Karın bölgenizde sürekli şişkinlik hissi varsa, çok sıkı diyetler uygulamanıza rağmen göbeğiniz hâlâ yerinde duruyorsa, hazımsızlık çekiyorsanız ve kabızlığınız söz konusu ise bunların nedeni ’huzursuz bağırsak sendromu’ olabilir.
İş yeri stresinin de bu hastalığa zemin hazırlayan sebeplerden biri olduğuna dikkat çeken Avusturya Sen Jorj Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr.Meral Kayahan huzursuz bağırsak sendromu ile ilgili önemli bilgiler verdi. İç Hastalıkları Uzmanı Dr.Meral Kayahan, “İrritabl barsak sendromu, sık görülen kronik bir hastalıktır. Görülme sıklığı erişkinlerde yüzde 15-20’lere kadar çıkabilir. Çalışan kesimde oldukça sık rastlanmakta, bağırsak hastalıkları içinde doktora en sık müracaat edilen rahatsızlıkların başında gelir. En önemli belirtisi dışkılama alışkanlığının değişmesidir. Zaman zaman kabızlık ve ishal periyodları, karın ağrısı, dolgunluk, şişkinlik hissi, geğirme, mide de yanma, ekşime gibi hazımsızlık şikayetleridir. Hiçbir zaman kanlı dışkılama olmaz. Bu, psikosomatik bir hastalık olup, organik veya biyolojik herhangi bir nedeni yoktur. Hastanın yaşam süresini kısaltmaz, hayatı tehdit etmez ama yaşam kalitesini bozar” diye konuştu.
FİZİKSEL BELİRTİLERİ
Hastalığın gelişiminde en önemli sebeplerden birisinin stres, artmış korkular, panik ataklar, çalışma veya günlük yaşamda karşılaşılan sorunlarla baş edememek geldiğini dile getiren İç Hastalıkları Uzmanı Dr.Meral Kayahan, şunları kaydetti:
“Beyin ile vücudumuz arasındaki ilişki birçok örnekle net bir şekilde ortaya konabilir. Anksiyeteye neden olan bir durum ile karşı karşıya kalındığından (iş yeri stresi, yarışma, imtihan) birçok kişide emosyonel ve fiziksel bir cevap meydana gelir. Kişi bu esnada emosyonel olarak korku, Anksiyete (iç sıkıntısı), stres veya şüphe hissedebilir. Fiziksel olarak ise terleme, çarpıntı, nefes darlığı, adale gerginliği, karın ağrısı gelişebilir. Oluşan bu emosyonel ve fiziksel tepkiler her bireyde farklılık gösterir. Bu tamamen kişinin o anda aklından ve vücudunda olanların farkına varma derecesi ile ilgilidir. Çoğu kişide hedef organ bağırsaklardır. Bağırsaklar, gıdaların sindirilme ve artıkların dışarı atılması işlevini beyinden bağımsız olarak otonom sinir sisteminin kontrolünde yaparlar. Fakat stres ve yoğun baskı anında beyinin gönderdiği karmaşık uyarılar, kendi kendine düzenli çalışan bağırsak sinir sistemini de etkiler. Tüm bunların sonucunda irritabl bağırsak sendromunda gözlenen olaylar istemsiz olarak gelişir. Stres anında santral sinir sistemi ve diğer sinir sistemleri arasındaki yakın ilişki nedeni ile gerek direkt uyarı, gerekse salgılanan hormonlar aracılığı ile barsak hareketleri hızlanır. Bu da karın ağrısı ve ishal’e neden olur, ayrıca şişkinlik ve gaz şikayetlerini beraberinde getirir. Bağırsağın kas tabakasında gevşeme ile sindirim artıkları barsak içinde birikerek gevşek karın duvarı olanlarda (özellikle bayanlarda) karında şişmeye, gerginliğe ve ağrıya neden olur. Hastalığın altında yatan neden organik veya biyolojik sebep değildir, bağırsak kaslarının fonksiyonunda oluşan bir anormalliktir.
KRONİK HASTALIK AMA...
Beslenme biçimi, ruhsal durum, stres, iş yoğunluğu, iş gücü altında ezilme, seyahat, yaşamda bazı yeni başlangıçlar (iş değiştirme, evlenme, boşanma, şehir değişikliği vb...) seyahatler bireyden bireye değişen oranlarda bu hastalığa neden olabilir. Huzursuz bağırsak sendromu ile beraber yaşamak zordur. Beklenmedik zamanda ortaya çıkan ağrılar, sık sık dışkılama, kötü kokulu ishal veya kabızlık sosyal yaşamı etkiler. Günlük yaşamda aşırı tüketilen kahve, çay, sigara, düzensiz beslenme, alkol zaten hassas olan bağırsağı daha da olumsuz etkiler, şikayetler artar. Bütün bunlar yorgunluk, depresyon, isteksizlik ve uyku bozukluğuna, iştahta azalmaya sebep olur. Uzun süreli bir hastalık olmasına karşın herhangi bir komplikasyona sebep olmaz. İşlevsel bir hastalıktır, kansere, kanamaya, ülseratif kolite neden olmaz.
Kronik bir hastalıktır, fakat nadiren ömür boyu sürer çok az kişide devamlılık gösterir. Yaşam içindeki stres faktörlerinin ortadan kalkması ile ve kişinin yaşam şeklini, işini ve aile ilişkilerini düzenlemesi ile hastalık tamamen düzelebilir. Öncelikle bir hekime başvurulmalı. Hekim hastasına organik, yapısal bir hastalığı olmadığını açıklamalıdır. Liften zengin gıdalar, kabızlığın ön planda olduğu hastalarda yarar sağlar. Karın ağrısı ön planda olan hastalarda spazm çözücü ve barsak hareketlerini düzenleyici ilaçlar kullanılır. Anksiete bozukluğu olanlarda anksiyolitik verilebilir.”