ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin davada sanıklar, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarına başladı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu sanıklar, aileleri, avukatları ile Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları katıldı.
Duruşmanın 22 Mayıs 2017’de görülen celsesinde Cumhuriyet Savcısı Hamza Yokuş, esas hakkındaki mütalaasını açıklayarak, 23 sanığın ağırlaştırılmış müebbet, Cumhurbaşkanlığı eski Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Kutsi Barış'ın ise 21 yıla kadar hapsini talep etmişti.
Sanıklardan eski Kara Kuvvetleri Harekat Komutanlığı Şube Müdürü Mahmut Gündoğdu, önceki aşamalarda yaptığı savunmaların tekrarını beyan ettiğini, iddia makamının esasa ilişkin açıkladığı mütalaasına katılmadığını belirtti. Darbe girişiminin yaşandığı gece hiçbir faaliyette bulunmadığını öne süren Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiçbir kimsenin ne evine girdim ne de kimseye emir verdim. Darbe gecesi söz konusu sıkıyönetim emrini de görmedim, böyle bir şeyden haberim yoktur. Bunlara rağmen iddia makamınca mütalaada tarafıma suç isnadı yapıldığını ifade etmek istiyorum. Müdürlüğünü yaptığım Harekat Başkanlığı, başta Suriye hududundaki gelişmeler olmak üzere, ülkemizin güvenliğine yönelik planlamalar yapmıştır. Darbe teşebbüsünde yer alacak olsam her an başlayacak olan Suriye’ye yönelik harekatta görevlendirilir miydim?"
Gözaltına alındığı 21 Temmuz 2016 akşamına kadar görevinin başında olduğunu ifade eden Gündoğdu, darbeye yönelik bir faaliyetini ile FETÖ üyesi olmadığını belirterek, tahliyesini talep etti.
"FETÖ profiline uymuyorum"
Sanıklardan eski Kara Kuvvetleri Harekat Komutanlığı Personel Plan Şube Müdürü Albay Mutlu Serkan Vurdem de 15 Temmuz 2016'da Genelkurmay Başkanlığındaki terörle mücadele toplantısına katılarak görev yerine döndüğünü belirtti.
Vurdem, Kara Kuvvetleri Komutanlığında bulunduğu sırada tatbikat alarmı verildiğini öne sürerek, sanıklardan eski 28. Mekanize Tugay Komutanlığı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Kalyoncu'dan emir almadığını savundu.
Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen Vurdem, "15 Temmuz gecesi hiçbir kalkışma, darbe söyleminde bulunmadım. Kamuoyundaki FETÖ profiline uymadığımı da belirtmek isterim. Olayın tatbikat mı darbe mi olduğunu anlayamadım. Darbe girişimi olduğunu bilseydim görev yerime hiç gitmezdim." ifadelerini kullandı.
Vurdem, Cumhuriyet savcısının geçen celse açıkladığı esas hakkındaki mütalaasındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini istedi.
"15 Temmuz'da tatbikat olabilir"
Eski Tabip Binbaşı Adem Parlak, eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın, darbe girişiminden 2 gün önce kendisine, "15 Temmuz'da tatbikat olabilir." dediğini ve tatbikat amaçlı ambulans hazırlamasını istediğini söyledi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da, dış birlikten gelen askerlerle ambulansa bindiklerini, tanımadığını bildirdiği bir sivilin de ambulansa alındığını kaydeden sanık Parlak, bu olaydan sonra olağan dışı bir gelişme olduğunu düşündüğünü beyan etti.
Kasırga'nın kaçırılmasında doğrudan bir dahlinin olmadığını öne süren sanık Parlak, "Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum. FETÖ ile hiçbir bağım yoktur, ByLock kullanıcısı değilim." savunmasını yaparak tahliye ve beraat talebinde bulundu.
"Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu"
Sanık Yüksel Karatay, önceki aşamalarda yaptığı savunmaları tekrar ettiğini, herhangi bir terör örgütü ile temasının olmadığını beyan etti.
Darbe girişimine ilişkin planlama ve toplantılara katılmadığını belirten Karatay, "Kasırga'nın kaçırılması olayında bir dahlim yoktur. İddianamede, kaçırma olayında çevre güvenliğini almam suçlamasını da kabul etmiyorum." savunmasını yaptı.
Yunus Emre Ceviz, suçlamaları reddettiğini ve FETÖ üyesi olmadığını bildirdi. Tatbikat olduğu gerekçesiyle göreve çağrıldığını ifade eden Ceviz, darbe girişiminden önceden haberdar olmadığını öne sürdü.
Ceviz, "Ben bu olayın hiçbir safhasında yer almadım. Geldiğimiz yer revir, bindiğimiz araç ambulans. Üzerimizde silah ya da mühimmat yok. Bu durum bende bir şüphe uyandırmadı. Herhangi bir kişiye şiddet kullanamadım. Olayın darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra da ayrılmaya çalıştım ama güvenlik gerekçesiyle giriş çıkışlar yasaklandığından çıkamadım." savunmasını yaparak beraat talebinde bulundu.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanık Haydar Akbaş, iddianamede yer alan nöbet değişikliğinin Kasırga'nın kaçırılmasına yönelik yapıldığı suçlamasının da doğru olmadığını savundu.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga ile saygı çerçevesinde diyaloğu olduğunu belirten Akbaş, "Sayın Kasırga'ya selam vererek yaklaştım ve sıkıyönetim ilan edildi, Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu şeklinde bir şeyler söyledim. Hiçbir şekilde yere yat, alın bunu şeklinde bir beyanım olmadı. Kendisinin kaçırılması olayında bir dahlim yoktur. Beraatımı ve tahliyemi arz ediyorum." dedi.
Sanıklar Süleyman Selek, Sebhetullah Demir ve Selçuk Uçar da esas hakkındaki savunmalarında haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliye ve beraat talebinde bulundular.
Sanık avukatları da müvekkilleri hakkında istenen cezayı kabul etmeyerek, tahliye ve beraat istedi.
Muhabir: Zafer Fatih Beyaz, İsmet Karakaş
dikGAZETE.com