Türkiye’nin leblebisiyle ünlü Elazığ’ın Ağın ilçesinde kadın girişimci Şeyda Karadayı, devlet desteği ile ilçeye kurduğu fabrikada kadın işçilerle birlikte seri üretime geçerek, aylık 5 ton leblebi üretmeye başladı.
Ağın Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından desteklenen projeyle ilçeye leblebi fabrikası açan Şeyda Karadayı, yıllık 70 ton leblebi üretmeyi hedefliyor. Henüz 15 günlük işletme olmasına rağmen İstanbul, İzmir, Ankara ve Aydın gibi şehirlere ihracat yaptıklarını aktaran Karadayı, işyerinde şu anda 2 kadın işçinin çalıştığını ileride işlerinin büyümesi ile birlikte çalışan sayısını arttıracağını söyledi.“Tadında Ağın Leblebisi Üretiliyor” projesiyle işletmeyi açtığını ifade eden Karadayı, “Şuan 15 günlük bir işletmeyiz. 2 kadın çalışanımızla üretimimizi yapıyoruz. Tecrübeli kadınlarımızla yaptığımız leblebileri 81 ilde tanıtmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda şuan 15 günlük bir işletme olmamıza rağmen ürettiğimiz leblebileri İstanbul, İzmir, Ankara ve Aydın gibi bir çok şehre satmaya başladık” dedi.
“YURTDIŞINA DA İHRACAT YAPMAYI HEDEFLİYORUZ”
Ağında yeterli miktarda leblebi üretiminin yapılamadığı için böyle bir girişimde bulunduğunun altını çizen Karadayı, “Normalde Ağın denilince akla ilk olarak leblebisi gelir. Bizde bunu hedefleyerek bu işe başvurduk. Amacım Ağın’da daha iyi üretim sağlamak. Şuan ki üretimimiz günlük 250-300 kilo civarında. Biz bunu yıllık 70 ton gibi hesaplıyoruz. Böyle olduğunda iş potansiyelini artırıp, başka işçilerle de istihdam etmeyi düşünüyoruz. İleride Türkiye genelinde kalmayıp, yurt dışına ihraçlarımızın olmasını hedefliyoruz. İşletmeyi büyüttüğümüz zamanda Ağın’daki kadınlara daha çok iş imkanı sunmak istiyoruz. Onlarla beraber çalışmak, onlara bir meslek kazandırmak adına işletmeyi büyütmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.
“NOHUTLAR KUMDA PİŞİRİLİYOR”
Leblebi üretiminin yapım aşaması hakkında da bilgi veren Karadayı, şunları kaydetti:“Leblebilerimiz yapım aşaması ilk olarak nohutlarımızı Ağın ve köylerinden, çiftçilerden temin ediyoruz. Aldığımız nohutları önce seçiyoruz. Seçme işlemi bittikten sonra haşlama işlemine giriyoruz. Haşlama işlemine biz burada yöresel olarak girdik diyoruz. Haşlama işlemi bittikten sonra makinemizde yarım saat önceden ısıtılan kumda leblebilerimizi 5 dakika pişiriyoruz. Piştikten sonra leblebiler kabukları soyulmak üzere buraya geliyor. Burada kabuklar soyulduktan sonra tekrar bir seçilme oluyor. Ondan sonra paketleme ve dağıtım işlemi gerçekleşiyor.”
“İŞSİZDİK, İŞ SAHİBİ OLDUK”
Fabrikanın leblebi haşlama bölümünde çalışan Leyla Öztürk ise, “İşsizdik, sağ olsun bu imkanı bize verdiler. Ben de burada haşlamayı yapıyorum. Bizlere çok güzel bir imkan sağlandı. Çalışmaya başlamada hiç zorlanmadım. Zaten bildiğimiz bir işti. Çok da güzel gitti. Şansımızda iyi oldu. Kızken annemle beraber yapardık. O zamandan beri uğraşıyoruz. Ben bu işi 30 yıldır yapıyordum. Şimdide bu fabrikaya girdim. Daha güzel yapmaya başladık. Daha güzel kaliteli mallar çıkıyor. İnşallah daha büyüyecek burası. 4 tane bayan daha alınacak” dedi.
“EVDE 3 GÜNDE, FABRİKADA 1 GÜNDE YAPILIYOR”
İş yerinde çalışan kadınlardan Nurgül Akkoyun ise, şunları söyledi:“10 -15 yıldır bu işi yapıyorum. Ama makinelerde değil de elle, saçta yapıyorduk. Evimize göre, kendimize göre yapıyorduk. Şuanda böyle bir işyeri açıldığı iyi oldu. Daha rahat daha güzel ürünler çıkarmaya başladık. Tabi ki evde 3 günde yaptığımızı burada 1 günde yapıyoruz. Yine ev leblebisi, yine sac, yine kumla yapıyoruz. Şuanda daha işin başındayız. Yeni işletme olmamıza rağmen işi ilerlettik. Güzel gidiyor. İş yerini açanlar bize böyle bir imkan verildiği içinde teşekkür ederim.”
dikGAZETE