Antalya
Antalya'da Asayiş Şube Müdürlüğü bünyesinde görev yapan koku molekülü iz takip köpeği "Kuşka" kayıp kişilerin, kadavra arama köpeği "Melo" ise gömülen kişilerin cesedinin bulunmasında görev alıyor.
Antalya Lara'daki Köpek Eğitim Merkezinde 6 ay süren zorlu eğitimlerin ardından idarecileri ile mesaiye başlayan Belçika çoban köpeği cinsi koku molekülü iz takip köpeği "Kuşka" ve kadavra arama köpeği "Melo" olayların aydınlatılması için bir arada göreve çıkıyor.
Ormanlık ve dağlık alanlarda zorlu görevlerini başarıyla tamamlayan "Kuşka" ve "Melo", kayıp kişilerin sağ ya da ölü bulunmasında önemli rol oynuyor.
Kayıp kişinin kokusunun olduğu saat, kıyafet, şapka gibi kişisel eşyaları koklayan Kuşka, hassas burnu ile kokuyu takip ederek ekiplerin, kişinin gittiği yönü belirlemesini sağlıyor. Kokuyu takip ederek bazen nokta atış yapıp kayıp şahsa ulaşan Kuşka, görev başarılarıyla göz dolduruyor.
Toprağa gömülü kadavrayı kolayca buluyor
Kadavra arama köpeği Melo ise bazen bulunması imkansız olan toprağa gömülü cesetlerin yerini, aldığı kadavra kokusu eğitimi ile kolayca tespit ediyor.
Çeşitli iklim şartları altında aldıkları eğitimler ile Türkiye'nin her yerinde görev yapabilen Kuşka ve Melo'nun en büyük mutlulukları ise görevlerin ardından idareci polis memurlarının elindeki topla oynamak.
Kuşka'nın idarecisi polis memuru Ahmet Yavuz, genellikle alzaymır hastası yaşlılar, çocukların kaybolduğunu ifade etti.
Kayıp vakalarında ilk 24 saatin çok önemli olduğuna dikkati çeken Yavuz, "İlk 24 saat kokunun kaybolmaması ve deforme olmaması açısından çok önemli. Kaybolduktan 24 saat içerisinde köpeğimiz kayıp kişinin eşyasını koklayarak yön tespitinde bulunup arama çalışmalarına başlıyor.
6 aylık zorlu eğitimlerle köpeğimizin koku hassasiyetini geliştiriyor, her türlü iklim şartına köpeğimizi alıştırıyoruz." dedi.
"Emekli olduktan sonra da onu bırakmayacağım"
Kadavra köpeği ve idarecisi ile bir ekip halinde çalıştıklarını dile getiren Yavuz, olaylara beraber gittiklerini ve birbirlerini tamamladıklarını vurguladı.
Kuşka ile 5 yıldır birlikte çalıştıklarını anlatan Yavuz, şöyle konuştu:
"Antalya'da çalışan arkadaşımız doğu görevine gittiği için burada bir köpek boşluğu oluştu. Kuşka'nın Antalya'ya tayini yapıldı. Ben de onunla beraber Antalya'ya geldim. Kuşka ailemden birisi gibi oldu.
Bazen eşim ve çocuğum beni köpeğimden kıskanıyor. Çünkü köpeğimle ailemden daha fazla vakit geçiriyorum. Uzun yıllardır beraber çalıştığımız için artık bakışlarımızla birbirimize derdimizi anlatabiliyoruz.
Görevimin en sevdiğim yani kayıp bir çocuğu bulmak ve ailesine teslim etmek. Ailenin ağlamaklı haliyle çocuğa sarılıp mutlu olması beni gururlandırıyor. Köpeğime sarılıp teşekkür ediyorum.
O insanların size teşekkür etmesi, gözlerindeki mutluluğu görmek tüm yorgunluğumuzu alıyor."
Köpeğinin 7,5 yaşında olduğunu ve emekliliğinin yaklaştığını aktaran Yavuz, "Kuşka birkaç yıl sonra emekli olabilir. Emekli olduktan sonra da onu bırakmayacağım.
O benim ilk göz ağrım ve can yoldaşım. Onu hiçbir zaman bırakmayacağım." ifadelerini kullandı.
"Aramızda sahip ilişkisi değil de görev arkadaşı ilişkisi var"
Melo'nun idarecisi Kadir Erbahçeci ise, köpeğinin 4 yaşında olduğunu belirtti. Türkiye'de İstanbul, Antalya, Erzurum, İzmir ve Ankara olmak üzere 5 kadavra arama köpeğinin bulunduğuna işaret eden Erbahçeci, "Melo ile bir yıldır birlikte görev yapıyoruz. Birçok başarıya imza attık.
Genelde ormanlık ve kırsal alanlarda çalışıyoruz. Önden ikimiz arama yapıyoruz, ardından da diğer arama ekipleri geliyor. Ölen kişinin gömülme ihtimali üzerine ormanlık alanda çalışma yapıyoruz.
Köpeğimiz kadavra kokusuna duyarlı. Kazarak tepki veriyor. Biz de orada kazı çalışması yapıyoruz. Normalde bulunması imkansız olan olaylarda çok başarılı oluyor." dedi.
Melo ile aralarında çok güzel bir sevgi bağının bulunduğunu ifade eden Erbahçeci, şunları söyledi:
"Aramızda sahip ilişkisi değil de görev arkadaşı ilişkisi var. Birbirimizi tamamlıyoruz. Onun açığını ben, benim açığımı o kapatıyor.
Bir vücut halinde hareket ediyoruz. Ormanlık alanda olabilecek her türlü tehlikelere karşı birbirimizi kollamak zorundayız.
Çamurda, yağmurda, kuyu çalışmalarında, toprağın değişik derinliklerindeki kokuları almasına ilişkin eğitimler, antrenmanlar yapıyoruz. Türkiye'nin her yerine göreve gidiyoruz.
Öldürüldüğü tespit edilen kişilerin yakınları 'Bari bir mezarı olsun.' diye bizden yardım istiyorlar.
Ceset bulduğumuz zaman üzülüyoruz ama yakınlarının bu sözü aklımıza gelince görevimizi başarıyla yapmanın gururunu yaşıyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com