bu ihanet hareketinin herkesi fişlediği, herkesin görüntülerini aldığı sonra bunlarla şantaj yaptığı bilinen bir gerçek. Dolayısıyla siyaseti manipüle etmeden başka bir şey yapmanın pek mümkün olmadığını gördükleri için... Bu konuda bir hüküm veremem, konu savcılıkta ve yargı makamlarında. Türkiye'de bu derecede görüntü kaydetmek, iletişim tespit etmek ancak çok önemli kurumların yapabileceği şeydir. İstihbarat teşkilatı, Emniyet İstihbarat ya da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu gibi. Bunlar biliyoruz ki bu zihniyetin, paralel polislerinin, paralel mühendislerin ellerindeydi. Ben çok muhtemel gördüğümü söylüyorum ama konu yargıda olduğu için 'evet kesinlikle odur' demiyorum."

Muhabir: İlhan Toprak-Enes Kaplan-Mümin Altaş

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER