Gündem

Kartepe Zirvesi'nde 'Darbeler: Türkiye Deneyimi' oturumu

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu Kartepe Zirvesi'nde "Darbeler: Türkiye Deneyimi" başlıklı oturum gerçekleştirildi.

Kartepe Zirvesi'nde 'Darbeler: Türkiye Deneyimi' oturumu
29-10-2017 05:02

KOCAELİ

The Green Park Otel'deki Prof. Dr. İlhan Varank Salonu'nda düzenlenen oturuma Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Genç, Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Okyar ve gazeteci Serpil Seda Şimşek katıldı.

Doç. Dr. Genç, burada yaptığı konuşmada, darbelerin önlenmesinde sivil örgütlenme olarak Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) rolünü anlattı.

STK'ların tepki vermesiyle 15 Temmuz'da halkın direnişinin devlete sahip çıkma noktasında etkili olduğunu vurgulayan Genç, "STK'lar bu süreçte aktif rol oynadılar. Darbe gecesinin ilk anından itibaren destek verdiler, ciddi bir duruş gösterdiler. Halkın bu şekilde organize olmasında oldukça etkili oldu. Özellikle 'vatan' söz konusuysa her türlü katkıyı verebiliyor." diye konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Okyar da İran'ın darbeden sonra iç ve dış politikasında uyguladığı tedbir ve politikalardan hareketle, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra uygulanması gereken iç ve dış politika pratikleri hakkında görüşlerini paylaştı.

Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren örgütün planını, İran'da 10 Temmuz 1980'de gerçekleştirilmeye çalışılan Nojeh darbesini referans alarak yaptığının henüz tespit edilmediğini, 15 Temmuz ile bu darbe arasında benzerlikler olduğunu belirten Okyar, benzerlikleri ise şöyle aktardı:

"Hedef ve pratikler hemen hemen aynı. Yani ben şunu iddia edebilirim; Türkiye'de FETÖ'nün yaptığı bu darbeyi bir şekilde Nojeh darbesinden örnek aldıklarını, etkilendiklerini düşünüyorum çünkü yapılan ve istenen amaçlar aynı. Süpersonik uçuşlar, patlama etkileri, uçakların ses hızının üzerine çıkıp halkı galeyana getirmesi benzer. Bombalanan hedefler de birbiriyle aynı. Amaç dolayısıyla, darbe başarılı da olsa başarısız da olsa amacın kaos olduğu gözüküyor. İkisinde de Batı geç tepki veriyor. Belki İran için çok önemli değil ama Türkiye için çok önemli."

"Milletin darbe girişimine karşı gösterdiği direnç"

Gazeteci Serpil Seda Şimşek de 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, FETÖ güdümündeki medya ile ana akım medyasının bilerek ya da bilmeyerek, 15 Temmuz'a giden süreçte 27 Mayıs darbesi öncesinde olduğu gibi sivil ve demokratik yönetime karşı bir algı operasyonunun parçası olduğunu ifade etti.

Darbe girişiminin püskürtülmesinde medyanın darbe girişiminin karşısında durarak önemli bir sınav verdiğine ilişkin yorumlar yapıldığını belirten Şimşek, bu değerlendirmenin yanıltıcı olduğu görüşünü dile getirdi.

Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"28 Şubat'a zemin hazırlayan medya yapılanması ile 15 Temmuz 2016'da Türkiye'de etkili olan medya yapılanması arasında büyük farklılıklar bulunmamaktadır. 2013'te yaşanan Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık polis ve yargı darbesi girişiminde 'yolsuzluk', 'şiddet' mesajları da hemen hemen aynı kanallar ve aynı isimler tarafından topluma aktarılmıştı. Eğer 15 Temmuz'da darbe girişimi başarılı olsaydı, tıpkı 27 Mayıs'tan sonra yapıldığı gibi, darbenin meşruiyet gerekçesi olarak bunların gösterilmesi muhtemeldi. Bütün diğer etkenlerin yanı sıra milletin darbe girişimine karşı gösterdiği direnç, darbe girişiminin darbe girişimi olarak kalmasına yol açmıştır ancak bu girişimin ardından Türkiye'de medya kuruluşlarının geçmiş yıllardan farklı olarak demokrasi kültürünü özümsediği ve demokrasiye bağlı olduğu gibi kesin bir yargıya varmanın mümkün olamayacağı açıktır."

Muhabir: Nurgül Temiz


dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER