İSTANBUL (AA) - İzocam, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde düzenlenen 9. Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı'na (EVF) katılarak multi konfor bina çözümlerini ve enerji verimliliğine katkılarını anlattı.
İzocam'dan yapılan açıklamaya göre, İzocam, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde 29-30 Mart'ta Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen 9. Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı'na (EVF) katılarak multi konfor bina çözümlerini ve enerji verimliliğine katkılarını anlattı.
Türkiye'de yalıtım sektörüne "izocamlatma" sözcüğünü kazandıran şirket olarak İzocam, bu yıl enerji verimliliğine yönelik faaliyette bulunan bin 500 kamu, özel sektör profesyoneli ve akademisyenin bir araya geldiği 9. Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı'nda, "Multi Konfor" konusuna ve kentsel dönüşüme odaklandı. Enerji verimliliği konusunu en önemli gündem konusu olarak benimseyen İzocam, her platformda yalıtım-enerji verimliliği-multi konfor evler ilişkisinin altını çiziyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe, yalıtım ile sağlanacak enerji verimliliğinin ülke ekonomisine sağlayacağı büyük katkıya dikkat çekerek, en fazla enerji verimliliğine multi konfor binalar ile ulaşıldığını ve kentsel dönüşümün bu çerçevede büyük bir fırsat sunduğunu belirtti.
-" En yüksek enerji tasarrufunu sağlayan çözüm multi konfor binalardır"
Türkiye geçen yıl enerji hammaddeleri ithalatına 37 milyar dolardan fazla ödeme yaptığını bildiren Gökçe şunları kaydetti:
"Son 10 yılda enerji ithalatımızın ülke ekonomisine bedeli 400 milyar doların üzerinde... Tükettiğimiz enerjinin yaklaşık dörtte üçünü dışarıdan ithal ediyoruz. Bu düzeyiyle enerji ithalatı, dış ticaret açığının en önemli kısmını oluşturuyor. Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide aşırı dışa bağımlılığımızı azaltmak açısından binalarımızda yapacağımız enerji tasarrufu büyük önem taşıyor. Doğru malzeme ve uygun kalınlık ile yalıtım yapılan binalar enerji tasarrufu için atılacak en büyük adımdır. En yüksek enerji tasarrufunu sağlayan çözüm ise multi konfor binalardır."
Gökçe, özellikle çarpık yapılaşma içindeki niteliksiz konut stokunun hızla ve güvenli şekilde yenilenmesi, etkin enerji verimliliği sağlanması, sağlıklı çevre ortamına kavuşulması açısından kentsel dönüşümü önemli bir fırsat olarak gördüklerini belirterek, kentsel dönüşümde yapılacak binaların enerji tüketimlerinin daha fazla sınırlandırılması, AB’nin 2020 hedefleri gibi Türkiye'nin de İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı ve Enerji Verimliliği Strateji Belgesindeki hedeflerini destekleyecek, yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasını sağlayacağını kaydetti.
Isı ve ses yalıtımlı, enerji verimliliği yüksek, yangın güvenliği sağlanmış yeni binaların inşa edilmesinin enerji tüketimini sınırlandıracağını ifade eden Gökçe, "Türkiye’deki 2017 sonu itibarıyla, 9,4 milyonun üzerindeki bina stokunun iyimser bir tahminle sadece yüzde 14,9’u TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmış durumda. Bu rakam 23,4 milyon üzerindeki mevcut konut sayısında yüzde 30,8’ini kapsıyor. Kentsel dönüşüm bu rakamın daha da yükselmesine katkıda bulunurken, geleceğin ihtiyaçlarına göre şekillenmiş yönetmeliklerle bugünden yaşam alanlarımızı tasarlamak önemli olacak" açıklamasında bulundu.
Gökçe, mevcut binalar için "binalar veya bağımsız bölümlere ilişkin alım, satım ve kiraya verme ile ilgili iş ve işlemlerde EKB (Enerji Kimlik Belgesi) düzenlenmiş olması şartının aranmasına" ilişkin uygulama zorunluluğunun 1 Ocak 2020'ye ertelenmesinin, enerji verimliliği uygulamalarının sahada gelişimini geciktireceğine dikkat çekti.
Düşük karbon ekonomisine geçişte Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı 2017-2023’ün önemini vurgulayan Gökçe şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kamu binalarında enerji verimliliğinin artırılması için yıllık hedeflerin tanımlanması, belediyelerin enerji verimliliğine ilişkin fırsatları belirlemesi ve önlemleri uygulaması, bina sektöründe ısı yalıtımı ile enerji verimliliğinin artırılması için son kullanıcıların bilinçlendirilmesi, doğrudan ya da dolaylı olarak desteklenmesi ve yükümlülükler getirilmesi, enerji kimlik belgesi düzenlenmesine yönelik teknik ve idari kapasitenin geliştirilmesi ve bilinçlendirme çalışmaları yapılarak mevcut binalarda enerji kimlik belgesi sahiplik oranının artırılması, sürdürülebilir yeşil binalar ile yerleşmelerin sertifikalandırılması ve çevresel etkileri kapsayan yeşil sertifika kullanımının yaygınlaştırılması, mevcut durumda yeni ve satın alınacak/kiralanacak binaların C olan asgari enerji performans sınıfının B veya A sınıfına yükseltilebilmesi için yapılacak yatırımların özendirilmesi, bina sahiplerine doğrudan ya da dolaylı destekler sağlanması, enerji verimliliği önlemleri için gerekli yatırımların tasarruflar ile karşılanmasına olanak sağlayan Enerji Performans Sözleşmeleri kullanarak kamu binalarında enerji verimliliği yatırımlarının artırılması, KOSGEB tarafından KOBİ’lere uygulanan etüt desteğinin kamu dışındaki belirli büyüklüklerdeki etüt yaptırma zorunluluğu bulunmayan ticari ve hizmet binalarında da uygulanacak şekilde genişletilmesi, enerji verimliliği projelerinin destekler veya düşük faizli kredilerle uygulanmasının yaygınlaştırılması, sektör işbirlikleri ile her bir sanayi alt sektöründeki enerji yoğunluklarının en az yüzde 10 azaltılması, verimlilik artırıcı proje uygulama süreçlerinin iyileştirilerek tasarruf potansiyeli yüksek olan projelerin desteklenmesi enerji verimliliği sektörü için önemli kaldıraç vazifesi görecektir."
Gökçe, BM’ye sunulan Ulusal Katkı Beyanı (NDC) hedeflerine ancak yalıtım ile ulaşılabileceğine dikkati çekerek, beyanda yeni yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ne uygun şekilde enerji etkin olarak inşa edilmesinin gerekliliği yer aldığını kaydetti.
Binalarda Enerji Kimlik Belgesi oluşturularak sera gazı salımlarının kontrol altında tutulması ve enerji tüketimlerinin yıllara bağlı olarak azaltılması zorunluluğunun da beyanda vurgulandığını bildiren Gökçe şunları kaydetti:
"NDC beyanında yeni ve mevcut binaların enerji verimli hale getirilmesinde vergi azaltımı, kredi gibi teşvik kanallarının geliştirilmesi gerekliliği ise bir kez daha hatırlatılıyor. NDC'de yer alan hedeflere ulaşılması için yeşil bina, pasif ev, sıfır enerjili ev tasarımlarının yaygınlaştırılması ile enerji ihtiyacının minimuma indirilmesi önem taşıyor. NDC’nin Binalar ve Kentsel Dönüşüm bölümünde yer alan pasif evlere ulaşılması sadece doğru tasarım ve kalın yalıtım uygulaması ile mümkün olabilir."