Tokyo
Japon Müslümanlar, Avrupa ülkelerinde yükselen İslamofobi ve devlet başkanları ile üst düzey yetkililerin İslam karşıtı açıklamalarını AA muhabirine değerlendirdi.
Tokyo'da helal market satış temsilcisi Keiko Oomori, bir Müslüman olarak karikatürlerin basılması ya da yayılmasını onaylamadığını belirterek bu gibi olayların Fransa'nın dinlere yaklaşımını gösterdiğini söyledi.
Keiko, İslam karşıtı karikatür yayımlamanın Fransa'nın "iç hukuktan kaynaklı özgürlükler" kapsamında değerlendirilmesine rağmen İslam dininde inanç değerlerinin kutsal olduğunu belirtti.
Keiko, "Biz onların Hazreti Meryem, Hazreti İsa gibi dini ve kutsal değerlerini bu şekilde karikatürize etmiyoruz. Böyle olsaydı, bize tepki gösterirlerdi. Ayrıca bu gibi değerler bizim için de kutsal." ifadesini kullandı.
"Avrupa'daki Müslüman toplum kenetlenmeli"
Batı ülkelerine göç eden Müslümanların İslamofobi gerçeğiyle de yüzleşmesi gerektiğini kaydeden Keiko, "Avrupa ülkelerinde özellikle Fransa'da, Müslüman toplum kendi içindeki iletişimi kuvvetlendirmeli ve kenetlenmeli." şeklinde konuştu.
Günlük hayatında Fransız marka bir peyniri sıklıkla tükettiğini anlatan Keiko, "Bu Fransız peynirini çok severdim. Buzdolabımda hiç eksik olmazdı. Bu olaylardan sonra satın almıyorum. Marketimizde ise satıp satmamak konusunda müdüre danışılacak." dedi.
Mühendis Akima Jun, gelişmiş ülkelerin gün geçtikçe gelir kaybı yaşadığına dikkati çekerek Japonya, ABD, Fransa'ya çalışmak için göç edenlerle bu ülkelerin asıl toplumları arasındaki gelir makasının daraldığını söyledi.
Akima, "Japonya'da 10 yıl önce bu kadar yabancı yoktu ancak şimdi en basit bir bakkala gitseniz yabancıyla karşılaşıyorsunuz. Fransızlar kendileri doğru düzgün iş bulamazken yabancılar hemen iş bulabiliyor ve durumlarını düzeltebiliyorlar." ifadesini kullanarak bunun sosyo-ekonomik sonuçlar doğurduğunu dile getirdi.
"Fransız düşünce yapısının İslam dinine yaklaşımı saçma ve tuhaf" diyen Akima, Fransız halkının bilinçaltındaki İslam nefretinin, bu dini tanımamasından kaynaklandığını belirtti.
Akima, Fransız toplumunun genellikle bağlı bulunduğu Hristiyanlık inancını da yeterince öğrenmediğini, bu nedenle inanç sistemlerinin kolaylıkla hedef gösterilebildiğini söyledi.
"Din ve inancı eleştirmek özgürlük değildir"
Tokyo Camisi Tanıtım ve Medya Temsilcisi Şimoyama Şigeru da Fransızların bir dönem sömürgesi olan Afrika ülkelerinde dil, kültürel yozlaştırma politikaları izlediğini anlattı.
"Fransızlar sürekli 'özgürlük özgürlük' derler ancak özgürlük her şey değildir. Din ve inancı eleştirmek özgürlük değildir." diyen Şimoyama, Avrupa'daki İslamofobi tehlikesine dikkati çekti.
İslam'a karşı yürütülen "olumsuz algı" kampanyasının farkına varılması gerektiğinin altını çizen Şimoyama, "Avrupa'da yaşayan Müslümanlar sabır göstermeli ve öfkeye mahal vermemeli." dedi.
Şimoyama, "Dinin özü ve İslam'ın terörizmle bağının olmadığını insanlara sabırla ve reaksiyon göstermeden anlatılması gerekiyor. Hakikatleri öğretmeye gayret edilmeli. Reaksiyon ve güç kullanmak bazen hiç de uygun değildir. Konuşabilmek gerekir. Çünkü hazır şekilde bekleyen Batı medyası İslam'ı yaftalamaya çalışır." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com