Dünya

'Keşmir sorunu Keşmir halkının kararıyla çözülür'

Dr. Fai, "Pakistan, Hindistan, ABD ve Birleşmiş Milletler önemli birer aktör olsa da Keşmir sorunu bu aktörlerle değil, Keşmir halkının kararıyla çözülür." dedi.

'Keşmir sorunu Keşmir halkının kararıyla çözülür'
19-09-2019 14:17
Washington

Dünya Keşmir Farkındalık Forumu Genel Sekreteri Dr. Ghulam Nabi Fai, "Pakistan, Hindistan, ABD ve Birleşmiş Milletler (BM) önemli birer aktör olsa da Keşmir sorunu bu aktörlerle değil, Keşmir halkının kararıyla çözülür. Bölge halkının geleceği, orada yaşayan 22 milyon insanın ne diyeceğine bağlıdır." dedi.

ABD merkezli Dünya Keşmir Farkındalık Forumunun Genel Sekreteri Fai, AA muhabirine, Cammu Keşmir'de yaşananlara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Hindistan'ın son bir yıldır bugünlere hazırlık yaptığını ve belirli bölgelerde hapishaneler kurduğunu belirten Fai, Hindistan Başbakanı Narendra Modi hükümetinin Keşmir'e tanınan özel statünün kaldırılmasıyla Keşmir halkının göstereceği haklı tepkileri, haksız hale getirmek amacıyla planlı bir çaba sarf ettiğini kaydetti.

Fai, Modi hükümetinin Keşmir'e paramiliter birlikler gönderdiğini, böylelikle bölge halkını provoke etmeyi ve yapılan haklı eylemlere şiddet karıştırarak müdahaleyi meşrulaştırmaya çalıştığını söyledi.

Bu paramiliter birliklerin, Modi'nin de üyesi olduğu Hindistan Halk Partisi'ne (BJP) ait milis güçler olduğuna işaret eden Fai, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu birlikler, Modi hükümeti tarafından Keşmir'de kaos çıkartmak ve Keşmir halkının düzenlediği eylemlere şiddet karıştırarak bunları yasa dışı hale getirmek maksadıyla gönderildi. Ayrıca Keşmir halkını provoke eden faaliyetlerde de bulunuyorlar. Gece evler basılarak, yaşları 15 ile 30 arasında değişen 6 bin erkek çeşitli hapishanelere gönderildi, bu rakam şu an 20 bine ulaştı."

"Modi çok tehlikeli adımlar atıyor"

Fai, Hindistan'ın, özel statüsünü kaldırmak suretiyle özerk olan Keşmir topraklarını "kendine ait bir şehirmiş" gibi Hindistan yasalarıyla yönetmeyi ve bölgenin demografik yapısını değiştirmeye çalıştığını vurguladı.

Modi hükümetinin Keşmir politikalarının Hindistan'ın kurucu babası Mahatma Gandi ile bile çeliştiğine dikkati çeken Fai, "Gandi, 1947'de Keşmir'de şiddetli sorunlar yaşandığında bölgeyi ziyaret ederek, orada binlerce Hindunun Müslümanların evinde kaldığını ve güven içinde yaşadığını görmüş, Keşmir'e karşı çok daha hassas davranmıştı. Ancak Modi öyle değil, ırkçı ve nefret içerikli söylemlerle çok tehlikeli adımlar atıyor." diye konuştu.

"Keşmir'in uluslararası platformlarda dile getirilmesi umut verici"

Fai, Keşmir sorunun başta BM ve uluslararası platformlarda dikkati çekmeye başladığının ve bu durumun Keşmir halkına umut verdiğinin altını çizerek, şunları söyledi:

"Keşmir'de yaşananlar, BM başta olmak üzere uluslararası platformlarda ve siyasi çevrelerde dile getirilmeye başlandı. Özellikle şu anki BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, 'Keşmir meselesinin BM Güvenlik Konseyinde tartışılması ve BM nezdinde çözülmesi gerektiği' şeklindeki açıklaması oldukça umut verici. Guterres'ten önceki BM Genel Sekreterleri böyle bir açıklamada bulunmaktan kaçınıyordu.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) konuya ilişkin bir görüşme de yapıldı. Bu oldukça büyük bir adım çünkü Keşmir'i ele alan en son BMGK görüşmesi 70'li yıllarda yapıldı. Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, Pakistan Başbakanı İmran Han ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşme esnasında, Pakistan ve Hindistan arasında Keşmir için arabuluculuk yapmayı teklif etmesi de çözüme ulaşma açısından diğer umut verici bir durum."

"Keşmir liderliği, görüşmelere dahil edilmeli"

Uluslararası platformlarda konuya dair yapılan görüşmelerin yanı sıra Keşmir liderliğinin de bu görüşmelere dahil edilmesinin önemine işaret eden Fai, "Pakistan, Hindistan, ABD ve BM önemli birer aktör olsa da Keşmir sorunu bu aktörlerle değil, Keşmir halkının kararıyla çözülür. Bölge halkının geleceği, orada yaşayan 22 milyon insanın ne diyeceğine bağlıdır." değerlendirmesinde bulundu.

"KeÅŸmir, geleceÄŸini referandumla belirlemeli"

Fai, yapılan görüşmelere, BM nezdinde tarafsız ve barışçıl olduğu bilinen gözlemcilerin de katılması gerektiğine dikkati çekerek, Pakistan, Hindistan ve Keşmir liderliği arasında ve BM gözcülüğünde yapılan görüşmeler neticesinde Keşmir'de bir referandum yapılması gerektiğini vurguladı.

Keşmir liderliğinin, referandumun neticesinde çıkan her türlü karara uyacağının altını çizen Fai, "Keşmir, geleceğini referandumla belirlemeli. Böylelikle Keşmir halkı, bağımsız olmak, Pakistan'a katılmak veya Hindistan'ın bir parçası olarak kalmak konusunda kendini ifade etmiş olacaktır. Keşmir liderliği, sonuç ne olursa olsun halkın verdiği karara saygı duyacaktır." diye konuştu.

Erdoğan, İslam dünyasının hassasiyetini yansıtabilir

Fai, Hindistan'ın işlediği insan hakları ihlallerinin yayılmaması amacıyla Keşmir'de uyguladığı internet kesintilerine atıfta bulunarak, Müslüman ülkelerine konuyu mümkün olan her platformda dile getirmeleri çağrısında bulundu.

Müslüman ülkelerin Keşmir konusundaki tutumunun büyük önem arz ettiğini belirten Fai, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye de dahil olmak üzere Suudi Arabistan, Pakistan, Kuveyt ve birkaç ülke daha Keşmir için uzun zamandır çaba sarfediyor. Zaten bu konuda eylülün sonuna doğru yuvarlak masa görüşmelerimiz olacak. Bu toplantılara Türkiye de katılacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu an İslam İşbirliği Teşkilatı Başkanı olarak Keşmir konusunda acil bir toplantı düzenleyerek, Modi hükümetine İslam dünyasının Keşmir konusundaki hassasiyetini yansıtabilir. Ayrıca BM Genel Toplantıları'nda da gündeme getirerek, konuya daha fazla dikkati çekebilir."

"Görüşmeler niye detaylı şekilde açıklanmadı bilmiyoruz"

Fai, Pakistan ve Hindistan arasında şu ana dek 155 yuvarlak masa toplantısı düzenlendiğini ancak hiçbirisinden ciddi sonuç çıkmadığını dile getirdi.

Buna gerekçe olarak Keşmir'den hiçbir temsilcinin söz konusu toplantılara davet edilmemesini gösteren Fai, İslamabad ve Yeni Delhi arasında yapılan görüşmelere dair hiçbir bilgi verilmemesine tepki gösterdi.

Fair, Pakistan veya Hindistan arasında yapılan bu 155 görüşmenin ana sebebini bilmediklerini ifade ederek şunları kaydetti:

"Bu görüşmeler, Pakistan ve Hindistan arasındaki gerginliğin düşürülmesi için mi yapıldı? İki ülke arasındaki ticari ilişkiler üzerine mi odaklıydı yoksa Keşmir halkının geleceği için miydi? Hiçbir bilgimiz bilgimiz yok. Bu görüşmeler niye detaylı bir şekilde açıklanmadı bilmiyoruz. Bu sebeple Keşmir liderliği, bu görüşmelere dahil edilmeli."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER