Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Avrupa’daki merkez üssü haline gelen İtalya’daki Türk gençleri, İtalya’nın yaşadığı acı ve sıkıntıları Türkiye’nin de yaşamaması için çektikleri videoyla ana vatanlarını ve ailelerini uyaran bir sosyal sorumluluk işine imza attı.
Sosyal paylaşım sitelerinde önceki akşam dolaşıma giren ve kısa sürede çok sayıda beğeni alıp, paylaşılan "İtalya'dan size 1 mesajımız var" adını verdikleri video fikrini ortaya atan ve en çok virüs vakasının görüldüğü Bergamo kentinde 3 yılı aşkın süredir yaşayan Psikolog Beyza Çakır, AA muhabirine konuştu.
Çakır, fikrin nasıl geliştiğine ilişkin, "İtalya’da karantina dönemi başlamadan önce Türkiye'ye dönebilen arkadaşlarımızla görüşüyorduk. Onlar dediler ki; 'burada şu anda birkaç vaka çıkmış durumda ve de kimse hiçbir şekilde dikkat etmiyor. Aynı İtalya’ya dönecek bu olay." ifadesini kullandı.
O arkadaşlarının Türkiye'ye döndüklerinde kendilerini karantinaya aldıklarını vurgulayan Çakır, şöyle devam etti:
"Hepsi evlerindeydi ve aileleriyle görüşmedi. Biz de 'bu konuda bir şey yapmak zorundayız çünkü bir sürü insan yurt dışından dönüyor. Bir şekilde oradan gelecek bu durum, yani illa ki gelecek, o yüzden herkesin bu bilinçte olması lazım gerek' diye düşündük."
"Elimizden geldiğince en iyi şekilde nasıl yardımcı olabiliriz' diye düşündük"Çakır, İtalya'da yeni tip koronavirüs vakalarının en çok görüldüğü kuzey bölgelerinde 4 bin kadar Türk öğrenci bulunduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Ne yapabiliriz?' dedik. Bir şekilde 'Türkiye’ye bir mesaj yollayalım ve bunun önüne geçilsin, elimizden geldiğince biz de yardımcı olmaya çalışalım' diye düşündük. Edindiğimiz deneyimlerle nasıl çabuk hareket edebiliriz, bir şekilde zorunlu karantina sürecine girmeden neler yapılabilir? Çünkü gerçekten çok zor bir süreç. Bergamo Hastanesi'nden, Milano’daki bazı hastanelerden ve Codogno’dan videolar yayılıyor. Tabii ki, 'panik yapmadan bu durumu nasıl atlatabiliriz ve elimizden geldiğince en iyi şekilde nasıl yardımcı olabiliriz' diye düşündük açıkçası."
Yaklaşık 30 arkadaşının desteğiyle montajını kendisinin yaptığı videoyla mesajlarını Türkiye’ye ulaştırmaya çalıştıklarını anlatan Çakır, "Videodaki metni ben hazırladım. Arkadaşlarımızla paylaştık bunları, birer cümle birer cümle en azından daha dikkat çekici olsun dedik." ifadesini kullandı.
"Ailelerimize mesaj göndermemiz gerekiyor çünkü inanılmaz kaygılılar"Medyada her gün ölü sayısındaki artışların ve olumsuz haberlerin yer alması sebebiyle ailelerinin kaygılı olduğuna işaret eden Çakır, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir şekilde ailelerimize de bir mesaj göndermemiz gerekiyor çünkü inanılmaz kaygılılar. Ne kadar da olsa görüntülü konuşsak da akılları bizde çok fazla kalıyor. Medyada inanılmaz kötü haberlerin yer alması, ölü sayısının artması nedeniyle çok tedirginler. Gerçekten biz iyiyiz, kendimizi koruyabiliyoruz ama şimdi onlar da dikkat etsin çünkü biz de onlar için endişeleniyoruz. Bir yandan aslında bakıldığı zaman, risk grubunda olan ailelerimiz, büyüklerimiz için Türkiye’de İstanbul gibi bir gerçek var. Toplu taşıma olsun... çok fazla nüfus olduğu için insanların birbirinden uzak durması mümkün değil."
Çakır, İtalya’da Kovid-19 vakalarının ortaya çıkmaya başladığı şubat sonunda Türkiye’den bu ülkeye döndüğünü ve olayların patladığını anlatarak, "Hiçbirimiz bu olayların bu kadar büyüyeceğini algılayamadık çünkü Çin’de bir yerlerde bir şeyler oluyor şeklinde düşündük. Başta insanlar sosyal hayatına devam ediyordu. Hiçbir sıkıntı yoktu, ne zaman ki yavaş yavaş tanıdıklar duyulmaya başladı o zaman biraz fark etmeye başladık biz de. Yoksa hani bir yerlerde bir şeyler oluyor, biz de aynı şehirdeyiz ama hiç şahit olmuyoruz, tanıklık etmiyoruz, hani nerede bu diyorduk. Ne zaman ki çevremizden yakınlarımızdan da o zaman aslında anladık." dedi.
"İnsan beyni bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyor"Çakır, Kovid-19'la yoğun mücadele veren ve çok sayıda can kaybının yaşandığı Bergamo ve Lombardiya’daki durumu psikolog olarak da değerlendirerek, şunları kaydetti:
"Bu süreçte, insan psikolojisi açısından karantinanın çok ilginç etkileri var. Zorunlu olmadığı noktada, yani sonuçta kendini ev karantinasına alabilirsin. Daha sıkıcı bir süreç ama zorunlu olduğunda vakit geçirmek için yaratıcılığını kullanmak zorundasın. Baktığınız zaman, her zaman ertelediğin şeyleri yapmaya başlayabiliyorsun aslında, değişik olumlu yanları da var.
Şu anda arkadaşlarımızla Skype'lardan konuşuyoruz. Herkes sosyalleşme, bazı değerlerin farkına varma açısından bunun belli yararları da olduğunu hissetti tabii ki. İtalyanlar, şu anda aslında zaman bulamadığı şeylere yönelmiş durumda. Olumlu yanlarını da görüyoruz açıkçası o da ilginç bir noktaydı. Tabii bunlar günlük olarak değişiyor; bir gün iyisin, bir gün kötüsün, bir gün çıldıracak gibi oluyorsun bir sonraki gün daha iyisin güneş açıyor ama işte o süreç de insan beyni bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com