İrlanda'nın Ankara Büyükelçisi Sonya McGuinness, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle diplomasi dünyasında kadının yeri ve kadınların toplumdaki temsiline ilişkin izlenimlerini AA muhabiriyle paylaştı.
İrlanda Dışişleri Bakanlığındaki kariyerini iki kız çocuğu annesi olarak inşa eden McGuinness, kendisi gibi diplomat olan eşiyle hem hayatı hem de mesleğin güzel ve zor yanlarını paylaşıyor.
İrlanda Büyükelçisi olarak 2012-2016 yıllarında Hindistan'da görev alan eşi Feilim McLaughlin, McGuinness'in kariyerini desteklemek için Ankara'da yaşıyor. Ülkelerini büyükelçi olarak Hindistan ve Türkiye'de farklı dönemlerde temsil eden çift, iş-aile dengesinde kadın ve erkeğin paylaşımcı olmasının "hayati önem taşıdığı" görüşünü savunuyor.
"Dünyayı daha iyi bir yere dönüştürme arzusu motivasyonum oldu"Diplomasi kariyerine 24 yıl önce başlayan McGuinness, mesleğini neden seçtiğini "Her genç diplomat gibi dünyayı daha iyi bir yere dönüştürmek, dünyayı değiştirmek benim de motivasyonum oldu." sözleriyle anlattı.
McGuinness, İrlanda Dışişleri Bakanlığında göreve başladığında, ülkesinin henüz ekonomide gösterdiği performanstan ötürü "Kelt Kaplanı" lakabını almadığını ve Kuzey İrlanda'da barış sürecinin başlamadığını hatırlatarak, o dönem sıkıntılara rağmen ülkesinin "enerji dolu olduğunu" ve kendisinin de İrlanda'nın sesini dünyaya duyurmak arzusuyla diplomatlığa başladığını söyledi.
Her meslekte avantaj ve dezavantajların farklı olduğunu vurgulayan McGuinness, bunun kadın diplomatlar için de geçerli olduğunu söyledi.
McGuinness, "Daha az ciddiye alınabilirsiniz, kendinizi kanıtlamak için daha fazla çalışmak zorundasınız, bazı noktalarda çok daha iyi ve hatta bazen biraz agresif olmanız gerek. Örneğin bir resepsiyona gittiğimde insanlar yanımdaki erkek iş arkadaşımı selamlayıp, beni onun eşi sanabiliyor. Her seferinde öne atılıp, 'Merhaba, ben İrlanda Büyükelçisiyim' demeniz gerekebiliyor." diye konuştu.
"Müzakere masasında kadın sesi yükselirse barışçıl sonuç olasılığı artar"Kadınların diplomasi alanında yer almasının dış politikada olumlu etki yarattığına işaret eden McGuinness, "Barış ve güvenlik konularında eğer müzakere masasında kadınların sesi yükselirse, o masadan sürdürülebilir barışçıl bir sonuç çıkma olasılığı yarı yarıya artar." dedi.
McGuinness, kadın diplomatların herhangi bir sorunla karşılaşan kadın vatandaşlarla rahat şekilde ve birebir diyalog kurabildiğine, onların sorunlarını daha iyi anlayarak çözüm sunabildiğine dikkati çekerek, "Diplomatlar ülkelerini temsil eder. Ülkelerimizin yarısını kadınlar oluşturduğuna göre, kadınların sesi yükselmeli ve duyulmalı." ifadesini kullandı.
Diplomaside gereken ana becerinin "iletişim" olduğunu dile getiren McGuinness, "Kadınlar erkeklere oranla iletişime biraz daha yatkın ve kadınların çok kilit bir diplomasi becerisi olan bir özellikleri daha var ki, kadınlar 'iyi dinleyicilerdir'. Bir diğer özellikleri de çok yönlü olmaları." değerlendirmesinde bulundu.
Eşinin her zaman paylaşan ve destek veren bir hayat arkadaşı olduğunu vurgulayan McGuinness, şöyle devam etti:
"Bu destek çok önemli. Bir kriz durumunda, çok yoğun olduğunuzda ve ofisten çıkamadığınızda çocuklarınızla ilgilenecek birinin olduğunu bilmek çok önemli. Eşim de benimle aynı alanda çalıştığı için, mesleğe dair konularda danışabileceğim, bunları tartışabileceğim ve destek alabileceğim biri. Onun her zaman desteğe hazır olması benim için hayati önemde."
"Kadınların önündeki bariyerleri tespit etmeliyiz"McGuinness, kadın ve çocuklara, hayatın her alanında yer almaları için güvenli ortamda eğitim imkanı ve sağlıklı olmaları için doğru koşullar sunulmasının önemine dikkati çekerek, "Genç kadınları cesaretlendirmek zor değil ancak onların önündeki bariyerlerin neler olduğuna bakmamız gerek. Zor olan, sistemin kendisi." dedi.
Kadınların nasıl başarılı olunacağına, tacizlerin üstesinden nasıl gelineceğine ve iş yerinde hak ettikleri saygıyı görmek için nasıl mücadele edileceğine dair nesiller boyunca bazı tutum ve taktikler geliştirdiğini belirten McGuinness, nesillerin iletişim kurmasının, birbirlerine destek olmaları bakımından önemini vurguladı.
"Kadınların birbirini cesaretlendirmesi çok önemli." diyen McGuinness, başarının bir yükseliş çizgisi olmadığını, kariyer yolculuğunda süreçlere odaklanmak gerektiğini söyledi.
McGuinness, "Kadınlar için bu, doğrusal ilerleyen bir çizgi değil de dairesel bir süreç. İş yerinde olmadığınız zamanlar olabilir, çocuklarınızla ilgilendiğiniz zamanlar olabilir, nasıl bir kariyer istediğinize karar verip yeniden eğitim ve yetenek geliştirmeye odaklandığınız zamanlar olabilir. Bu nedenle, aralıksız, düz bir ilerleme olmadan da başarının farklı kökleri olabileceğini düşünmeliyiz. Benim hayattan çıkardığım ders, 'denemeye ve adım atmaya devam etmek'." ifadesini kullandı.
McGuinness, ebeveynlerin erkek çocukları yetiştirirken "dünyayı paylaştıkları insanlara saygıyı" öğretmeleri gerektiğini de vurguladı.
Kadınların siyasette, parlamentoda, her alanda yer almasının önemine işaret eden McGuinness, bunu sağlamak için atılacak en önemli adımın, mevcut duruma bakmak ve istenilen noktaya gelebilmek için yapılması gerekenleri planlayıp harekete geçmek olduğunu söyledi.
McGuinness, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajını "Kadınlar için iyi olan erkekler için de iyidir. Kadınlar süreçlere daha fazla dahil olduğunda ve haklarına ulaşabildiğinde bu tüm toplumun yararına olur. Daha iyi kararlara varılır, daha güvenli bir ortam oluşur. Bu hepimizin iyiliğinedir." ifadeleriyle paylaştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com