Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "1 Temmuz 2016 tarihi itibariyle, tüm kamu iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri zorunlu hale gelecek. 50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri yine bu zorunluluk kapsamında olacak" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının kamuda görevlendirilmesi ve mesleki yeterlilik konularına ilişkin basın açıklaması düzenledi.
Bakan Soylu, "Bilindiği gibi ülkemizde ilk olarak 30 Haziran 2012 tarihinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kabul edilmiş bu kanun çerçevesinde iş yerleri çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli iş yerleri olarak sınıflandırılmış bu sınıflandırmayla iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi hizmeti ile ilgili yükümlülükler de 30 Haziran 2012 tarihi itibari ile düzenlenmiştir. Kanunun yayınlandığı dönemde 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerleri için yeterli sayı ve nitelikte iş güvenliği uzmanı ile iş yeri hekimi mevcut olmadığından, uygulamada sıkıntı çekilmemesi adına söz konusu kanun 31 Aralık 2013 tarihinde yürürlüğe girecek şekilde düzenlenmişti. Yine aynı gerekçeyle kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerleri için kanunun yürürlük tarihi önce 1 Temmuz 2014’e, yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucu 1 Temmuz 2016 tarihine yani bugüne ertelenmişti. Yanında çalışanı olmayan bu kanunun kapsamı dışındadır" diye konuştu.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun Kazanımları
"İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun kazanımları nelerdir?" diye soran Bakan Soylu şöyle devam etti:
"Her çalışan düzenli sağlık kontrolünden geçirilecek. Tehlike sınıfına göre çok tehlikeli iş yerlerinde 1, tehlikeli iş yerlerinde 3, az tehlikeli iş yerlerinde çalışanlar ise 5 yılda bir kez bu düzenli sağlık kontrollerinden geçirilecektir. Her iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilecek, bu da tehlike sınıfına göre 16 saat çok tehlikeli, 12 saat tehlikeli, 8 saat ise az tehlikeli iş yerlerinde verilecektir. İş sağlığı güvenliği konusunda çalışanların görüşleri alınacak, karşı karşıya kalınan sıkıntılar yapılacak bir düzenlemeyle o iş yerlerinde çalışanlarla istişare ile sonuca varılacaktır. Acil durum planları ile yılda en az bir kere yapılan tatbikatlarla kayıplar en aza indirilecek, her işletmenin kendine ait acil durum planı olacak. Kazalar olmadan önce risk değerlendirmesi yaparak tedbirler alınacak. Çalışanlar hayati tehlike içeren durumlarda çalışmaktan kaçınabilecek, nitelikli ve verimli bir iş ortamının oluşması sağlanacak, önleyici bir yaklaşımla çalışanların sağlık ve güvenliği sağlanacak. Özel sektör çalışanları ve kamu çalışanları, herkese, her yere iş sağlığı güvenliği hizmeti ulaşacak. 1 Temmuz 2016 tarihi itibariyle, tüm kamu iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri zorunlu hale gelecek. 50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri yine bu zorunluluk kapsamında olacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri 1 Temmuz tarihi yani bugün itibari ile başlıyor. Kamu kurumlarında nasıl işleyecek? diye bir soru sorulduğunda buna cevabımız ise, kurumda görevli mevcut belgeli personel içerisinden görevlendirme yapabilir. Eğer kendinde yoksa diğer kamu kurumlarından belgeli personel görevlendirebilir veya yetkili Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri veya Sağlık Bakanlığı’na bağlı Toplum Sağlığı Merkezleri var buradan gerekli hizmetleri temin edebilecek."
Bakan Soylu, bugün az tehlikeli iş yerlerinin sayısının 1 milyon 20 bin 771, çalışan insan sayısının ise 6 milyon 638 bin, tehlikeli iş yeri sayısının 386 bin 844, çok tehlikeli iş yeri sayısının ise 282 bin 93 olduğunu belirtti.
"10’dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerleri için devlet desteği bulunmaktadır"
Soylu, az tehlikeli iş yerlerine getirilen kolaylıklarla ilgili, "10’dan az çalışanı olan 906 bin iş yeri için işveren veya işveren vekili eğitim alarak kendi iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirebilecek. 10’dan az çalışanı olan iş yerlerinde çalışanların 5 yılda bir işe uygunluğuna dair alınan sağlık raporları kamu hizmet sunucularından alınabilecek. 50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerinde görevlendirilen iş sağlığı ve güvenliği, profesyonellerine esnek çalışma imkanı getirilmiştir. İşveren ve görevlendirilen kişilerin karşılıklı onayı halinde aylık çalışma süreleri birleştirilerek bir yılı geçmeyecek dönemler halinde düzenlenebilir. Az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri C sınıfı iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi kısmi olarak bünyesinde görevlendirilebilir. Uygun nitelikte çalışanı olmayan iş yerleri yetkili birimlerden hizmet alarak yükümlülüklerini yerine getirebilir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda alınması zorunlu olan iş sağlığı ve güvenliği hizmetinin küçük işletmelerde maddi bir yüke neden olmaması için 10’dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerleri için devlet desteği bulunmaktadır. 10’dan az çalışanı olan tehlikeli sınıftaki iş yerlerine yüzde 2 olan kısa vadeli sigorta priminin yüzde 1,4’ü, çok tehlikeli sınıftaki iş yerlerinde ise yüzde 1,6’sı iade edilmektedir. Yine kurumun yapısı ve personel niteliklerine uygun olan model seçilerek iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirmesi sağlanmaktadır" ifadelerini kullandı.
"Ülke olarak yeterli donanıma sahibiz"
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin, bünyesinde çalışanlar içerisinde iş sağlığı ve güvenliği belgesi olan uzmanlardan, kısmi süreli sözleşme yapmak suretiyle iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinden, Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri ve Toplum Sağlığı Merkez Birimleri gibi yetkilendirilmiş kurumlardan alınabileceğini söyleyen Bakan Soylu şunları kaydetti:
"Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri, iş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilen birimlerdir. Toplum Sağlığı Merkezi Birimi, iş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilen ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı hizmet sunan kamu kurumlarıdır. İşverenlere eğitimler nasıl verilecek? 1 Temmuz 2016 tarihinden itibaren, 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde işveren veya işveren vekili, eğitim almak şartıyla iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini kendisi yürütebileceklerdir. Anadolu Üniversitesi ile 9 Ekim 2015 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde eğitimler düzenlenmektedir. Yılda en az 2 kez gerçekleştirilen eğitimlerden binlerce kişi faydalanmış ve iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilecek belgeyi almaya hak kazanmıştır. Biz bu konuda donanıma ülke olarak sahip miyiz? Şu anda yeterli donanıma sahibiz. Belgesi olan iş güvenliği uzmanı sayımız 98 bin 96 kişi, gerekli olan kişi sayısı ise 19 bin 717 kişi, fiilen çalışan da 28 bin 846 kişi. 28 bin 974 iş yeri hekimimiz var bunun fiilen çalışanı 12 bin 419, gerekli kişi sayısı ise 8 bin 709’dur. Türkiye’de az tehlikeli iş yerinde çalışan kişilerin eğitim alma süreci 5 dakika, tehlikeli 10 dakika, çok tehlikeli 15 dakikadır."
"1 Temmuz 2017’ye kadar müeyyide uygulanmayacak olup izleme ve kontrol süreci olarak değerlendirilecek"
Bakan Soylu, sürecin nasıl devam edeceği ile ilgili, "1 Temmuz 2017 tarihine kadar bu 5-6 aylık süreci bir izleme ve kontrol süreci olarak değerlendiriyoruz. Hazırladığımız genelge ile birlikte biz iki türlü teftiş yapıyoruz. Şikayete yönelik bir denetleme olabilir, bu konuda yayınladığımız genelge ile bu konuda sadece rehberlik edici, yol gösterici, müeyyideden yoksun bir denetleme ortaya konulacaktır. Bir bilgilendirme, izleme ve kontrol süreci söz konusu olacaktır ama ilgili müeyyideler 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren uygulanacaktır. Aynı konu Mesleki Yeterlilik Belgesi ile ilgili de söz konusudur. 25 Haziran 2016’dan itibaren Mesleki Yeterlilik Kanunu yürürlüğe girmiştir. Burada da yine 1 Ocak 2017 tarihine kadar izleme ve kontrol sürecini ortaya koymuş bulunuyoruz. İş sağlığı güveliği ve mesleki yeterlilik konusu iki ayrı konudur ve bunları sürdürmek zorundayız. Biz çalışanımızın nitelikli olmasını, onun eğitimden geçmesini istiyoruz. Çalışanımızın iş yerinde iş sağlığı güvenliğinin kapsamı içerisinde olmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
"Bugün 40 meslekte Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayan çalışamaz"
40 meslekte bugün Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayanın çalışamayacağını ifade eden Bakan Soylu, "Buna ait bir müeyyide var, 500 liralık bir müeyyide. Biz onu da 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren uygulayacağız bu da bir izleme ve kontrol sürecidir. Şu ana kadar yaklaşık olarak toplam 848 meslek standardı hazırlığımız var bunun 644’ü Resmi Gazete’de yayınlanmış ve yürürlüğe girmiş, 11 meslek standardımızda şu anda Resmi Gazete’de yayınlanmak üzere hazırlanmıştır. Mesleklerde 339 ulusal yeterlilik esasları belirlenmiştir. Şu ana kadar 65 bin belge verildi ve bunun 46 bin 80’i tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde verildi. İnşallah 2017 başı itibariyle mümkün olan her yerde buna ulaşmış, bunu yakalamış ama mümkün olmayan yerlerde de denetimlerimizle ulusal denebilecek bir kabiliyete ulaşabileceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu belgenin bir özelliği daha var bütün gelişmiş ülkelerde özellikle Avrupa’da bu belgeyi alanlar uluslararası bir akreditasyona sahip olacaklar" değerlendirmesini yaptı.
(Ä°HA)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının kamuda görevlendirilmesi ve mesleki yeterlilik konularına ilişkin basın açıklaması düzenledi.
Bakan Soylu, "Bilindiği gibi ülkemizde ilk olarak 30 Haziran 2012 tarihinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kabul edilmiş bu kanun çerçevesinde iş yerleri çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli iş yerleri olarak sınıflandırılmış bu sınıflandırmayla iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi hizmeti ile ilgili yükümlülükler de 30 Haziran 2012 tarihi itibari ile düzenlenmiştir. Kanunun yayınlandığı dönemde 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerleri için yeterli sayı ve nitelikte iş güvenliği uzmanı ile iş yeri hekimi mevcut olmadığından, uygulamada sıkıntı çekilmemesi adına söz konusu kanun 31 Aralık 2013 tarihinde yürürlüğe girecek şekilde düzenlenmişti. Yine aynı gerekçeyle kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerleri için kanunun yürürlük tarihi önce 1 Temmuz 2014’e, yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucu 1 Temmuz 2016 tarihine yani bugüne ertelenmişti. Yanında çalışanı olmayan bu kanunun kapsamı dışındadır" diye konuştu.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun Kazanımları
"İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun kazanımları nelerdir?" diye soran Bakan Soylu şöyle devam etti:
"Her çalışan düzenli sağlık kontrolünden geçirilecek. Tehlike sınıfına göre çok tehlikeli iş yerlerinde 1, tehlikeli iş yerlerinde 3, az tehlikeli iş yerlerinde çalışanlar ise 5 yılda bir kez bu düzenli sağlık kontrollerinden geçirilecektir. Her iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilecek, bu da tehlike sınıfına göre 16 saat çok tehlikeli, 12 saat tehlikeli, 8 saat ise az tehlikeli iş yerlerinde verilecektir. İş sağlığı güvenliği konusunda çalışanların görüşleri alınacak, karşı karşıya kalınan sıkıntılar yapılacak bir düzenlemeyle o iş yerlerinde çalışanlarla istişare ile sonuca varılacaktır. Acil durum planları ile yılda en az bir kere yapılan tatbikatlarla kayıplar en aza indirilecek, her işletmenin kendine ait acil durum planı olacak. Kazalar olmadan önce risk değerlendirmesi yaparak tedbirler alınacak. Çalışanlar hayati tehlike içeren durumlarda çalışmaktan kaçınabilecek, nitelikli ve verimli bir iş ortamının oluşması sağlanacak, önleyici bir yaklaşımla çalışanların sağlık ve güvenliği sağlanacak. Özel sektör çalışanları ve kamu çalışanları, herkese, her yere iş sağlığı güvenliği hizmeti ulaşacak. 1 Temmuz 2016 tarihi itibariyle, tüm kamu iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri zorunlu hale gelecek. 50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri yine bu zorunluluk kapsamında olacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri 1 Temmuz tarihi yani bugün itibari ile başlıyor. Kamu kurumlarında nasıl işleyecek? diye bir soru sorulduğunda buna cevabımız ise, kurumda görevli mevcut belgeli personel içerisinden görevlendirme yapabilir. Eğer kendinde yoksa diğer kamu kurumlarından belgeli personel görevlendirebilir veya yetkili Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri veya Sağlık Bakanlığı’na bağlı Toplum Sağlığı Merkezleri var buradan gerekli hizmetleri temin edebilecek."
Bakan Soylu, bugün az tehlikeli iş yerlerinin sayısının 1 milyon 20 bin 771, çalışan insan sayısının ise 6 milyon 638 bin, tehlikeli iş yeri sayısının 386 bin 844, çok tehlikeli iş yeri sayısının ise 282 bin 93 olduğunu belirtti.
"10’dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerleri için devlet desteği bulunmaktadır"
Soylu, az tehlikeli iş yerlerine getirilen kolaylıklarla ilgili, "10’dan az çalışanı olan 906 bin iş yeri için işveren veya işveren vekili eğitim alarak kendi iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirebilecek. 10’dan az çalışanı olan iş yerlerinde çalışanların 5 yılda bir işe uygunluğuna dair alınan sağlık raporları kamu hizmet sunucularından alınabilecek. 50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerinde görevlendirilen iş sağlığı ve güvenliği, profesyonellerine esnek çalışma imkanı getirilmiştir. İşveren ve görevlendirilen kişilerin karşılıklı onayı halinde aylık çalışma süreleri birleştirilerek bir yılı geçmeyecek dönemler halinde düzenlenebilir. Az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri C sınıfı iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi kısmi olarak bünyesinde görevlendirilebilir. Uygun nitelikte çalışanı olmayan iş yerleri yetkili birimlerden hizmet alarak yükümlülüklerini yerine getirebilir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda alınması zorunlu olan iş sağlığı ve güvenliği hizmetinin küçük işletmelerde maddi bir yüke neden olmaması için 10’dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerleri için devlet desteği bulunmaktadır. 10’dan az çalışanı olan tehlikeli sınıftaki iş yerlerine yüzde 2 olan kısa vadeli sigorta priminin yüzde 1,4’ü, çok tehlikeli sınıftaki iş yerlerinde ise yüzde 1,6’sı iade edilmektedir. Yine kurumun yapısı ve personel niteliklerine uygun olan model seçilerek iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirmesi sağlanmaktadır" ifadelerini kullandı.
"Ülke olarak yeterli donanıma sahibiz"
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin, bünyesinde çalışanlar içerisinde iş sağlığı ve güvenliği belgesi olan uzmanlardan, kısmi süreli sözleşme yapmak suretiyle iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinden, Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri ve Toplum Sağlığı Merkez Birimleri gibi yetkilendirilmiş kurumlardan alınabileceğini söyleyen Bakan Soylu şunları kaydetti:
"Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri, iş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilen birimlerdir. Toplum Sağlığı Merkezi Birimi, iş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilen ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı hizmet sunan kamu kurumlarıdır. İşverenlere eğitimler nasıl verilecek? 1 Temmuz 2016 tarihinden itibaren, 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde işveren veya işveren vekili, eğitim almak şartıyla iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini kendisi yürütebileceklerdir. Anadolu Üniversitesi ile 9 Ekim 2015 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde eğitimler düzenlenmektedir. Yılda en az 2 kez gerçekleştirilen eğitimlerden binlerce kişi faydalanmış ve iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilecek belgeyi almaya hak kazanmıştır. Biz bu konuda donanıma ülke olarak sahip miyiz? Şu anda yeterli donanıma sahibiz. Belgesi olan iş güvenliği uzmanı sayımız 98 bin 96 kişi, gerekli olan kişi sayısı ise 19 bin 717 kişi, fiilen çalışan da 28 bin 846 kişi. 28 bin 974 iş yeri hekimimiz var bunun fiilen çalışanı 12 bin 419, gerekli kişi sayısı ise 8 bin 709’dur. Türkiye’de az tehlikeli iş yerinde çalışan kişilerin eğitim alma süreci 5 dakika, tehlikeli 10 dakika, çok tehlikeli 15 dakikadır."
"1 Temmuz 2017’ye kadar müeyyide uygulanmayacak olup izleme ve kontrol süreci olarak değerlendirilecek"
Bakan Soylu, sürecin nasıl devam edeceği ile ilgili, "1 Temmuz 2017 tarihine kadar bu 5-6 aylık süreci bir izleme ve kontrol süreci olarak değerlendiriyoruz. Hazırladığımız genelge ile birlikte biz iki türlü teftiş yapıyoruz. Şikayete yönelik bir denetleme olabilir, bu konuda yayınladığımız genelge ile bu konuda sadece rehberlik edici, yol gösterici, müeyyideden yoksun bir denetleme ortaya konulacaktır. Bir bilgilendirme, izleme ve kontrol süreci söz konusu olacaktır ama ilgili müeyyideler 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren uygulanacaktır. Aynı konu Mesleki Yeterlilik Belgesi ile ilgili de söz konusudur. 25 Haziran 2016’dan itibaren Mesleki Yeterlilik Kanunu yürürlüğe girmiştir. Burada da yine 1 Ocak 2017 tarihine kadar izleme ve kontrol sürecini ortaya koymuş bulunuyoruz. İş sağlığı güveliği ve mesleki yeterlilik konusu iki ayrı konudur ve bunları sürdürmek zorundayız. Biz çalışanımızın nitelikli olmasını, onun eğitimden geçmesini istiyoruz. Çalışanımızın iş yerinde iş sağlığı güvenliğinin kapsamı içerisinde olmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
"Bugün 40 meslekte Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayan çalışamaz"
40 meslekte bugün Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayanın çalışamayacağını ifade eden Bakan Soylu, "Buna ait bir müeyyide var, 500 liralık bir müeyyide. Biz onu da 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren uygulayacağız bu da bir izleme ve kontrol sürecidir. Şu ana kadar yaklaşık olarak toplam 848 meslek standardı hazırlığımız var bunun 644’ü Resmi Gazete’de yayınlanmış ve yürürlüğe girmiş, 11 meslek standardımızda şu anda Resmi Gazete’de yayınlanmak üzere hazırlanmıştır. Mesleklerde 339 ulusal yeterlilik esasları belirlenmiştir. Şu ana kadar 65 bin belge verildi ve bunun 46 bin 80’i tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde verildi. İnşallah 2017 başı itibariyle mümkün olan her yerde buna ulaşmış, bunu yakalamış ama mümkün olmayan yerlerde de denetimlerimizle ulusal denebilecek bir kabiliyete ulaşabileceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu belgenin bir özelliği daha var bütün gelişmiş ülkelerde özellikle Avrupa’da bu belgeyi alanlar uluslararası bir akreditasyona sahip olacaklar" değerlendirmesini yaptı.
(Ä°HA)