Çözüm süreci çerçevesinde İmralı'da görüşmeler yapan HDP Heyetinde yer alan Grup Başkanvekilleri İdris Baluken, Pervin Buldan ve DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, Kandil'e giderek KCK yetkilileri ile görüştü. Hükümet ile HDP arasında 'kamu güvenliği' koşuluyla ilgili tartışmaların devam ettiği bir ortamda gerçekleşen görüşme sonrası HDP heyetinden Kandil'deki görüşmelere ilişkin açıklama geldi.
"Devlet ve Hükümet'in cevabı netleşmedi"
Açıklamada, 29 Kasım 2014 tarihinde İmralı Adası’nda yapılan toplantıda Abdullah Öcalan’ın hazırladığı Demokratik Çözüm ve Müzakere Taslağı kendilerine iletildiği anımsatıldı. Aynı toplantıda; Öcalan'ın heyete, Demokratik Çözüm ve Müzakere Taslağıyla ilgili Devlet, Hükümet ve KCK yetkilileriyle hızlı bir görüşme trafiğinin yapılması, alınan cevaplarla tekrar İmralı Adası’na gelinmesi doğrultusunda görüşlerini aktardığı anlatılan açıklamada, bu kapsamda HDP Heyetinin geçen süre içerisinde iki kez Devlet ve Hükümet yetkilileriyle bir araya geldiği vurgulandı. Açıklamada, görüşmelerde Devlet ve Hükümet nezdinde henüz istişarelerin devam ettiği, netleşmiş cevapların bu istişarelerden sonra verileceği izlenimi edinildiği kaydedilen açıklamada şöyle denildi:
KCK'nın tüm karar mercilerinin temsiliyle toplantı
"Bu kapsamda Heyetimiz, 9 Aralık 2014 tarihinde Kandil’de KCK yetkilileriyle bir araya gelmiş, 6 saat süren bir toplantı gerçekleştirmiştir. Bu toplantıya KCK yetkilileri, bugüne kadar yapılan tüm toplantılardan daha geniş bir bileşenle katılmış, KCK’nin tüm karar mercilerinin temsiliyetini sağlamıştır. Toplantıda KCK yetkilileri, Öcalan’ın hazırladığı Demokratik Çözüm ve Müzakere Taslağını tüm yapı ve birimlerinde ayrıntılı toplantılarla değerlendirdiklerini, örgüt olarak bu toplantılarla tarihi bazı sonuçlara vardıklarını ifade etmişlerdir.
Taslağa tam destek
KCK yetkilileri, Demokratik Çözüm ve Müzakere Taslağının tam bir karar birliği ile kabul edildiğini, bu taslak doğrultusunda nihai çözüme gitmek için örgüt olarak tüm görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye hazır olduklarını ifade etmişlerdir. Bu taslağı sadece Kürt sorununun çözümü için değil, Türkiye ve Ortadoğu’nun demokratik geleceği açısından da biran önce hayata geçmesi gereken bir manifesto olarak değerlendirdiklerini belirtmişlerdir.
"Devlet ve Hükümet de cevabını netleştirsin"
Kendileri tarafından kabul edilen bu taslağın Türkiye Devleti ve AKP Hükümeti tarafından da kabul edilmesini istediklerini, Devlet ve Hükümet yetkililerinin netleşmeyen cevaplarının da biran önce netleştirilerek halklarımıza ve kamuoyuna deklare edilmesi gerektiğini fade etmişlerdir. Süreçte bugüne kadar AKP Hükümeti’nin ortaya koyduğu oyalama, zaman kazanma ve seçime dönük bazı hesapların bir tarafa bırakılması gerektiği, halklarımızın ve bölgemizin demokratik geleceği ve kalıcı barışı için taslakta belirtilen çözüm önerilerinin biran önce pratikleşmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu anlamda, süreçte anlamlı derin müzakerelere biran önce geçilmesi, demokratik çözüm için tek bir günün, hatta tek bir saatin boşa geçirilmemesi gerektiği heyetimize aktarılmıştır. Demokratik Müzakere ve Çözüm Taslağının bu hassasiyetlerin de göz önünde bulundurularak hazırlandığını, kapsamlı, teorik çözüm önerilerinin yanında taraflar için makul bir takvimlendirmenin de bu anlamda taslağın içeriğinde detaylandırıldığını KCK yetkilileri belirtmişlerdir.
KCK ayrıntılı açıklama yapacak
KCK olarak bu öneri ve takvimlendirmeyi anlamlı müzakerelere geçişle birlikte hayata geçirmeye hazır olduklarını, hareket olarak Öcalan’ın belirttiği öneri ve takvimlendirmeyi esas aldıklarını belirtmişlerdir. KCK’nin tüm bu konularla ilgili ayrıntılı bir açıklamayı yapacağı, halklarımıza ve kamuoyuna karşı yapılacak açıklamayla bu detaylı görüşlerin aktarılacağı ifade edilmiştir.
"İzleme Heyeti biran önce çalışmaya başlamalı"
KCK’nin yapacağı açıklamaların, taahhüt ettiği tutumların süreci takip etmek üzere bir İzleme Heyetinin denetimine açık olacağı, bu konuda Devletin de Hükümetin de aynı sorumlulukla bağımsız tarafsız bir denetlemeye açık olması gerektiği, bunun için de bir İzleme Heyetinin biran önce çalışmaya başlaması gerektiği ifade edilmiştir.
"Çatışmasızlık ihlali anlamına gelir"
AKP’nin devreye koyduğu gözaltı ve tutuklama furyasının KCK operasyonlarını bile aşan bir düzeye vardığı, son örneğinin Yüksekova’da yaşandığı, sokak ortası infazların ise, pervasız bir şekilde uygulandığı belirtilmiştir. Meclis’te yasalaşmayı bekleyen “güvenlik yasası” tasarılarının da bu anlamda kaygıları arttırdığı, sınır boyları başta olmak üzere tüm bölgede güvenlik barajları, HES, karakol, kalekol yapımlarının mevsim koşullarına rağmen devam ettiği belirtilmiştir. Çatışmasızlık ihlali anlamına gelen bu uygulamalardan vazgeçilmesi, kalıcı barışa gidecek politikaların geliştirilmesinin sürece ve 'tahkim edilmiş bir çatışmasızlığa' katkı sağlayacağı KCK yetkilileri tarafından belirtilmiştir.
"Kobani'de sonuç yakın"
Toplantıda Rojava başta olmak üzere Kürdistan ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler ayrıntılı bir şekilde tartışılmış, Kürt halkının her alanda önemli kazanımları pekiştirdiği, dönemsel gelişmelerin yaşandığı tespiti KCK yetkilileri tarafından yapılmıştır. Kobane’de YPG, YPJ öncülüğündeki direnişin sonuç almaya yakın olduğu, tüm halklardan Kobane direnişine desteğin artarak devam ettiği bilgisi paylaşılmıştır. "
Açıklamada, Ulusal Kongre'yle ilgili çalışmaların devam ettiği, tüm Kürt parti ve örgütleriyle bu temelde görüşmelerin artarak sürdürüldüğü de vurgulanarak, "KCK yetkilileri, bu bağlamda tüm Kürt halkının Türkiye ve Ortadoğu halklarının tarihsel gelişmelerin eşiğinde olduğunu, halklarımızın duyarlı tutumlarıyla kaotik süreçlerden özgür demokratik geleceğe geçişin mümkün olduğunu belirtmişlerdir" denildi.