CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminin belirlenmesinde öğretmenlerin temel alınması gerektiğini belirterek, “Çocuğu en iyi onlar bilirler, biz değil. Ama bu ülkede siyasiler her şeyin uzmanı kesildi” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kadıköy’de düzenlenen ‘Eğitimi Yeniden Düşünmek Finlandiya Örneği’ konulu toplantıya katıldı. Toplantıda Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Genel Başkanı Şafak Pavey ve Finlandiya’nın Eğitim ve Bilimden Sorumlu Devlet Bakanı Pilvi Torsti de hazır bulundu.
Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, CHP’nin yaptığı en önemli toplantılardan birini gerçekleştirdiklerini belirterek, “Cumhuriyeti kurduğumuzda 90 bin köyün 38 bininde okul yoktu. Öğretmen de yoktu. Okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 7’si kadınlar da ise binde 4’ü. Eğer bir toplumda kadınları eğitemezseniz, güçlü bir toplumu yaratma şansınız sıfır. Eşitlik bu bağlamda çok ama çok önemli. Cumhuriyeti kuranlar bu gerçeği biliyorlardı. Ve ilk yaptıklar iş millet mekteplerini kurmak oldu. Ve binlerce kişi orada eğitim gördü” dedi.
“SAYGIN ÜLKE OLMAK İSTİYORSAK EĞİTİME ÖNEM VERMELİYİZ”
Eğitimde bir dönem çok önemli hamleler kat edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Eğer refah toplumu olmak istiyorsak, saygın bir ülke olmak istiyorsak eğitime önem vermek zorundayız. Eğitimle bir toplumu ileriye taşıyacağınız gibi eğitimle bir toplumu geriye de götürebilirsiniz. Bizim çocuklarımıza bakın. Bakana göre değişen bir eğitim politikası olmaz. Olmamalıdır da zaten. Eğer Bakana göre değişen eğitim politikası varsa o politikanın adı milli eğitim politikası olmaz. Adı üstünde milli olmak durumundadır” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, aklın özgürleşmesini sağlayan bir eğitim politikasının hayata geçirilemediğini ileri sürerek “Ve üzülerek söylüyorum 4+4+4 sistemi parlamentodan geçtiğinde, yani yeni bir eğitim modeli Türkiye’ye getirildiğinde kalkınma planlarında yoktu. Hükümetin programında yoktu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın stratejik programında yoktu. Bakanlar Kurulu’nda 10 dakika bile görüşülmedi. 5 milletvekili kanun teklifi verdi. Hiç birisi eğitimci değildi. Gönül isterdi ki bu ülkenin bütün öğretmenleri, ortak mücadele etsinler. Bizim çocuklarımız denek olarak kullanılamaz diyebilsinler. Ama ortak çaba üzülerek söylüyorum göstermediler. Bir grup öğretmenimiz açıkça destek verdi” diye konuştu.
“SİYASİLER HER ŞEYİN UZMANI KESİLDİ”
Sağlıklı bir eğitim politikası gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “21’inci yüzyıldayız. Bilgi çağındayız. Neyi üreteceğiz biz. Bunu bile yeteri kadar düşünmedik. Eğer bir ülkenin başbakanı kalkar ‘Biz buzdolabı üretiyoruz, biz çamaşır makinesi üretiyoruz’ diye söylem geliştirirse onun kafası hala 18’inci, 19’uncu yüzyıldadır. Çünkü bu ürünlerin icat edildiği tarih o tarihtir. Biz eğer refah toplumu olmak istiyorsak, güçlü bir toplum olmak istiyorsak, dünyada söz sahibi olmak istiyorsak, eğitim kalitesine önem vermek ve katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundayız. Eğitim politikası belirlenecekse onun temel ögesi öğretmenler olmalıdır. Siyasiler değil. Çocuğu en iyi onlar bilirler, biz değil. Ama bu ülkede siyasiler her şeyin uzmanı kesildiler” dedi.
(İHA)