DOHA - İHSAN EL-FAKİH
Katar, abluka uygulayan ülkelere rağmen 2008 yılında açıkladığı "2030 ulusal vizyonu" yolunda adım adım ilerlemeye devam ediyor.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin 5 Haziran'da Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmelerinin ardından bölgede Körfez krizi patlak verirken, kısa bir süreliğine 2030 vizyonunda duraklama yaşayan Katar, yıllardır bu projesini gerçekleştirme yolunda olumlu adımlar atıyor.
Ülke, 2030 vizyonuyla ekonomik çeşitlilik, istikrarlı bir ortam, yatırım devamlılığı ile ekonomik kalkınma gerçekleştirmeyi, doğal ve beşeri kaynakları kullanarak bütçeyi desteklemeyi hedefliyor.
Bu kapsamda özellikle 2022'de FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak olan Katar, daha fazla yatırım çekmeyi, rekabeti arttırmayı ve büyümeyi teşvik etmeyi amaçlıyor.
Yıllar içinde bu yolda çeşitli aşamalar kaydeden Katar, önüne bazı engeller çıksa da adım adım hedefine yaklaşmaya çalışıyor.
Hükümet, bu noktada önceliği endüstrinin millileştirilmesi ve sanayiye destek verilmesi, yerel likiditeyi muhafaza için kendine yeterliliğin sağlanması, yerli ürünlerin dünyaya ihracatının arttırılmasına verdi.
Ekonomik çeşitlilikEkonomisi petrol ve gaza dayanan Katar, ekonomik çeşitlilik oluşturmak için farklı sektörlere de önem verme gerekliliğini fark ederek bu alanda iktisadi bir yol haritası hazırladı.
Bu yönde adımlar atan ülkedeki çatı kuruluş "Katar Odası"nın verilerine göre, 2000 yılında 334 olan Enerji ve Sanayi Bakanlığına kayıtlı fabrika sayısı 2016 yılı sonu itibariyle 707'ye yükseldi. Yine bu alanda yatırım hacmi 2016 yılında 260 milyar riyale (yaklaşık 70 milyar dolar), işçi sayısı da 88 bine çıktı.
Sanayi bölgelerinde üretime başlayan fabrika sayısı, Temmuz 2017 itibariyle 260'a ulaştı. Gelecek dönemler için hazır 79 proje bulunurken, 279 proje ise beklemede.
Dört Arap ülkesinin Haziran ayında Katar'a abluka başlatması neticesinde bunun olumsuz etkilerini önlemek için 60'dan fazla ülke ile ulusal ihracat sertifikalarının arttırılmasına çaba gösterdi.
Krizin başında abluka ekonomiyi biraz etkiledi. Haziran ayında ihracat oranları düştü. Ancak ekonomi sektörleri harekete geçerek bu düşüşü doğal seyrine taşıdı.
Petrol dışı gelirKatar Odası Başkanı Eş-Şeyh Halife bin Casim bin Muhammed Al Sani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doha yönetiminin ana gelir kaynağı olarak yalnızca petrol ve gaza dayanmak istemediğini bu kapsamda 2030 vizyonunun temelinde ekonomik çeşitlilik oluşturulmasının yattığını belirtti.
Bu yöndeki çalışmalara dört Arap ülkesinin ablukası nedeniyle başlanmadığını aktaran Şeyh Halife, "Katar, endüstriyi millileştirmek, yerel pazarların ihtiyacını karşılamak için küçük ve orta düzeyli şirketler ile yatırımcılara destek vermek suretiyle bu plana 2008 yılında başladı." ifadelerini kullandı.
Ülkesinin, yatırımcılara büyük kolaylıklar sağladığını kaydeden Şeyh Halife, ayrıca ulusal ürünleri teşvik eden fuarlar düzenlendiğini, Katar Kalkınma Bankasının da sanayi sektörünü kalkındırmak için önemli rol oynadığını, özel sektörün yüzde 80'ini teşkil eden küçük ve orta büyüklükteki işletmelere finans desteği sağladığını belirtti.
Bankanın projeler için portföyünün 7,5 milyar riyali (2 milyar dolar) bulduğunu aktaran Şeyh Halife, yerel bankaların da desteğiyle küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için geçen yıllarda kullanılan finansmanların toplamını 8 milyar riyale (2,2 milyar dolar) ulaştığını dile getirdi.
Ablukadan sonra ihracatŞeyh Halife, Katar'da 250 adet küçük ve orta işletme bulunduğunu ve piyasada önemli rolleri olduğunu, modern sanayi ile donatıldıklarını kaydetti.
Katar'ın, abluka öncesinde piyasada yabancı yatırımı destekleyen adımlar attığını, ablukanın ardından ise ekonomik durumları toparladıklarını belirten Şeyh Halife, şunları ifade etti:
"Petrol dışı ihracat ve özel sektörde dış ticaret hacmi Temmuz 2017'de 1,3 milyar riyale ulaştı. Bu da abluka öncesindeki nisan ayı ile aynı rakamlar. İhracat krizden çok etkilenmedi. Ağustos ayında ihracat 1,8 milyar riyale yükseldi. Geçen yıl bu rakam 1,5 milyar riyaldi. Eylül ayında ise geçen yılın aynı döneminde 1,1 milyar riyal olan petrol dışı ihracat, 1,6 milyar riyale yükseldi."
Katar'ın mevzuatlar, gümrük ve vergi kolaylıkları gibi çeşitli adımlarla yatırıma destek olduğunu aktaran Şeyh Halife, isabetli siyaset sayesinde Katar'ın dünyada yatırım cazibesi ülkelerden biri haline geldiğini ifade etti.
Şeyh Halife, tüm bu kolaylıkların yatırımcıların ilgisini çektiğini, ülkenin portresini karalamaya çalışan olumsuz medya kampanyalarına itibar etmeden yatırımı teşvik ettiğini kaydetti.
dikGAZETE.com