Istanbul
Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasını önlemek amacıyla dünyanın pek çok yerinde insanlar evde zaman geçiriyor.
Salgınla mücadele kapsamında Sağlık Bakanlığınca "Hayat Eve Sığar" sloganıyla yapılan "evde kal" çağrısına sanat dünyasından ünlü isimler de destek veriyor.
Oyuncu ve yönetmen Kemal Başar ve eşi oyuncu Lale Başar da vatandaşlara panik yapılmaması ve duruma bilinçli yaklaşılması tavsiyesinde bulunuyor.
Başar çifti, sorularını telekonferans yöntemiyle cevaplayarak, bu süreçte evlerinde nasıl zaman geçirdiklerini, deneyimlerini ve tavsiyelerini anlattı.
Tiyatro, dizi ve sahne çalışmalarına bir süre ara veren Kemal Başar, toplumu düşünen her insanın "evde kal" çağrısına uyması gerektiğini söyledi.
Uzun süredir eşiyle birlikte böylesine geniş zaman geçiremedikleri için evde kalmanın tadını çıkardıklarını aktaran Başar, "Bu süreci olabildiğince normalleştirmeye ve günlük hayatımızı evimizde yaşamaya çalışıyoruz. Benim bir mottom vardır, 'Neşeden ayrılma'... Bu yüzden daha neşeli, keyifli kalmaya ve günümüzü güzel geçirmeye gayret ediyoruz." dedi.
"Evde 5 kilometre yürüyüş yapıyorum"
Başar, evde geçirdikleri sürede kendilerine eğlenceli aktiviteler geliştirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Evin salonunda her gün 10-15 metrelik bir pistte 5 buçuk kilometre yürüyüş yapıyorum. Eşim Lale de peşimden geliyor. Gerçi o tembellik edip 2-3 kilometreden sonra beni bırakıyor ama olsun.
Kendimize böyle bir eğlence bulduk diyebilirim. Birbirinin voltasını bozmadan böyle haldır haldır yürüyen iki kişi düşünebiliyor musunuz? Bu pistimizin dar bir bölümü var, adını Cebelitarık Boğazı koyduk, oraya gelen hızlı geçiyor.
Ben zaten gençliğimden beri spor yaparım ama sonradan özenti haline gelen spor salonlarında değil. Mesela kapı pervazını alet olarak kullanıp kol ve karın kasları için pratik yapardık. Yani beden ağırlığını kullanarak mekik, şınav gibi egzersizlerle büyüdüm ben."
İşkolik biri olduğunu vurgulayan Kemal Başar, "Kendimi asla boş bırakmam ve günlük planım hep vardır. Bir yandan tiyatro, dizi veya film çalışmaları, danışmanlıklar veya toplantılar, aynı zamanda sosyal hayattan da kopmam, arkadaşlarımla görüşmelerim günlük planım hep doludur.
Bu yüzden normalde sabah 8.30'dan sonra bir an önce kendimi dışarıya atmaya bakardım. Ama şimdi dışarısı diye bir şey yok. Böyle düşününce evde kalma sürecinin kendim için çok zor olmasını beklerdim ama hiç de öyle olmadı." ifadelerini kullandı.
"Evde geçirdiğimiz zamanın bize öğrettiği şeyler oldu"
Sinema oyuncusu Lale Başar da evde eşiyle birlikte geçirdiği sürenin kendisine öğrettiği şeyler olduğunun altını çizerek, "Mesela çiçeklerimizi gerektiği kadar sulamadığımızı fark ettim.
Bu süreçte gözümüzün önünde olduğu ve yeterince suladığımız için hepsi güzel güzel açmaya başladılar. Ayrıca bir de kedimiz var tabii bir sokak kedisiydi, kendisini zorla kabul ettirdi bize. Onunla vakit geçiriyoruz, Kemal ile çok anlaşamasalar da ben çok memnunum." diye konuştu.
Bu sürecin kendileri için ayrıca bir dinlenme vesilesi olduğuna dikkati çeken Başar, şunları kaydetti:
"Ergenlik zamanlarımızdaki gibi geç saatlere kadar uyanık kalıp sabah geç vakitte uyanabiliyoruz. Hatta geceleri uykumu iyi aldığımdan ayna karşısında kendimi gördüğümde 'A ne güzelim' demeye başladım.
Her şerde bir hayır vardır. Korona virüsü olayı da bizim yoğun yaşam tempomuzdan biraz sıyrılmamıza ve dinlenebilmemize faydası oldu."
Başar çifti, son olarak herkese hijyenik hassasiyeti gözetmelerini önererek, bir ağızdan "Evde kal Türkiye" dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com