Dünya

'Karar, İngiliz mahkemelerinin bağımsızlığı için bir zaferdir'

Brexit'e yön veren aktivist Gina Miller, İngiliz Anayasa Mahkemesinin kararının, Parlamentonun egemenliği, erkler ayrılığı ve İngiliz mahkemelerinin bağımsızlığı için bir zafer olduğunu belirtti.

'Karar, İngiliz mahkemelerinin bağımsızlığı için bir zaferdir'
24-09-2019 18:07
London

İngiltere'de Başbakan Boris Johnson'ın parlamentoyu tatil kararını yargıya taşıyan aktivist Gina Miller, mahkemenin kararı yok hükmünde saymasının, parlamentonun egemenliği için bir zafer olduğunu söyledi.

Anayasa Mahkemesinin, parlamentoyu tatil kararını yok hükümde bulmasının ardından mahkeme önünde basına açıklamalarda bulunan Miller, "Bugün sadece bir kişi veya dava için kazanç değil. Bu, parlamentonun egemenliği, erkler ayrılığı ve İngiliz mahkemelerinin bağımsızlığı için bir zaferdir." ifadelerini kullandı.

Mahkemenin bugün aldığı kararla, İngiltere'de hukukun üstlüğünü teyit ettiğini vurgulayan Miller, Başbakan dahil ülkedeki herkesin kanunlara tabi olduğunu kaydetti.

Milletvekillerine çağrı

Johnson hükümetinin bugün mahkemenin aldığı kararın önemini küçültmesine izin verilmemesi çağrısında bulunan Miller, şunları söyledi:

"Hakimler oy birliğiyle karar aldı. Dava, İngiltere'deki en üst mahkemede ve en kıdemli yargıçlarca incelendi. Hepsi oy birliğiyle Johnson'ın ülkenin modern tarihindeki en kritik zamanda demokratik olarak seçilmiş milletvekillerini susturmak için Kraliçeye yasa dışı bir şekilde parlamentoyu tatil etmesini tavsiye ettiğine hükmetti."

Mahkemenin, İngiliz parlamentosunun kapatılması kararını yok hükmünde saydığına dikkati çeken Miller, "Bu karara göre parlamento açıktır, hiç kapanmamıştır. Milletvekillerini derhal iş başı yapmaya çağırıyorum." diye konuştu.

Miller davası, dönüm noktası olmuştu

İngiltere'de 23 Haziran 2016'da yapılan referandumda halk, yüzde 48'e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı almıştı.

Referandumun ardından hükümet üyeleri, AB'den ayrılma sürecini düzenleyen Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek Brexit sürecini resmen başlatmaya hazırlanırken, Miller, "bu yetkinin parlamentonun onayına tabi olduğu" iddiasıyla hükümete karşı dava açmıştı.

Miller'ın davayı kazanmasının ardından İngiliz parlamentosu, Brexit sürecini adım adım kontrolüne aldı.
Parlamento, eski Başbakan Theresa May'in AB ile vardığı Brexit anlaşmasını 3 kez reddederek ve Brexit tarihini erteleyerek bu yetkisini kullandı.

Johnson, geçen ay Kraliçeden parlamentoyu 9 Eylül-14 Ekim'de 5 hafta süreyle tatil etmesini istemiş, Kraliçe 2. Elizabeth'in onayıyla parlamento kapatılmıştı.

Ancak milletvekilleri, parlamentonun tatilinden önce hızla çıkardıkları yasayla Johnson hükümetinin, ülkeyi AB'den anlaşmasız olarak ayırmasının önüne geçti.

Miller, Londra'da Yüksek Mahkemede, 70 milletvekili de Edinburg'da parlamentonun kapatılması kararını yargıya taşımıştı. İlk yargılamalarda reddedilen dava, son olarak Londra'da Anayasa Mahkemesine taşınmıştı.

"Kafa kesme" tehdidi almıştı

İngiltere'nin AB'den ayrılması için kampanya yürüten aşırı milliyetçi gruplar, sürecin aldığı şeklin sorumluları arasında Gina Miller'ı da görüyor.

Aşırı sağcı ve Brexitçi Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisinin (UKIP) bir üyesinin, Miller'ın "kafasının kesilip Buckingham Sarayı'nın kapısına bırakılması gerektiği" yönündeki sözleri, İngiliz basınında yer bulmuştu.


İngiltere'de Brexit referandumundan bir hafta önce de aşırı sağcı bir militan, ülkenin AB üyeliğinin devamı için kampanya yürüten İşçi Partili kadın milletvekili Jo Cox'u seçim bölgesinde öldürmüştü.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER