Salzburg
Turuncu-lacivertli takımın yeni sezon hazırlıklarını sürdürdüğü Avusturya'daki kampında soruları yanıtlayan Alican, "Kendimi Mesut Özil'e benzetiyorum. Mesut Özil'in daha çok koşan versiyonu olmak istiyorum." dedi.
Bir sistem takımı olduğu için Medipol Başakşehir'den teklif gelince tereddütsüz kabul ettiğini belirten 22 yaşındaki oyuncu, "Cengiz arkadaşım da buraya gelmişti. Buranın bir sistemi var, bu benim için çok önemli. Biz Altınordu'da sisteme bağlı gelişiyoruz.
Altınordu bir alt ligde, Başakşehir, Süper Lig'in zirvesinde sistemi çok doğru uygulayan kulüpler. Başakşehir ile adım anılmadan önce de Başakşehir'den teklif gelmesini isterdim. Sisteme daha iyi adapte olabileceğim için Başakşehir'i tercih ettim." ifadelerini kullandı.
Turuncu-lacivertli takımın teknik direktörü Okan Buruk'un gençlere önem veren bir teknik direktör olduğunu belirten Alican, "Okan Hoca gençlere önem veren biri. Benim hedefim takımda kalıcı olmak. Takımda kalabalık bir orta saha grubu var ama çalışmayı hiçbir zaman bırakmayacağım. Her zaman devam edeceğim. İlk planım kalıcı olmak. Elbet bir şans geldiğinde onu iyi değerlendirip, oradan ilerlemek istiyorum." diye konuştu.
"Avrupa'yı hedefliyorum"
Alican, Medipol Başakşehir'de kalıcı olduktan sonra Avrupa'da futbol oynama hedefinin de bulunduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Altınordu'da bana herkes çok güvenirdi. Ben de kendime güveniyorum. Cengiz buraya geldi iyi bir ivme yakaladı, kendini geliştirdi, daha da üstüne koydu ve iyi oyuncular ile oynayınca daha da ön plana çıktı. Benim de hedefim burada oynayabilmek, iyi oyuncular ile kendimi daha çok geliştirebilmek, onlardan bir şeyler kazanmak. Kendimi geliştirip ben de Avrupa'yı hedefliyorum. Burada iyi bir sezon geçirirsem ben de A Milli Takımı hedefliyorum. Kendimi fiziksel anlamda güçlendirmem gerekiyor, eksiklerimi biliyorum, onların üstesinden gelip A Milli Takım hedefimi de gerçekleştirmek istiyorum."
Alican, Avrupa'da oyun tarzına uygun ligi ise "Cengiz sayesinde İtalya'yı takip ediyordum ama İtalya'yı çok oyun tarzıma uygun bulmuyorum. Almanya oyun tarzıma uygun. Çünkü orada da sistem ağırlıklı bir anlayış var. Sisteme bağlı olmayan bir kulüpte devam edersem başarılı olamayacağıma inanıyorum. Bu nedenle Almanya'yı daha çok tercih ederim." sözleriyle açıkladı.
"Sol ayağım iyi, sağ ayağımı geliştirmem gerek"
Altınordu'nun gelişiminde büyük rol oynadığının altını çizen Alican, "10 yaşından beri Altınordu'dayım. Bana çok şey kattı diyebilirim. Orada amca, dayı, anne, baba diye anabileceğim insanlar vardı. Çünkü aile yapısı var. Antrenman programları çok düzenli, sistemli. Antrenmanlar da maç temposunda devam ediyordu. O yüzden Altınordu bana çok şey kattı diyebilirim. Başkan hepsine güzel bir imkan sunuyor. Belki ailelerinin gösteremediği imkanı sunuyor. Başkanımız futbolcu olmamız için elinden gelen her şeyi yapıyor. Varını yoğunu bu işe adıyor. Oyuncuları satıyor, yine farklı bir şey yapmıyor, kulübe yatırıyor. " değerlendirmesinde bulundu.
Genç futbolcu öne çıkan özelliklerini ise, "Ben de sisteme bağlı bir oyuncuyum. Oyun bilgim, oyun zekamın iyi olduğunu düşünüyorum. Sol ayağım iyi, sağ ayağımı geliştirmem gerek. Ama sol ayağıma çok güveniyorum. Defans arkasına toplar atabilirim şut atabilirim, ters toplar atabilirim. Tempomun da iyi olduğunu düşünüyorum." sözleriyle açıkladı.
"Playstation'da Robinho'nun takımını alıyordum şimdi aynı takımdayım"
Alican Özfesli, "Neymar'ın idolüm dediği Robinho ile aynı takımda oynuyorsun? Nasıl bir duygu?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Ben bebekken onlar top oynuyordu. Playstation'da Robinho'nun takımını alıyordum, şimdi aynı takımdayım. Onlarla aynı takımda olmak gurur verici. Her zaman onu izliyorum. Antrenmanda ne yapıyor, dinlenirken ne yapıyor. Hep gözlemliyorum, çünkü yıldız oyuncu. Bir şeyler kaparsam benim yararıma. Tenis kortunda bir antrenman vardı, tenis topuyla neler yaptı... Robinho'yu izlerken 'Yeteneğe bak' diyorum. Gerçekten önemli bir oyuncu. Pozitif hava yayıyor eğlenceli, Elia'nın da öyle pozitif bir havası var."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com