Türközü Mahallesi 407. Cadde üzerinde bulunan ve kentsel dönüşüm projeleriyle binaların tam ortasında kalan mezarlıkları gören vatandaşlar yatır sanıp, dua ediyor. 47 senedir Türközü Mahallesi'nde yaşayan Mehmet Atilla, yıllar önce mezarların daha fazla olduğunu ancak zaman içerisinde bu mezarlıkların alt yapı çalışmalarıyla, yağmurun taşıdığı topraklarla ve çocukların mezarların üzerinde oynamasıyla bir kısmının kaybolduğunu söyledi. Mezarların sahipsiz durumda olduğunu kaydeden Atilla, birkaç tanesinin toprağın üzerinde kaldığını diğerlerinin ise kaybolduğunu ifade etti. Alt yapı çalışması sırasında kemiklerin ve kafa taslarının çıktığına dikkat çeken Atilla, “Burası 50. Yıl Kentsel Dönüşüm Projesi'nde bulunuyor. Bu projeden önce koruma altına almayı düşünüyorlardı ama kentsel dönüşüm projesi çıktıktan sonra herhangi bir işlem yapılmadı. Burada yaşayan insanlar bu duruma alıştı ama dışarıdan gelen insanlar biraz tedirgin oluyor. Şehir merkezinde böyle bir mezarlığın olması ve bu durumda olması insanları üzüyor. Bundan 15-20 sene önce sahipleri geliyordu. Nesil uzaklaştıkça gelen olmadı. Mezarları yaklaşık 20 senedir ziyaret eden yok” dedi.
Atilla: "'Burası yatır mı?' diye soruyorlar"
Yıllar önce burada 20-25 tane mezarlık olduğunu, 30-40 sene önce bir kısmının nakil yoluyla başka yere götürüldüğünü belirten Atilla, “Burası daha önceden ufak bir ara sokaktı. Kentsel dönüşüm ile burası şu anda cadde konumunda ve 18 metre genişliğinde bir cadde. Konutların ve caddenin tam ortasında da mezarlıklar bulunuyor, akıbeti de belli değil. Bu mezarları daha önce görmeyen birçok insan ‘burası yatır mı?’ diye soruyor. Hatta arabasını durdurup burada dua edip giden insanlar var. Burayı yatır diye insanlara söylesek inanacak çok fazla insan var. Burayı bir koruma altına al, yatır olduğunu söyle, insanların akınına uğrayacak seviyede. Şehrin merkezinde sahipsiz bir mezarlık” diye konuştu.
Mahalle sakini Erdal Aydemir, 3 yaşında Türközü Mahallesi'ne geldiğini ve taşındığında 13-14 tane mezarlık olduğunu ancak zamanla çoğunun toprak altında kaldığını, akıbetinin ise bilinmediğini kaydetti. İlkokula gittiği dönemde evinin önündeki mezarlıklardan çok korktuğunu sözlerine ekleyen Aydemir, “Annem gelip beni almadan geçemiyordum. En küçük çocuğum şu an da 3 yaşında ve onun yaşında geldim buraya. Şimdi herhangi bir korkum yok. Çocuklarımızda da bir korku yok. Zaman zaman bazı insanlar geliyor dua edip gidiyor” ifadelerini kullandı.
İlker Turak - Ömer Çetin - İbrahim Berat Yılmaz