Kalp ve damar hastalıkları gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bir numaralı ölüm nedeni olarak gösteriliyor. Medicana International Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Neyyir Tuncay Eren, kalp sağlığı için yüksek kolesterol içeriği olan gıdaların tüketimi hakkında önemli uyarılarda bulundu.
Son zamanda yapılan çalışmalarda kolesterol düzeyinde sanıldığı kadar etkisi olmadığı anlaşılan yumurtanın yine de aşırı kullanılmaması gerektiğine vurgu yapan Eren, “Ailesel ve kalıtsal faktörler, sigara, yüksek tansiyon, şişmanlık, hareketsiz yaşam yanında, kandaki yüksek kolesterol ve trigliserid içeriği de hastalığın gelişiminde önemli risk faktörü olarak belirlenmiştir. Bu nedenle yüksek kolesterol içeriği olan gıdaların sınırlı tüketimi hep tavsiye edile gelmiştir. Yumurta da bu ürünlerin başında gelmektedir. Ancak son zamanlarda yumurtanın kan kolesterol düzeyinde sanıldığı kadar etkili olmadığı gösterilmiştir. Bu bilgiler bazı kişiler tarafından istenildiği kadar yumurta yenilebileceği yorumunun yapılmasına neden olmuştur. Yumurta düşük kalorisi, kolay bulunup tüketilmesi, ucuz olması yüksek protein içeriği nedeniyle diyetlerin vazgeçilmez besinlerinden biridir. Son birkaç yıl içinde yumurta sarısında bulunan lesitinin (fosfatidil kolin), bağırsaktaki bazı bakteriler tarafından parçalanarak TMAO denilen bir son ürün oluşturduğu bunun da kalp ve damar hastalıklarının ve hatta bazı böbrek hastalıklarının oluşumunda ciddi risk oluşturduğu ortaya konmuştur” ifadelerini kullandı.
Yüksek miktarda TMAO üreten bünyelere sahip insanların özellikle yumurta tüketimine dikkat emesi gerektiğini vurgulayan Eren, şu açıklamada bulundu: “Aynı miktarlarda yumurta tüketenlerde aynı miktarda TMAO oluşmaması bağırsaklarındaki bakteri cinslerindeki değişikliklere bağlanmıştır. Yüksek miktarda yumurta yediklerinde yüksek miktarda TMAO üretmeyen bireyler için yumurta kalp ve damar hastalıkları konusunda önemli bir risk faktörü gibi görünmezken yüksek TMAO üreten insanlarda uzun vadede risk oluşmaktadır.”
Sporcular dikkat Eren, zayıflamak veya metabolizmayı hızlandırmak için kullanılan karnitinin de kalp ve damar sağlığını bozabildiğini vurguladı.
Bağırsaklarda milyonlarca bakteri bulunduğunu ve bu bakterilerin 'gram negatif' ve 'gram pozitif' bakteriler olarak genellikle iki gruba ayrıldığını açıklayan Eren, “Gram pozitif bakterilerin çoğunlukla olduğu bireylerde genellikle bağırsak fonksiyon bozuklukları, obezite ve hatta bazı tür kanserlerin daha sık görüldüğü bilinmektedir. Gram negatif bağırsak bakterilerinin daha yoğun olduğu bireyler ise genellikle daha sağlıklıdır. Lesitin parçalanmasında da aynı durum söz konusudur. Son yıllarda bağırsaklarımızın sağlığımızda ne kadar önemli bir rol oynadığı anlaşılmıştır. Bağırsak metabolizması, humoral ve hormonal etmenler, bağırsak bakterilerinin metabolizmaları henüz tam olarak anlaşılamamıştır” diye konuştu.
Üzüm çekirdeği ve soğuk sıkma zeytinyağının kalp ve damar sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine değinen Eren, “Bu son bilgiler ışığında bilim adamları, bakterilerden TMA üretimini bloke ederek kalp ve damar hastalıklarını engellemeye çalışmaktadırlar. Üzüm çekirdeği ve soğuk sıkma zeytinyağında yoğun bulunan DMB maddesi ile ilgili deneysel çalışmalar başarılı bulunmuştur. Görüldüğü gibi teknolojideki ve tıptaki çok büyük ilerlemelere rağmen insan vücuduyla ilgili bilmediğimiz çok fazla şey var. Araştırmaların sonuçlarına göre bilgilerimiz, dolayısıyla doğru ve yanlış olan şeyler de değişebilmekte. Bu nedenle toplumu sağlık konusunda doğru bilgilendirme sorumluluğunda olan biz hekimlerin bu değişkenlikler içinde daha dikkatli olmamız gerekmektedir. Yumurta ve karnitin kullanımında dikkatli olunmasında yarar vardır” açıklamasında bulundu.
Caner Ünver
dikGAZETE.com