İzmir
Akdeniz Koruma Derneğinin (AKD) istilacı balıkları ekonomiye kazandırmak için yürüttüğü proje kapsamında aslan balığı, bazı restoranların menüsünde yer bulmaya başladı.
Derneğin, "Küresel Çevre Fonu Küçük Destek Programı" kapsamında Ege Üniversitesi desteğiyle yürüttüğü "Lezzetli İstilacılar Projesi"ne ilişkin AA muhabirine bilgi veren Proje Koordinatörü Esra Kartal, Süveyş Kanalı'nın 1869 yılında açılmasıyla dünya deniz ticaretinin yanı sıra Kızıldeniz ile Akdeniz’in birbirinden çok farklı olan ekosistemlerinin de birleştiğine dikkat çekti.
Bu durumun iklim değişikliğinin de etkisiyle istilacı türlerin Akdeniz Havzası'nda yayılımına neden olduğunu anlatan Kartal, Türkiye'nin de bu değişimden payını aldığını ve özellikle küçük ölçekli kıyı balıkçıları için yeni sorunların ortaya çıktığını söyledi.
Kartal, özellikle son 5 yılda balon, aslan, asker, kılkuyruk mercan gibi yeni balık türlerinin popülasyonunun hızla arttığına dikkati çekerek, "Balon balığı türleri dışında bahsedilen türlerin hepsi yenebilir olmasına rağmen tüketici ve restoranların tanımaması ve talep etmemesi nedeniyle çoğu balıkçı tarafından satışa sunulamayıp ıskartaya ayrılıyor." dedi.
"Çok sayıda işletme menüsüne aslan balığını almaya başladı"
Kartal, 2013 yılından bu yana istilacı türlerin izlenmesi için Ege Üniversitesi ve su ürünleri kooperatifleriyle çalıştıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bu türlerin sofralara dahil olması için Türkiye'nin farklı yerlerinden gönüllü şeflerle birlikte hareket ediyoruz. Orfoz, lagos gibi alan savunma özelliği bulunan, denizlerimiz için önemli türlerin korunması, popülasyonlarının artması için Balıkçılığa Kapalı Alanlarda Deniz Koruculuğu Sistemi uygulanıyor.
Yeni balık türlerinin denizlerimize etkisini azaltmak, çok taraflı bir çaba gerektiriyor. Balık tüketim tercihlerini bu türlerden yana değiştirerek tüketicilere, bu değişimle birlikte küçük ölçekli kıyı balıkçılarına ve şeflere, denizlerimizdeki yasa dışı avcılığın engellenebilmesi için ise herkese görevler düşüyor. Bu sayede stokları giderek azalan yerli türlerimiz üzerindeki av baskısının da azalması bekleniyor."
Proje gönüllüsü Emel Erden’in danışmanlığında ünlü şefler ve restoranlarla görüşüldüğünü, bu balıkları menüye almalarının istendiğini dile getiren Kartal, projenin olumlu neticeler vermeye başladığına işaret etti.
Esra Kartal, "Son aylarda farklı illerden 30'a yakın şef, denizlerimizin ve küçük ölçekli kıyı balıkçılığının korunması çalışmalarına destek vermek için istilacı balık türleri ile tarif denemeleri yaptı. Bu kapsamda İstanbul, Muğla, Bodrum ve Ankara’daki çok sayıda işletme, menüsüne aslan balığını almaya başladı. Diğer türler için de tarif denemeleri devam ediyor."
Şefinden aslan balığı tarifi
Antalya'nın Kaş ilçesindeki bir restoranın kurucu şefi Simge Manacıoğlu ise üç yıldır aslan balığını kendi tarifleri ile menüsünde sunduğunu belirtti.
Kaş'taki balıkçıları desteklemek istediği için aslan balığını menüsüne almaya karar verdiğini anlatan Manacıoğlu, zehirli olan dikenleri titizlikle ayıklanması gereken bu balığın lezzetiyle farklı tariflere girebildiğine işaret etti.
Manacıoğlu, yeşil elma soslu ve fesleğenli aslan balığı tarifini şöyle aktardı:
"Bu çok hızlı ve aslan balığının lezzetiyle uyumlu, tatlı ekşi bir reçete. Önce, zeytinyağı ve tereyağı karışımında küp küp kesilmiş yeşil elmaları çok kısa soteliyorum. Sonra fileto çıkardığım aslan balıklarını ekleyip her iki tarafı da hafifçe renk alana kadar sotelemeye devam ediyorum. Bol miktarda ince ince dilimlenmiş sarımsağı da ekleyip hafifçe kokusunun çıkmasını sağlıyor. Ocaktan almadan hemen önce 1 çay kaşığı kadar şeker, 1 tatlı kaşığı kadar tereyağı ve son olarak da bolca iri kesilmiş taze fesleğen ekliyorum. Bu tarif çok beğenildi. Deneyenler memnun kaldı. Herkese önerebilirim."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com