Osmanlı Devleti döneminde sefer yolları üzerinde bulunan, Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar aktif kullanılan, bugün ise Kapıkule Gümrük Kapısı yolu üzerinde yer alan Kazan Köprüsü, otoyol inşası sonrası kavşak içerisinde kaldı.
Sanat tarihçisi Altay Bayatlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yapının "Kazanova Köprüsü" ya da "Fil Deresi Köprüsü" isimleriyle de bilindiğini, 30 metre uzunluğa ve 6,5 metre genişliğe sahip olduğunu söyledi.
Köprüde iki kez restorasyon çalışması yapıldığını belirten Bayatlı, "Bu restorasyonlardan biri otobanın yapıldığı 1980'li yıllarda, ikincisi de 2017'de gerçekleştirildi. Bu restorasyonlar sayesinde köprü günümüze kadar geldi." dedi.
Bayatlı, köprünün en önemli özelliğinin tek gözlü ve sanatsal bir tarzla inşa edilmesi olduğunu ifade etti.
"Osmanlı'yı Avrupa'ya götüren nadide köprülerden biri"Köprünün, Bulgaristan'ın Svilengrad kentindeki Cisr-i Mustafa Paşa Köprüsü'ne bağlandığını anlatan Bayatlı, şöyle devam etti:
"Cisr-i Mustafa Paşa da Mimar Sinan eseridir. Kanuni Sultan Süleyman'ın Avrupa'ya giden sefer yolu üzerinde yaptırdığı bir köprüdür. Kazan Köprüsü de onu desteklemektedir. Kazan Köprüsü için Osmanlı'yı Avrupa'ya götüren nadide köprülerden biridir diyebiliriz. Tarihi hakkında pek bilgimiz olmamasına karşın, bu köprü de tahmini olarak Cisr-i Mustafa Paşa gibi 1528-1529 dönemine tarihlenmektedir. Genişliğine baktığımız zaman buradan kesinlikle top veya büyük arabaların geçtiğini düşünebiliriz."
Bir dönem definecilerin hedefi olan köprünün bir hayli yıpratıldığını aktaran Bayatlı, Karayolları Genel Müdürlüğünce 2017-2018'de gerçekleştirilen restorasyonla eski görünümüne kavuşturulduğunu dile getirdi.
Bayatlı, köprünün bugüne ulaşamamış kitabesinin Yunan işgalinde söküldüğünün tahmin edildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com