Siyaset

Kadir Topbaş: ‘Terör sektör oldu’

Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Birliği Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, terör noktasında sivrisineği öldürmek yerine bataklığın kurutulmasının önemli olduğunu belirterek, önemli açıklamalarda bulundu.

Kadir Topbaş: ‘Terör sektör oldu’
11-05-2016 16:32

Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Birliği Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, terör noktasında sivrisineği öldürmek yerine bataklığın kurutulmasının önemli olduğunu belirterek, "Dünyanın bir çok yerinde değişik adlarla terör kedisini gösteriyor ve insanlığı tehdit ediyor. 

Terörizm bir sektör, bir anlayış, bir mantık. Bu sektör değişik ülkelerde değişik mantıklarla ortaya çıkıyor. Kendine göre yandaşlar oluşturuyor. Bu sektöre iş verilmediği takdirde, iş havale edilmediği takdirde bu sektör karşılık bulamayacaktır" dedi.

Dünyada şiddete varan aşırılığın önlenmesi amacıyla yerel yönetimler arasında Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde kurulan Güçlü Şehirler Ağı 1. Küresel Zirvesi'nin birincisi, 18 ülkeden 22 şehrin katılımıyla Antalya'da başladı. ABD Başkanı Barack Obama'nın inisiyatifinde, Birleşmiş Milletler himayesinde başta DAEŞ olmak üzere farklı biçimlerde şiddete varan aşırılığa karşı dayanıklılık ve sosyal dayanışmayı inşa etmek amacıyla belediye liderlerinin ve yerel yönetim uygulayıcılarının ilk küresel ağı olarak ortaya çıkan küresel bir oluşum olan Güçlü Şehirler Ağı Zirvesi Antalya Akra Barut Otel'de gerçekleştiriliyor.

Zirveye, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 18 ülkeden 22 şehrin belediye başkanı ve yöneticileri katıldı. Zirvenin açılışında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı aynı zamanda Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Birliği Başkanı Kadir Topbaş, yerkürenin en büyük sorunlarından birinin terör olduğunu dile getirerek, 21 .yüzyılda baş döndürücü teknolojik gelişmelerin yaşandığını kaydetti.

Gelişen, küçülen bir dünyada coğrafi sınırların kalmadığını ifade eden Topbaş, "Başka sıkıntılarla baş etmek zorundayız bu da tüm dünyayı etkileyen terör olayları. Ama özellikle yönetimde bulunan herkesin buna karşı ciddi sorumluluk taşıdığını ifade etmek istiyorum. Küçülen dünyada tüm insanların kaderleri birbirine bağlı. Her birimizin bireysel olarak bu konuda hassasiyet göstermeli ve mücadele etmek zorundayız. Nerede yanlışlıklar var. Yönetimsel ve ilişki yanlışlıklarını yeniden gözden geçirerek ve açık ve net görüşmek zorundayız" dedi.

"TERÖRİZM SEKTÖR HALİNE GELDİ" 

 "Sivrisineği öldürmek değil bataklık nasıl kurutulur üzerine çalışmalıyız" diyen Topbaş, "Dünyanın bir çok yerinde değişik adlarla terör kedisini gösteriyor ve insanlığı tehdit ediyor. Terörizm bir sektör bir anlayış bir mantık. Bu sektör değişik ülkelerde değişik mantıklarla ortaya çıkıyor. Kendine göre yandaşlar oluşturuyor. 

Bu sektöre iş verilmediği takdirde, iş havale edilmediği takdirde bu sektör karşılık bulamayacaktır. Ve nerede hata yapıldığı gözden geçirilmelidir. Çocukların elindeki şiddet olayından tutun da ilişki kurduğu çevreyi görmek gerekir. Toleranslarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz" diye konuştu.

"7 BÜYÜK EYLEMİN FAİLİ KARDEŞ" 

 Geçmişte Yunanistan'ın Türkiye ile arasına sınır çekmek istediğini anımsatan Topbaş, "Kaçak göçmenleri önleyemedi, başaramadı. İnsanoğlu akıllı bir varlıktır. Hayatını hiçe sayıp dünyanın başka yerlerine gidiyor. Eğer böyle giderse bilim kurgu filmlerindeki gibi modern ve gelişmiş kentlere bu insanlar göçecekler, kanallarda yaşayıp gece çıkıp insan hayatını tehdit edecekler. Gelecekte şehirlerde ciddi bir güvenlik problemi yaşanacak. Hiçbir şey lokal kalmayacak. Gelişmeler bunu gösteriyor. 

Öyle bir hadise ki tüm insanlığı etkileyecek. Terör örgütleri bugün ileri teknoloji ve ileri silahları kullanıyorlar. Bunlara nasıl ulaşıyorlar. Son 7 tane büyük canlı bomba eyleminin faillerine bakıldığında 6 tanesi kardeş. Bir tanesi de aile eşler. Demek ki üst akıl bunları yönetiyor. Paris'teki de, İstanbul ve Ankara'daki de böyle. Üst akıl bunları yönetiyor demek ki bir sektör oluşmuş. Bu sektörün önüne geçmek için her şeyden önce tüm insanlara insancıl yaşam vermek zorundayız" dedi.

"KAOS HALİNDE DÜNYAYI TEHDİT EDİYOR" 

 Dünyada bir kaos oluştuğunu kaydeden Topbaş, "Bu kaos tüm insanlığı tehdit eder hale geldi. Terör örgütlerinin finans ağlarını ortadan kaldıracak bir çalışmaya girmemiz gerekiyor. Nasıl oluyor da dünyanın en gelişmiş silahlarını tedarik edebiliyorlar. Üretenler bu silahına sahip çıkamıyorlar mı? Korku yaymak, endişe vermek adına eylemler yapıyorlar. Eğer biz dünyanın geleceğinin kararmasını istemiyorsak barışçıl rüzgar esmesini istiyorsak, BM başta olmak üzere tüm küresel ve bölgesel örgütler buna akılcı çözümleri bulmak zorundadır" ifadelerini kaydetti.

"TÜRKİYE'DE 26 KİŞİYE BİR GÖÇMEN" 

 Türkiye Cumhuriyeti'nin Suriye'den gelenlere uyguladığı açık kapı politikası ile insanlığı kurtardığını kaydeden Topbaş, "Bu çok ciddi özveri ve bir değer. Biz bunu yapmasaydık, tüm insanlık insanlı ölmüş diyecekti. Türkiye esasında insanlığı kurtardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan güneyde güvenli bir bölge ortaya çıkarılmasını istedi. Buna itibar edilmedi. Avrupa'da 310 kişiye bir göçmen Türkiye'de ise 26 kişiye bir düşüyor. 

Avrupa tedirgin. Yüzer, gezer nerede olduğu belli olmayan bir hareket yerine bunlara kendi hayatlarını sürecek bölge hazırlanması daha doğrudur. Ama buna destek verilmedi. Şuanda malasef bütün dünya bu tehdit altında. Gerçekten geç kalıyoruz. Yarın çözüm bulunamayacak hale geleceğiz. Beraberce çözüm aranmalıdır. Ödün vermediğimiz takdirde çözüm bulabiliriz. Terörün dini milleti yok. Bir sektör diye ifade diyorum. Onlar için yeni alan gelişti bu fırsatı vermezsek, yandaş bulamayacaklar ve çıkar dünyalarını oluşturamayacaklar" dedi. 

 Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, küresel ölçekte karşı karşıya bulunulan terör ve şiddete varan aşırıcılık sorununa karşı mücadelede yerel çözümler üretme arayışı ile anlamlı bir zirve gerçekleştirdiklerini kaydetti.

"BİRLİKTE MÜCADELE"

Terörizmin ve şiddete varan aşırıcılık kaynaklı tehditlerin iyi örgütlenen ve gelişen iletişim teknolojilerini kullanan küresel ağlar üzerinden yapılandığını vurgulayan Türel, "Bu küresel şebekelerle mücadelede başarılı olmak istiyorsak, ulusal ve uluslararası katmanlarda aynı örgütlenme ve ağ kurma becerilerini edinmek zorundayız. Gücümüz , göstereceğimiz dayanışma ve işbirliğinden kaynaklanacaktır. 

Terörizm ve şiddete varan aşırıcılığın her türüne karşı aynı kararlılıkla mücadele etmemiz, amacı ve ideolojisi ne olursa olsun terörizme hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğimizi açıkça ortaya koymamız hayati önem taşımaktadır. Terörizmi herhangi bir din, etnik grup veya mezheple ilişkilendirilmemesi, terör eylemleri ile toplumsal fay hatlarını derinleştirmeyi hedefleyen teröristlerin oyununa gelmemek gerekir. 

Bu zirve toplantısını, kendimize özgü değerler, renkler ve tarihimiz temelinde geliştirdiğimiz ve geliştireceğimiz yerel ve akıllı çözümlerle kentlerimizi terörizm ve şiddete varan aşırıcılık tehditlerine karşı daha dirençli kılma yolunda öreceğimiz güçlü bir ağın ilk ilmeği olarak görüyoruz" ifadelerine yer verdi.

"UZUN SOLUKLU BİR MÜCADELE" 

 Terörizm ve şiddete varan aşırıcılıkla mücadelenin bütüncül devlet yaklaşımı ve geniş toplumsal destek gerektiren, uzun soluklu bir mücadele olduğunun altını çizen Türel, "Yerel yönetimler, merkezi hükümetin bu mücadele çerçevesindeki çabalarının toplumun kılcal damarlarına ulaştırılmasında önemli bir rol oynamaktadırlar. Antalya, Türkiye'nin nüfusu en hızlı artan, iç göç alan ve yabancı ziyaretçi sayısında İstanbul ile yarışan 5. büyük şehridir. Onbinlerce yabancı ülke vatandaşları kalıcı olarak Antalya'ya yerleşmiş ve hemşerimiz olmuşlardır. 

Bereketli bir tarım alanı ve gelişmiş bir turizm merkezi olmanın sağladığı ekonomik canlılığa rağmen bu salonda temsil edilen tüm diğer metropollerin karşı karşıya bulunduğu sorunlardan da muaf değildir. Dinamik değişim, beraberinde tabiatıyla sosyal ve kültürel bazı sorunları beraberinde getirmektedir. 

Örneğin, Antalya'da turizm, tarım ve inşaat sektörlerinde mevsimlik olarak çalışan ve mevsimlik işsizlik sorunu yaşayan önemli bir genç kitle bulunmaktadır. Bir turizm ve liman kenti olarak Antalya küreselleşmenin avantajları kadar dezavantajlarının da en önce ulaştığı kentler arasındadır" dedi.

"TERÖR BİRLİKTE YAŞAMI HEDEF ALIYOR" 

 Antalya'da farklı kültürleri kaynaştırarak, suçla mücadele etmek, huzur ve güvenliği sağlamanın öncelikli bir konuları arasında olduğuna değinen Türel, "Terörizm ve aşırıcılığın her biçimi bu değerleri ve birlikte yaşama kültürünü hedef almaktadır. Bu bağlamda Bursa'da intihar eylemi gerçekleştiren PKK terör örgütü ile Gaziantep'te intihar eylemi gerçekleştiren DEAŞ terör örgütü arasında fark görmediğimi de burada ifade etmek isterim. 

Ne PKK Kürtleri temsil etmektedir, ne de DEAŞ'ın İslam dini ile bir alakası vardır. Diyarbakır'ın UNESCO ödüllü tarihi mekanlarını hendek kazıp patlayıcı döşeyerek tahrip eden PKK ile Musul müzesinde Asur heykellerini yıkan DEAŞ vandallık ve barbarlıkta yarışmaktadır. Antalya'da teröristler, vandallar ve barbarlara yer yoktur" ifadelerini kullandı.

"KÜLTÜREL ZENGİNLİK DİYALOĞA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ" 

 Türel konuşmasına şöyle devam etti: "Bu çerçevede, Antalya Valiliği bünyesinde İçişleri Bakanlığı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığına bağlı bir eşgüdüm birimi tüm ilgili kamu kurulularının temsilcileri, üniversite ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte projeler uygulamaktadır. Bu projelerde amaçlanan özellikle iç göçle kırsal kültürden gelen kitlenin kent kültürüne uyum sağlaması, etnik, siyasi ve kültürel farklılıkların ayrışma unsurundan ziyade kaynaşma ve kültürel zenginlik temelinde diyaloğa dönüştürülmesidir. 

Bu amaca yönelik olarak sivil toplum kuruluşlarının birbirleriyle iletişimini güçlendirecek bir platform oluşturulmuştur. Bu çerçevede Antalya'da faaliyet gösteren 50 STK'nın katılımıyla oluşturulan Antalya Birlik ve Kardeşlik Platformunun Mart 2016'da resmen kuruluş başvurusunu yapılmasından memnuniyet duyuyoruz."

"HEDEF KİTLE TANIMI"

Belediye Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Aile ve Toplum Hizmetlerinin Aile Eğitim Merkezlerinde terör ve travmatik olaylarla başa çıkma ve toplumsal travmatik olayların çocuklar üzerinde etkileri konulu eğitimler vermeye başlayacaklarını dikkat çeken Türel, "Antalya'da dinamik bir özel sektörün mevcudiyeti de daha güvenli ve güçlü bir şehir kültürüne çok değerli bir katkı sağlamaktadır.

 Antalya Ticaret ve Sanayi Odasının genç istihdamını destelemek ve genç işsizlik oranını azaltarak istihdam arttırmaya yönelik olarak uygulamaya başladığı AB destekli 'Benim İşim Benim Geleceğim' projesinin iyi bir örnek teşkil edeceğine inanıyorum. 

Bu projelerin yürütülmesinde hassasiyetle üzerinde durulması gereken nokta şiddete varan aşırıcılık veya suçla mücadelede hedef kitle tanımının doğru yapılması; etnik, dini veya mezhepsel temelde ayrımcı uygulamalardan kaçınılması ve hayatın tüm veçhelerine dokunan hizmetlerimizin 'güvenlikçi' kalıplara sokulmasından ziyade güvenlik hizmetlerinin toplumun desteğini alacak şekilde risk altında olduğunu düşündüğümüz mahalleler, sokaklar ve ailelere sosyo-ekonomik ve kültürel dokularına uygun şekilde ulaştırılmasıdır" diye konuştu.

GÜÇLÜ ŞEHİRLER AĞI NEDİR? 

 Güçlü Şehirler Ağı, ABD Başkanı Barack Obama'nın inisiyatifinde, Birleşmiş Milletler himayesinde başta DAEŞ olmak üzere farklı biçimlerde şiddete varan aşırılığa karşı dayanıklılık ve sosyal dayanışmayı inşa etmek amacıyla belediye liderlerinin ve yerel yönetim uygulayıcılarının ilk küresel ağı olarak ortaya çıkan küresel bir oluşumdur. Güçlü Şehirler Ağı, Türkiye'den sadece Antalya'nın davet edildiği 25 şehrin biraraya gelmesiyle 29 Eylül 2015'te New York'ta yapılan toplantıyla kuruldu. 

30 Eylül'de ilk toplantısını gerçekleştiren Güçlü Şehirler Ağı'nın tüzüğü, temel ilkeleri ve çalışma sistematiği belirlendi. Buna göre Güçlü Şehirler Ağı, her koşulda şiddete varan aşırılığı önlemek için şehirleri desteklemeye odaklanmış bir oluşum olarak kabul edildi. Ağın herhangi bir din, millet, medeniyet ya da etnik grupla ilgisi olmaması gereken şiddete varan aşırılığın önlenmesini savunması kararlaştırıldı.

HANGİ ŞEHİRLER KATILDI 

 Antalya'da 11- 12 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek Güçlü Şehirler Ağı 1'inci Küresel Zirvesi'ne, 18 ülkeden 22 şehir katılıyor. Zirveye Fransa'nın Bourdeaux, Danimarka'nın Kopenhag, İspanya'nın Malaga, Endenozya'nın Malang, Moritanya'nın Kiffa, Mali'nin Mali, Belçika'nın Vilvoorde, Kamerun'dan Yaounde, Meridiamere, Kolofata, Kousseri, Kosova'dan Kaçanik ve Peja, Makedonya'dan Cair, Maldivler'den Mali, Peru'dan Puno, ABD'nin Chatthaneooga. Kenya'dan Mombasa, Norveç'ten Kristiansand, Kolombiya'dan Medellin, Nijerya'dan Kano ve Hindistan Maharaştra şehirlerinden belediye başkanları, başkan yardımcıları düzeyinde katılım sağlanıyor.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER