Ankara
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}Karavanını hayvan barınağına dönüştüren "Kuşçu Ahmet"in 40 yıllık sevdasıAnkara'nın Çankaya ilçesinde güvercinlere olan tutkusuyla tanınan ve "Kuşçu Ahmet" olarak bilinen Ahmet Güven, 40 yıldır çeşitli türdeki hayvanlara büyük bir sevdayla bakıyor.
Huzur Mahallesi'ndeki belediyeye ait boş arazide bulunan karavanını hayvan barınağına dönüştüren Güven, başta güvercin ve tavşan olmak üzere çeşitli türdeki hayvanlara kucak açıyor. Mahalledeki çocuklar da diledikleri zaman "Kuşçu Ahmet"in baktığı hayvanlarla yakından ilgileniyor.
Huzur Mahallesi'nin çocuklarına hayvan ve doğa sevgisi aşılayan Güven, 40 yıllık tutkusunu AA muhabirine anlattı. Güven, "Ben bu mahallenin sıradan bir sakiniyim. 50 yaşındayım ve 40 senedir bu kuşları beslerim. Çocukluğumuzda oyuncaklarımız yoktu bizim. Oyuncaklarımız kedi, köpek, kuş. Biz onlarla büyüdük, onları sevdik, onlarla oynadık, onlarla oturduk, onlarla kalktık. Oradan gelen bir alışkanlık, oradan gelen bir sevgi. Aşk demiyorum, aşk geçicidir. Sevda ise bitmez." dedi.
"Hayvan-doğa sevgisini kazandırmaya çalışıyorum"
Daha önce akrep ve yılan gibi hayvanlarının da bulunduğunu, amacının canlıların hayatına dokunmak olduğunu söyleyen Güven, mahalle halkının da kendisine büyük destek verdiğini anlattı. Güven şöyle konuştu:
"Bazı engelli kardeşlerimiz aileleriyle geliyor, hayvanları seviyor. Çocuklar şimdiye kadar hep apartmanda yaşadıkları için hiç hayvan görmemişler. Düşünün, tavşanlara köpek maması, kemik getirenler var. Tavşanın ne yediğini bilmiyorlar. Ama burada belki onların hayatına ufak dokunuşlar yapıyoruz. Belki birazcık faydamız oluyor, onlara hayvan-doğa sevgisini kazandırmaya çalışıyoruz.
Ben olmadığım zamanlar mahalle halkı buraya göz kulak olur. Mesela bir köpek gelip tavşanı kovalayacak olsa hemen yetişir tavşanı kurtarırlar. Yanımızda bir okul var, okul dağıldığı zaman eline marulu, havucu, maydanozu alan çocuklar geliyor. Tavşanları beslemek onlara büyük mutluluk veriyor. Güvercinlerin yem saati, okul giriş saati. Ben yemi gelen çocuklara veririm, sırayla yem verirler. Onlara çok büyük keyif verir, burada kuyruğa girer sırayla güvercinlere yem verirler Burası mahallenin nefes aldığı bir yer."
Söz konusu alanın Çankaya Belediyesine ait olduğunu belirten "Kuşçu Ahmet", Belediyenin hayvanlara bakmasına müsaade ettiğini söyledi.
"Herkes bize yardımcı oluyor"
Daha önce bataklık olan alanı ıslah ettiğini, ağaç diktiğini ve park ettiği karavanında hayvanlar için kümes yaptığını anlatan Güven, kabinin sıcağı ve soğuğu geçirmemesi için de önlem aldığını dile getirdi. Diktiği ağaçları çocuklara ve "can dostlarına" göre seçtiğini ifade eden Güven, başta saka olmak üzere yabani hayvanların tercih ettiği, yuvalarını yaptığı akasyalar diktiğini, çocuklar için meyve ağaçları, güzel kokulu iğde ağaçları yetiştirdiğini belirti.
"Eşimle kuş vesilesiyle tanıştık"
Güven ailesinin de hayvanları çok sevdiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Evlenmeden önce de hayvanlara bakıyordum, şimdi de bakıyorum. Eşimle de zaten kuş vesilesiyle tanıştık. Ben kuşlara bakıyordum, onlar da bir kuş yakalamışlar, o vesileyle birbirimizi gördük. Çocuklarımız hayvanları çok sever. Tavşanları küçük kızım sayesinde getirdik. Bana 'Kuşçu' derler. 'Kuşçu Ahmet'in yeri' dediğin zaman herkes buraya getirir sizi. Öveçler, Huzur Mahallesi, Balgat, Cevizlidere'de kime sorsanız burayı bilir. Çünkü herkesin hayatına dokunmuşuzdur.
Herkes mahallesinde böyle bir şey yapabilir. İnsanların hayatlarına dokunmak mutluluk verir. İnsanlar 'Allah razı olsun' derse o çok daha büyük mutluluk. İyilik yapmaktan kimse korkmasın. Bu dönemde insanlar iyilik yaparken çok düşünüyor. O kadar düşünmeye gerek yok. Yeter ki iyilik yapın, başka bir şeye gerek yok."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com