PKK, tüm silah bırakma çağrılarına rağmen ülke genelindeki eylemlerinin şiddetini her geçen saniye arttırıyor. Çatışmaların bu şiddette sürmesi halinde özerklik talebinin ortaya çıkacağına işaret eden Erol Mütercimler, kalıcı barış ortamının sağlanması için gereken dört unsura işaret etti.
Türkiye, 8 Eylül’de üst üste gelen acı haberlerle sarsıldı. Suruç patlamasının ardından 3 yıldır ara verdiği eylemlerine başlayan PKK’nın hedefindeki güvenlik güçlerinden 2 gün içinde 30 kişi şehit oldu. Çatışmaların bu şiddette devam etmesi durumunda özerklik, federasyon ya da konfederasyon talebinin ortaya çıkacağını belirten Haliç Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Mütercimler, eylemlerin üç parametreden kaynakladığını ifade etti.
Örgütü harekete geçiren parametreleri, “Taraflardan birisinin masada konuşulanlara sadık kalmaması, uluslararası arenanın bu tür bir karışıklığı talep etmesi ve Amerika’nın Ortadoğu projesi kapsamında bölgede ulus devletlerin olmasını istememesi” şeklinde sıralayan Mütercimler, sürecin sonunda çatışma yerine barış ortamın hâkim olması için ise dört unsura işaret etti. Mütercimler’e göre; kalıcı ateşkes için askeri, ekonomik ve siyasal girişimlerin yanısıra çok kültürlülüğün esas alındığı sosyolojik bir çözüm stratejisinin geliştirilmesi gerekiyor.
ÇÖZÜMÜN ADRESİ ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK
Çatışmaların çözümle sonuçlandırılabilmesi için farklılıkların içe sindirilmesi gerektiğini belirten Erol Mütercimler, “Barışın tek koşulu çok kültürlülüktür. Farklılıkları ötekileştirmeden içimize sindirirsek çatışmaları çözebiliriz. Yalnızca askeri, ekonomik ya da siyasal çözüm dersek yanlış olur. Bu üç noktanın üzerine sosyolojik bir çözüm önerisi de gerekiyor.
Ekonomi, sosyoloji, siyaset ve askeri alanların her biri birer vektördür. Bu vektörlerin bir bileşkesini almalıyız. Askeri teröristin üzerine gönderiyorsunuz ama asıl mücadele etmeniz gereken terördür. Terörle nasıl mücadele etmemiz gerektiği konusunda bir strateji geliştirmemiz gerekiyor. Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda örneklerinde olduğu gibi çok kültürlülük stratejisi şart” dedi.
ÖZERKLİK TALEBİ GÜNDEMDE
Ortadoğu’daki etnik problemler üzerine bir strateji geliştirildiğini belirten Erol Mütercimler, “26 etnik lisan ve 47 etnik grubun olduğu ifade edilen bölgenin en güçlü devleti Türkiye. Ama buradaki etnik problemler üzerine bir strateji geliştiriyor.
Çözüm süreci görüşmelerinde taraflardan birisinin masada konuşulanlara sadık kalmaması, uluslararası arenanın bu tür bir karışıklık talep etmesi ve Amerika’nın Ortadoğu projesi kapsamında bölgede ulus devletlerin olmasını istememesi gibi nedenler bir araya geldi. Böylelikle çatışmasızlık hali son buldu. Bunun sonunda ise özerklik, federasyon ya da konfederasyon gibi taleplerle karşı karşıya kalacağız” dedi.
“YILLARDIR YAPILAN YANLIŞLAR VAR”
Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir Kürt sorunuyla iç içe olduğunu söyleyen Erol Mütercimler, “Bu çatışmalar yalnızca bizim iç işlerimizle ilgili değil. Bu konuda uluslararası ilişkiler arenasında da talepler var. Sadece ‘Alçak PKK bunu yapıyor’ demek kolay ama unutmayalım ki içeride de bizim yıllarca yaptığımız yanlışlar vardı. Bu yanlışlar sadece AKP hükümeti döneminde olmadı. Neredeyse 40 yıla yakındır biz bu problemle iç içeyiz” dedi.
dikGAZETE
