Ekonomi

"Kazanmak için Ar-Ge ve inovasyona yoğunlaşmalıyız"

-Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Eyüboğlu: -"10 yıl önce ABD net petrol ve gaz ithalatçısı iken shale gaz devrimi ile resmi değiştirdi. Böyle bir değişimi kimse beklemiyordu. Teknolojinin tüm alanlarında bu gibi değişimlere hazır olmalıyız" -"Kazanan tarafta olmak için Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına yoğunlaşmaya devam etmeliyiz"

11-10-2016 14:55

İSTANBUL (AA) - Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Yağız Eyüboğlu, "10 yıl önce ABD net petrol ve gaz ithalatçısı iken shale gaz (kaya gazı) devrimi ile resmi değiştirdi. Böyle bir değişimi kimse beklemiyordu. Teknolojinin tüm alanlarında bu gibi değişimlere hazır olmalıyız. Kazanan tarafta olmak için Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına yoğunlaşmaya devam etmeliyiz." ifadelerini kullandı.

Destekçileri arasında Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş'ın da bulunduğu Dünya Enerji Kongresi kapsamında düzenlenen "2060 Senaryoları: Büyük Dönüşüm" başlıklı panelde konuşan Eyüboğlu, gelecekte enerji arzı ve kullanımının demografik, ekonomik, jeopolitik, iklim ve teknolojik olmak üzere 5 ana faktör tarafından şekilleneceğini belirtti.

Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, bugün 1,3 milyar insanın elektrikle tanışmadığını, 2,7 milyarının hala odun veya tezek gibi geleneksel biyokütle enerjisine bağımlı olduğunu aktaran Eyüboğlu, şunları kaydetti:

"2060 yılında dünya nüfusunun 10 milyarı geçeceği, nüfusun yaklaşık yüzde 70'inin şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. Dünya nüfusu artarken, bir yandan da gelişmekte olan ülke ekonomilerinin güçlenmesi, yaşam kalitesindeki artışı da beraberinde getiriyor. Eş zamanlı olarak doğal kaynakları tüketme hızımız artıyor. Bu dönemde dünya nüfusu 3 milyar artarken, bu sayının en az 2 milyarı enerjiyi yoğun olarak tüketen orta gelir grubundan gelecektir.

Hızla artan enerji ihtiyacı karşısında dünyanın hiçbir enerji kaynağını göz ardı etme lüksü yoktur ve enerji arz güvenliği de çözülmesi gereken en önemli sorundur. Hiç kuşkusuz sahip olduğumuz medeniyet ve teknolojik gelişimimizin enerjisini şimdiye kadar fosil yakıtlardan sağladık. Fosil yakıtların kullanımı, gelişen alternatif yakıt teknolojileri ile göreceli olarak azalacak olmakla birlikte, öngörülebilir gelecekte en önemli enerji ve ham madde kaynaklarından biri olmayı sürdürecektir. Yapılan projeksiyonlarda, dünya ısı artışını maksimum +2 derece ile sınırlayan ve alternatif enerji kaynaklarının hızlı gelişimini varsayan senaryolarda dahi, 2040 yılında fosil yakıtların hala yüzde 60 paya sahip olacağı öngörüsü öne çıkmaktadır. Özellikle yüksek enerji yoğunluğuna gereksinim duyulan ağır taşımacılık ve hava yolu ulaşımı, çimento, demir çelik sanayisi gibi alanlarda kullanımın artarak devam edeceği anlaşılıyor."


-"Kazananlar değişime her yönüyle adapte olanlar olacaktır"


Eyüboğlu, iklim değişikliğinde kötüye gidişi önlemek üzere Paris COP21'de belirli bir aşamaya gelindiğinin kabul edildiğine dikkati çekerek, bu çözüm odaklı çalışmaların başarıya ulaşmasının, özellikle dünya gayri safi milli hasılasında önemli pay sahibi ülkelerin daha büyük sorumluluklar yüklenmesi halinde mümkün olabileceğini dile getirdi. Bunun için uluslararası anlaşmalara uyumun hiç şüphesiz büyük önem arz ettiğini bildiren Eyüboğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Emisyon değerlerinin düşürülmesinde en çok dile getirilen konulardan biri ulaşım sektörünün elektrifikasyonu. Ancak istenilen emisyon hedeflerinin yakalanmasında araç parkının elektrifikasyonundan çok, elektriğin hangi kaynaktan üretildiğinin önem arz ettiğini unutmamalıyız. Aksi taktirde araç parkının elektrifikasyonu tek başına beklenen emisyon düşüşünü sağlamayacaktır.

10 yıl önce ABD net petrol ve gaz ithalatçısı iken shale gaz devrimi ile resmi değiştirdi. Böyle bir değişimi kimse beklemiyordu. Teknolojinin tüm alanlarında bu gibi değişimlere hazır olmalıyız. Kazanan tarafta olmak için Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına yoğunlaşmaya devam etmeliyiz. Enerji kaynaklarının dönüştürülmesinde de küresel olarak geçerli tek bir doğru çözüm, senaryo yoktur. Hangi enerji modeli seçilirse seçilsin sağlıklı ve yaşanılabilir bir çevre için her ülke kendi Ar-Ge çalışmalarını sürdürmeli, enerji verimliliğini artırmalı ve üretilen her birim üretim için sarf edilen enerji tüketimi azaltılmalıdır. Kazananlar değişime her yönüyle adapte olanlar olacaktır."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER