Sağlık

Kaldırımdaki otlarla mücadelede kullanılan kimyasalların 'kanser' riski taşıdığı iddiası

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu, kaldırımdaki otlarla mücadelede kullanılan kimyasalların kanserojen taşıdığını, bunun da kanser riski barındırdığını söyledi.

Kaldırımdaki otlarla mücadelede kullanılan kimyasalların 'kanser' riski taşıdığı iddiası
18-06-2021 03:02
İstanbul

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği öncülüğünde yürütülen "Zehirsiz Kentlere Doğru" adlı proje, kentlerdeki kaldırım, park ve bahçelerde otlar ve zararlılarla mücadele için kullanılan kimyasalların insan sağlığına zararlarına dikkati çekiyor.

Proje hakkında bilgi veren Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu, daha önce tarımsal üretimde pestisit kullanımını azaltarak üreticilerin organik tarıma yönelmesini sağlamak amacıyla "Zehirsiz Sofralar" adlı projeyi hayata geçirdiklerini anlattı.

Bu projenin katkılarıyla Tarım ve Orman Bakanlığının tarımda zararlı böceklere karşı kullanılan pestisitlerdeki 25 etken maddenin kullanımını yasakladığını belirten Şehirlioğlu, şimdi de Avrupa Birliğinin finansman desteğiyle "Zehirsiz Kentlere Doğru" adlı bir proje için çalışmalara başladıklarını kaydetti.

Dünya genelinde pestisitlerin yüzde 80'inin tarım alanında, yüzde 20 civarındaki kısmının da özel sektör, kamu ve belediyeler tarafından kentlerde kullanıldığını anlatan Şehirlioğlu, belediyelerin vektörle mücadele adı altında sivrisinek, karasinek, kene, hamamböceği ve parazitlerle mücadele ederken çeşitli kimyasallar kullandığına değindi.

Şehirlioğlu, belediyelerin park ve bahçeler birimlerinin de yeşil alanlar, parklar ve bahçelerde herbisit kullandıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Mesela Türkiye'de çok yaygın bir şekilde yolda, kaldırımda bir ot çıktığında buralara Dünya Sağlık Örgütü tarafından fareler üzerindeki deneylerle kanserojen olduğu ispatlanmış bir ot ilacını atıyor belediyelerimiz, bu da su kaynaklarına karışıyor. Çocuklarımıza, insanlarımıza ulaşıyor. Ne yazık ki musluk suyu herhangi bir pestisit arıtmasından da geçmiyor. Özellikle park bahçelerde belediyelerimizin kullanıldığı herbisit ve pestisitler insan sağlığı üzerinde özellikle de çocuklarımız için çok zararlı. Neden çocuklar diye vurguluyorum? Çünkü UNICEF raporlarında çocukların erişkinlere göre 10 kata kadar pestisitlerin etkilerine maruz kaldığı gösteriliyor."

Proje neyi hedefliyor?

Projenin ana hedefinin belediyeler olduğunu kaydeden Batur Şehirlioğlu, belediyeleri alternatif yöntemleri kullanmaya teşvik etmeyi istediklerini dile getirdi. Bu kapsamda bir anket hazırladıklarını, belediye birlikleri ve büyükşehir belediyeleriyle tek tek görüştüklerini anlatan Şehirlioğlu, "Bu anketin doldurulmasının arkasından belediyelere yönelik pestisitlerin zararları ve alternatiflerini anlattığımız bir rehber kitapçığımız çıkacak ve bir de web sitesi kuracağız." dedi.

Bu çalışmalardan sonra hem belediyeler hem de tüketicileri bilinçlendirmeye yönelik bir kampanya başlatacaklarını dile getiren Şehirlioğlu, belediyelerde ilgili birimlerin yetkililerine yurt dışındaki iyi örnekleri göstereceklerini kaydetti.

Avrupa'da Belçika merkezli Pestisit Eylem Ağı'nın onayladığı bazı iyi örnekler olduğundan bahseden Şehirlioğlu, "Belediyelerimizin yetkililerini götürüp orada canlı olarak uygulanabilirliğini göstermek istiyoruz. Mümkün olursa proje sonunda hem belediyelerimizden bu yönde değişeceklerine dair taahhüt almak hem de belediyelerimiz arasında bu konuda bir birlik oluşturmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Batur Şehirlioğlu, Avrupa'da otların mekanik yöntemlerle sıcak köpük ya da buharlama sistemleri kullanılarak temizlendiğini anlattı. Ayrıca tuzakların kullanıldığı biyoteknik mücadele ve hedef canlıyı avlayan diğer böcek türlerini yetiştiren biyolojik mücadelenin de öne çıktığını vurgulayan Şehirlioğlu, şunları söyledi:

"Örneğin hem tarımda hem kentlerde apartman bahçelerinde karşımıza çıkan ağaçların yapraklarına zarar veren yaprak bitleri... Buna karşı uğurböceği üretilip salındığı zaman uğurböcekleri bu bitle besleniyorlar.

Aynı zamanda kültürel mücadele de çok önemli. Doğru türlerin seçimi, o bölgeye uygun türleri seçerseniz zararlılara karşı daha dayanıklı oluyorlar.

Doğru yöntem ve teknikler mevcut. İnsan sağlığına zarar vermeyen biyolojik temelli, püskürtülebilen diğer kimyasallar da var biberden, sarımsaktan Arap sabunundan yapılan..."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER