Ekonomi

Kauçuk atölyesinde kırmızı ojeli patron

- Asıl mesleği spor eğitmenliği olmasına rağmen 17 yaşında babasının yanında çalışmaya başladığı sanayide kalmayı tercih eden Ezgin Öğünç Durhan, hiçbir destek almadan girdiği kauçuk sektöründe patron oldu - Tambursan Kaplama Sanayi Müdürü Durhan: - "Annem, babama 'Bu kızı neden sanayiye götürüyorsun, 17 yaşında' diyordu. Arkadaşlarım top oynarken ben babamla atölyede çalışıyordum" - "İlk izlenim 'Bir bayan bunu yapamaz' oluyor. Başka birine işi vermek istiyorlar ama bir kadının daha hassas, daha temiz, zamanında iş vereceğini bilmiyorlar"

Kauçuk atölyesinde kırmızı ojeli patron
05-03-2018 14:12

ANKARA (AA) - DİLARA ZENGİN - Asıl mesleği spor eğitmenliği olmasına rağmen 17 yaşından itibaren babasının yanında çalışmaya başladığı sanayide kalmayı tercih eden Ezgin Öğünç Durhan, hiçbir destek almadan girdiği kauçuk sektöründe kadın patron oldu.

Durhan, sanayi sektöründeki kariyerine Ankara sanayisinin kalbi OSTİM'de babasının yanında çalışarak başladı.

Üniversitede beden eğitimi ve spor bölümü okuyan Durhan, asıl mesleği spor eğitmenliği olmasına rağmen tercihini zor olandan yana kullandı ve sanayide kaldı.

Durhan, iş yaptığı firmanın babasını yarı yolda bırakmasıyla 2010'da hiç bilmediği bir alan olan tambur ve kauçuk sektörüne destek almadan atıldı.

"Mutfağım atölyem." diyen 41 yaşındaki Durhan, çevresindekilerin tepkilerine rağmen işine tutkuyla sarıldı ve bugün sanayide yaklaşık 15 kişiye istihdam sağlayan bir kadın patron oldu.

- "Git evinde yemek yap" diyenlere kulak asmadı

Tambursan Kaplama Sanayi Müdürü Ezgin Öğünç Durhan, kauçuk sektörüne giriş hikayesini ve bir kadın olarak sanayide karşılaştığı zorlukları AA muhabirine anlattı.

Sektörde bu kadar büyüyeceğini ailesinin hiç düşünmediğini belirten Durhan, "Azimli bir kadınım, yılmıyorum. Pes etme huyum yok. Ondan ziyade herhalde inatçı kişiliğim de beni ön plana çıkardı. Babamdan dolayı sürekli sanayinin içerisindeydim. Annem, babama 'Bu kızı neden sanayiye götürüyorsun, 17 yaşında.' diyordu. Arkadaşlarım top oynarken babamla beraber atölyede çalışıyordum." dedi.

İşe ilk başladığında "Git evinde yemek yap, ne işin var senin, bunlarla niye uğraşıyorsun." diyenler olduğunu anlatan Durhan, sonra insanların alıştığını aktardı.

Evli ve bir çocuk annesi olan Durhan, erkek yoğunluğun çok olduğu bir sektörde çalışmasına rağmen eşinin işiyle ilgili kendisine çok karışmadığını söyledi.

- "Türkiye'de kauçuk işi yapan tek kadınım"

Durhan, iş ve aile hayatını bir arada götürmenin zorluğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Anneyim ben, 17 yaşında bir oğlum var. Aileme de düşkün bir yapıya sahibim. Bir işe emek sarf ediyorsam bunun hakkını iş saatleri içerisinde fazlasıyla vermek zorundayım. Sabahları oğlumu okula kendim götürüyorum. Düzenimi kurdum, bir sorun yaşamıyorum. Dengeyi sağlamak zorundasınız."

Durhan, Türkiye'de kauçuk işi yapan tek kadın olduğunu ve sektördeki kadının sayısının artmasını istediğini belirterek, "Maalesef ilk izlenim 'Bir bayan bunu yapamaz.' oluyor. Başka birine işi vermek istiyorlar ama bir kadının daha hassas, daha temiz, zamanında iş vereceğini bilmiyorlar. Ancak biz ısrarlı bir şekilde istersek alıyoruz. İşi teslim ettikten sonra da teşekkür ve övgüleri alıyorum." dedi.

- İş yaptığı insanlar erkek sandı

Bu işi yapan bir kadın olmasından dolayı ilginç anlar yaşadığına da değinen Durhan, şöyle devam etti:

"Müşterilerimizle yazışmalarımız oluyor. Fabrika sahipleriyle telefonda konuşmadan önce birbirimize e-mail gönderiyoruz. Orada 'Ezgin Bey, şuna ihtiyacımız var. Bunu alabilir miyiz? Ne zaman teslim alacağız?' yazıyorlar. Ben de bozuntuya vermiyorum. Telefon muhabbetine girince asistanlarım, patronumuz hanım dedikleri zaman, 'Bir haftadır bey diye konuştuğumuz kişi hanım mı çıktı?' diyorlar. Daha sonra özür dileyip, sektörden dolayı bir kadın olacağını düşünmediklerini söylüyorlar. Biz de onlara her şekilde sahalarda kadınların da olduğunu söylüyoruz."

Durhan, ürünlerinin yurt dışı pazarında yer aldığını ancak firmanın direkt satışını henüz kendi yapamadığını belirterek, şirketinin ürünlerinin daha çok maden ve kömür ocaklarıyla makine departmanlarına satıldığının bilgisini verdi.

- "Hedeflerimin hepsini gerçekleştirdim"

Durhan, işini çok sevdiğini vurgulayarak, "Bazen üzüldüğüm noktalar oldu. Maalesef sektörümüz biraz acımasız bir sektör. Ekonomik gücünüzün biraz iyi olması gerekiyor. Ben de her şeyi tırnağımla kazıyarak, kendi adımlarımla gitmek istedim." diye konuştu.

İşe ilk başladığı zaman hedeflerini bir kağıda yazdığını anlatan Durhan, şunları söyledi:

"Bir insanın hayali olmazsa kesinlikle adım atamaz. Buraya ilk geldiğimde oturacak koltuğum bile yoktu. Müşteriyi yağ tenekesini çevirip üzerine naylon koyup, evimden getirdiğim sandalyeye oturtuyordum. Evden çaydanlığımı, bardağımı getirdim, alacak gücüm yoktu. O şartlardan bu aşamalara gelindi. Kendime bir tablo yaptım. Önce eleman departmanımı büyüteceğim dedim, işin adı yok ki eleman departmanını büyüteceksin. Makine departmanımı büyüteceğim, fuarlara katılacağım, yurt dışına gideceğim, araba alacağım dedim. Hedeflerimin hepsini gerçekleştirdim. Sekiz senenin içerisinde sadece dükkanımı almadım. Personelimi güçlendirdim, makine departmanım 3'tü, şu an 18 tane makine departmanım var, yurt dışına çıkıyorum, arabamı aldım, ham maddemi kendi gücümle alıyorum, birçok şeyi yaptım."

Kadınlara ve genç kızlara da tavsiyelerde bulunan Durhan, işlerini en iyi şekilde yapmaları gerektiğini dile getirdi.

Durhan, devletin kadınların iş yaşamında daha çok yer almaları için çeşitli destekler sunduğuna dikkati çekerek, kendisinin de genç kızların sanayide yer alması için sosyal projelere katıldığını anlattı.

Atölyesinde stajyer öğrencilerin de çalıştığını belirten Durhan, ekonomik gücünü kazanan kadınların daha çok söz sahibi olabileceğini sözlerine ekledi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER