Görmeyen bir gözde, bazı durumlarda cerrahi uygulanmadan renkli kontakt lensler veya göz üzeri yerleştirilen protezler ile simetrik sonuçlar elde edilebildiğini anlatan Doç.Dr.Barış Yeniad, “Ancak bunun yapılabilmesi için öncelikle görmeyen gözün buna uygun olması gerekmektedir. Özel cerrahiler ile bu tür gözler protez takılır hale getirilebilmektedir.
Tüm uğraşılara rağmen göz üzerine protez takılamıyorsa, ayrıca gözde ağrı, kızarıklık, sulanma gibi kişiyi rahatsız eden, günlük hayatını yaşanmaz hale getiren şikayetler mevcutsa görmeyen gözün alınarak protez takılmasına uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Birçok hasta şikayetleri olmamasına rağmen alınan mükemmele yakın sonuçlar nedeni ile kozmetik amaçlı da protez gözü seçmektedir” diye konuştu.
Protez göz cerrahisinde temel olarak 2 yöntem uygulandığını söyleyen Doç.Dr.Barış Yeniad, “Birinci ve en sık kullanılan yöntem sadece göz içeriğinin boşaltıldığı “ Evisserasyon “ yöntemidir. Bu yöntemde göz kaslarına hiçbir şekilde dokunulmaz. Görmeyen gözün içeriği boşaltıldıktan sonra bu boşluğu doldurmak amacı ile yerine bir orbital implant takılır.
Uygulanan cerrahi yaklaşık 30 dakika sürmektedir ve lokal veya genel anestezi altında yapılabilir. İkinci kullanılan yöntem ise gözün tamamının alındığı “enükleasyon” dediğimiz yöntemdir. Bu cerrahide göz kasları ayrılarak göz bütün halinde alınmakta ve kaslar konulan orbital implant üzerine yerleştirilmektedir.
Göz tümörleri veya mikroftalmi gibi gözün hiç gelişmediği durumlarda enükleasyon yapılması zorunluluk haline gelebilir. Hangi yöntem uygulanırsa uygulansın enükleasyon veya eviserasyon, mükemmel bir sonuç için çok iyi bir cerrahi ve protez işçiliği gerekmektedir” dedi.
Orbital implantların protez cerrahisi yapıldıktan sonra kaybolan boşluğun yerinin doldurulması amacı ile kullanılan yapay veya doğal olabilen yuvarlak şekilli özel materyaller olduğunu dile getiren Doç.Dr.Barış Yeniad, daha sonra şunları söyledi; “Günümüzde çok farklı tipte orbital implant mevcuttur. En sık kullanılanlar silikon, akrilik, polietilen ve hidroksiapatit materyalden yapılan implantlardır. Her implantın kendine özgü eksi ve artı özellikleri mevcuttur.
Temelde hepsi aynı görevi yapmaktadır ancak implant seçiminde görmeyen gözün özellikleri, doktorun bu konudaki tecrübesi ve hasta tercihleri önem kazanmaktadır. Orbital implantlar farklı büyüklükte yapılırlar. Boyutları 14 mm den 22 mmye kadar değişmektedir. Kullanılacak orbital implantın büyüklüğü kişiden kişiye değişmekle beraber erişkinlerde sıklıkla 20 mm ve daha büyük implantın kullanılması daha sonra yapılacak protezin hareketinde kritik öneme sahiptir.
Çocuk ve bebeklerde ise daha ufak çaplı implantlar kullanılabilir. Protez göz cerrahisi lokal veya genel anestezi altında uygulanabilir. Bu tamamen gözün, ve hastanın genel durumu ile ilgilidir. Ameliyat sonrasında hastalar kendilerini iyi hissederlerse evlerine gidebilir ancak sıklıkla hastalarımızın bir gece hastanede misafir edilmesi ameliyat sonrası ağrı kontrolünün daha rahat sağlanması için tercihimiz olmaktadır. Ameliyattan hemen sonra göz kapatılmakta ve ertesi günü açılmaktadır. Ertesi günü pansuman yapıldıktan sonra damlalar ve antibiyotik tedavisi verilmektedir.
Ameliyat sonrasında hastalar birkaç gün ağrı hissedebilir tabiki bu hastadan hastaya değişmektedir. Ağrının en önemli sebebi ise sağlam gözün hareketiyle ameliyatlı gözün de hareket etmesidir. Hastalarımızın unutmaması gereken şey ise protez yapılana kadar iç tarafta “konformer” dediğimiz plastik bir koruyucunun konulacağıdır. Ameliyat olan hastalar yaklaşık 1 hafta içinde işlerine dönebilir. Hastalarımızın protez yapılana kadar dışarı çıktığında göz pedlerinden takmasını gözün mikrop kapmaması açısından önermekteyiz.
Protez en erken ameliyattan sonra 1. Ayda yapılabilir. Bu süre ameliyat sahasının iyileşmesi için gerekli olan minimum süredir. 1.aydan sonra eğer iyileşme yeterli ise protez gözün yapılması için hastalar protez merkezine yönlendirilir. Protez merkezinde hastaya kişiye özel protez yapılmaktadır ve bu süre yaklaşık 3-4 gün sürebilmektedir.” Protez göz yapıldıktan sonra hastaların kısa sürede protezlerine alıştığını ve protez vücutlarının bir parçası haline geldiğini ifade eden Doç.Dr.Barış Yeniad, “Hastalarımızın protez gözü devamlı takıp çıkarmalarına gerek yoktur.
Protezin temizliği ve kontrolü belli aralar ile göz doktorları ve protez merkezlerinde okülaristler tarafından yapılmalıdır. Protez göz çok iyi bir cerrahi ve protez işçiliğinden sonra sağlam göze yakın bir oranda hareket edebilir. Hastalar protez göz ile her türlü aktiviteyi yapabilirler. Denize girebilirler ve spor yapabilirler. Bunun yanında protez gözün daha canlı görünmesi ve kayganlığının sağlanması amacı ile hastalarımıza mutlaka suni gözyaşı ilaçlarını kullanmalarını önermekteyiz.
Ancak tüm uygulamalara rağmen zamanla protez eskiyip parlaklığını kaybeder, ayrıca protezin durduğu ve “soket” dediğimiz yuva değişikliklere uğrar bu nedenle protezin 3-4 yılda bir değiştirilmesi protez uygunluğu açısından çok önemlidir.
Protez göz cerrahisi iyi yapıldığı sürece ikinci bir ameliyat gerekmemektedir. Yapılan cerrahi ile yerleştirilen orbital implant ömür boyu problemsiz şekilde yerinde durmaktadır. Ancak iyi yapılmayan cerrahiler ve uygun olmayan orbital implantların yerleştirilmesi nedeni ile maalesef istenmeyen yan etkiler görülebilmektedir.
Zaman içinde protezin yerinden çıkması, yüzeyinin açılması, hastada devamlı çapaklanma olması istenmeyen yan etkilerdir. Hastalarda devamlı çapaklanma ve rahtsızlık hissi protezin soket ile uygun olmadığını göstermektedir.Bu durum protezin tekrardan gözden geçirilmesini gerektirir. Maalesef en istemediğimiz durum vücutlarının bir parçası haline gelir. Hastalarımızın protez gözü devamlı takıp çıkarmalarına gerek yoktur.
Protezin temizliği ve kontrolü belli aralar ile göz doktorları ve protez merkezlerinde okülaristler tarafından yapılmalıdır. Protez göz çok iyi bir cerrahi ve protez işçiliğinden sonra sağlam göze yakın bir oranda hareket edebilir. Hastalar protez göz ile her türlü aktiviteyi yapabilirler. Denize girebilirler ve spor yapabilirler. Bunun yanında protez gözün daha canlı görünmesi ve kayganlığının sağlanması amacı ile hastalarımıza mutlaka suni gözyaşı ilaçlarını kullanmalarını önermekteyiz.
Ancak tüm uygulamalara rağmen zamanla protez eskiyip parlaklığını kaybeder, ayrıca protezin durduğu ve “soket” dediğimiz yuva değişikliklere uğrar bu nedenle protezin 3-4 yılda bir değiştirilmesi protez uygunluğu açısından çok önemlidir” dedi.
Protez göz cerrahisinin iyi yapıldığı sürece ikinci bir ameliyat gerekmediğini söyleyen Doç.Dr.Barış Yeniad, “Yapılan cerrahi ile yerleştirilen orbital implant ömür boyu problemsiz şekilde yerinde durmaktadır. Ancak iyi yapılmayan cerrahiler ve uygun olmayan orbital implantların yerleştirilmesi nedeni ile maalesef istenmeyen yan etkiler görülebilmektedir. Zaman içinde protezin yerinden çıkması, yüzeyinin açılması, hastada devamlı çapaklanma olması istenmeyen yan etkilerdir.
Hastalarda devamlı çapaklanma ve rahtsızlık hissi protezin soket ile uygun olmadığını göstermektedir.Bu durum protezin tekrardan gözden geçirilmesini gerektirir. Maalesef en istemediğimiz durum konulan orbital implantın açılması veya yerinden çıkmasıdır. Böyle bir durumda yeni bir implant yerleştirilmesi veya açılma küçükse bu bölgeye yama yapılması gerekmektedir.
Bu cerrahiler gerçekten özellikli olup bu işte uzmanlaşmış oküloplastik cerrahlar tarafından yapılmalıdır.Yıllar içinde protez kullanan hastalarda üst göz kapağında düşüklük, alt göz kapağında sarkma ve orbitada çukurlaşma görülebilir. Bu durumlar meydana geldiğinde lokal anestezi ile göz kapağı düzeltme ve orbitaya yönelik dolgunlaştırma işlemleri yapılmalıdır” diye konuştu.
Kaynak: IHA
dikgazete.com