Türk Sinemasının en sevilen oyuncularından Kemal Sunal, 15. ölüm yıl dönümünde kabri başında anıldı.
2000 yılında ’Balalayka’ filminin çekimleri için bindiği Trabzon uçağında geçirdiği kalp kriz sonucu hayatını kaybeden ünlü sinema sanatçısı Kemal Sunal, İstanbul Zincirlikuyu’daki mezarı başında anıldı. Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki anma törenine, Kemal Sunal’ın eşi Gül Sunal, oğlu Ali Sunal, annesi Saime Sunal, oyuncu Göksel Kortay, yakınları ve sevenleri katıldı. Anma merasimine sanatçının kızı Ezo Sunal’ın, yurt dışında olması nedeniyle katılamadığı öğrenildi.
"ÇÖZEBİLMİŞ DEĞİLİM"
Kuran-ı Kerim ve duaların okunmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ali Sunal, “15 yıl olmuş. Babamın bizim suratımızı böyle ekşittiğimizi, gülmediğini ve babam yüzünden buruk karşıladığımız tek gündür. Çünkü seviyoruz, görünce gülümsüyoruz ama ölüm yıl dönümü olunca biraz buruk oluyoruz, yüzümüze bir acı tebessüm oluyor. Ben sevenlerine ve sizlere teşekkür ediyorum. Çünkü 15 yıl oldu ama 15 yıl boyunca 1 kere unutulmadı. Kemal Sunal ismi geri planda kalmadı. Böyle hafızalardan silinir gibi olmadı. Bu müthiş bir durum, bizimle beraber annemiz ve babamız gibi onu yaşatmaya ve onun anılarını saygıyla yad etmeye, filmlerini seyretmeye ve çocuklarımıza seyrettirmeye devam ediyoruz. Bu eşsiz bir sevgiyi hala nasıl oluyor çözebilmiş değilim. Çözmek isteyen olursa da, onun gözlerinin içine bakması yetiyor. Babamın çok hak ettiği bir sevgiydi. İnşallah nice onsuz 15 seneyi de onunla yaşarız. Ben onun adına herkese teşekkür ediyorum” dedi.
"EN BÜYÜK TESELLİMİZ..."
Kemal Sunal’ın eşi Gül Sunal da, “Yakınını kaybeden herkes gibi zor 15 sene geçirdik. Hepimiz için ağır ama işte herkesin başına gelebilecek bir şey. Fakat güzel tarafı da hiç unutulmamış olmasıdır. Hala filmleri seyrediliyor, minicik yaşlarda hayranları olması en büyük tesellimiz. Bu yıllarda böyle gidecek diye düşünüyorum, unutulmayacak ve çok sevilecek. O bizi teselli ediyor” ifadelerini kullandı.
Oyuncu Göksel Kortay ise, “Özel hayatında çok sessiz, çok hoş bir insandı. Beni en çok etkileyen ise arkasında müthiş bir aile bırakmış. Çocukları ve eşi birbirlerine kenetli ve bağlı durumdalar. Tam bizim Türk geleneksel yapımızda birbirlerine her daim koşan ve omuz omuza olan ve destekleyen önemli bir aile yetiştirmiş. Onunla Türk toplumuna örnek olmuş. Onu ölümünden sonra fark ettim” şeklinde konuştu.
(İHA)