İstanbul
Çoğunlukla erkeklerin yer aldığı sektörlerde özveriyle görev yapan kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel, AA muhabirine konuştu.
Tır şoförü Leyla Ağaçkoparan, babasının 35 yıldır özveriyle devam ettirdiği mesleğini yapıyor.
Defalarca ayrımcılığa maruz kalmasına rağmen işini severek yaptığını dile getiren Ağaçkoparan, babasını örnek aldığını söyledi.
Ağaçkoparan, çevresinin kendisindeki şoförlük emarelerini bebeklikte gördüğünü ifade ederek, "Büyüdüm ve bu mesleği seçtim. Mesleğe başladığımda yurt dışında örnekler vardı ama Türkiye’de hiç kadın tır şoförü yoktu. Gözümü kararttım ve yola çıktım. 'Kadın kısmı bu işten ne anlar, otur evinde dantelini ör' demelerine rağmen, 'Hayır, lojistik de bu işin parçası’ diyerek bu işi severek yapmaya başladım." dedi.
"Küçükken pilot olmak istiyordum"
Türk Hava Yolları (THY) Teknik A.Ş'de çalışan Büşra Aleyna Onar, uçak bakım teknisyeni olarak mekanik biriminde görev yapıyor.
Üç yıldır mesleğini severek yaptığını anlatan Onar, "Birçok çocuk gibi ben de küçükken pilot olmak istiyordum. Çocukluktan beri uçaklara ilgim vardı. Büyüyünce havacılıkla ilgili araştırmalar yaptım. Üniversiteyi de uçak elektrik ve elektronik bölümünde okudum. Çoğunluğu erkek olan bir sektörde, hemcinslerimle birlikte bu işi kadınların da yapabildiğini gösteriyoruz." diye konuştu.
Onar, teknisyenlik denildiği zaman erkek işi olarak algılandığına dikkati çekerek, "Çevreme bahsedince, 'Koca uçağın bakımını siz mi yapıyorsunuz?' deyip şaşıranlar oluyor. Hassas bir iş yapıyoruz. Bir kadın isterse her işi yapabilir." ifadelerini kullandı.
Yaklaşık bir yıldır İstanbul İtfaiyesi’nde çalışan Tuğba Kaya ise çevresinden sık sık, "Kadın itfaiyeci olmak zor olmuyor mu?" sorularıyla karşılaştığını ancak cinsiyet ayrımcılığı olmadan mesleğini severek yaptığını ifade etti.
Annesinin kendisinden insanlığa faydalı olmasını sağlayacak bir meslek seçmesini istediğini aktaran Kaya, şöyle devam etti:
"İyi ki itfaiyeci olmuşum diyorum. Önceden itfaiyeciliği gördüğüm kadarıyla sadece 'Yangına gidiyorlar, söndürüp geliyorlar' diye biliyordum. Halbuki daha detaylıymış. Yangına gidiyoruz, insanları kurtarıyoruz, hayvanları kurtarıyoruz. Sadece para kazanacağımız bir meslek için değil, bütün insanlık için çalışıyoruz. Kadın işi, erkek işi diye bir şey artık yok. Herkes hayalindeki mesleği yapabilir."
"Kasap dükkanında beni ilk görenler şaşırıyorlar"
Yaklaşık 20 yıldır kasaplık yapan Sevda Eraslan da haftanın 7 günü çalışarak kazancıyla 3 çocuğunu okutuyor.
Eraslan, yıllardır bu işte zevkle çalıştığını dile getirerek, "Kasap dükkanında beni ilk görenler şaşırıyorlar. Ama alışınca da eti bizden almaya geliyorlar. Mesleğin ağır yönleri de var ama zevkli bir iş. Ben işimi severek, zevkle yapıyorum." dedi.
Üstçavuş Emine Durcan ise Eyüpsultan İlçe Jandarma Komutanlığı'nda 2. Jandarma Trafik Tim Komutanı olarak hizmet veriyor.
Jandarma teşkilatında 9 yıldır çalışan Durcan, duygularını şöyle dile getirdi:
"Türkiye’nin en ücra köşelerinde jandarma kadın astsubay olarak görev yaptım. Çocukluk hayalim olan mesleğimi yaptığım için kendimle gurur duyuyorum. Jandarma mesleğini ifa ederken halkla iç içe görev yapıyor olmanın verdiği manevi tatmin duygusunu yaşıyorum. Kadınların her alanda başarılı olduğu gibi zorlu şartlar taşıyan emniyet ve asayiş alanında da başarılı olabileceğini gösterdiğime inanıyorum."
Şile’nin Karamandere köyünde yaşayan Sevim Katırcı, 42 yıldır odunculukla uğraşıyor.
Ağaçları budayıp kesilen parçalardan çıkan odunları değerlendirdiklerini ifade eden Katırcı, Ağva’da doğduğunu, küçükken babasıyla ormanda mangal kömürü yaptıklarını anlattı.
Katırcı, 14 yaşında bu mesleğe başladığını belirterek, "Evlendikten sonra da eşimle birlikte Şile’deki ormanlara gidip ağaçları budamaya başladık. Odun parçalarını traktörlerle getiriyoruz, daha sonra makinelerle ince ince kıyıyoruz. Orman yaman sarp olduğu için getirmek zor oluyor. Odunları traktöre yükleyip indiriyorum. Tüm zorluklarına rağmen mesleğimi severek yapıyorum. Kadınlar her mesleğin altından rahatlıkla kalkabilir." diye konuştu.
"Bir kadın isterse her şeyi başarır"
Medine Sever de 10 yıldır Fatih ilçesindeki ayakkabı atölyesinde çalışıyor.
Bir çocuk annesi olduğunu dile getiren Sever, "Suni deriden çeşitli ayakkabı modelleri üretiyoruz. Aslında erkek işi gibi gözüküyor, zor tarafları da var. Ancak bir kadın isterse her şeyi başarır." dedi.
Şile’de Avcıkoru Mahallesi’nin 18 yıllık muhtarı Şafak Karakeskin ise babasının ve kardeşinin de aynı mesleği yaptığını kaydetti.
Karakeskin, akrabalarından farklı kişilerin de muhtar olduğunu vurgulayarak, "Emekli olduktan sonra bu mesleği yapmama ilişkin bir beklenti oluştu. 2004 yılından bu yana muhtarlığı severek yapıyorum." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com