İSTANBUL (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Ümraniye'deki İstanbul Uluslararası Finans Merkezinde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) hizmet binalarının temel atma törenindeki konuşmasında, yedi tepeli İstanbul'a 7 dev eser kazandırmayı vadettiklerini hatırlattı.
Söz konusu eserleri teker teker tamamladıklarını dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Birincisi İstanbul-Ankara hızlı treni. Bitti mi? Bitti, hizmete girdi. Pendik'e kadar geldi. Pendik'le Kadıköy arası da önümüzdeki sene sonunda bitecek. İki, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantı yolları bitti, hizmete girdi. Üç, Marmaray bitti, çalışıyor. Dört, Avrasya Tüneli, 20 Aralık'ta hizmete açılıyor. Kaldı 3 tane. Birisi İstanbul-İzmir Otoyolu, Osmangazi Köprüsü. Osmangazi'den İznik'e kadar bitti. Hizmete girdi. Diğer birisi Kanal İstanbul. İnşallah kısa sürede başlayacak. Yedincisi dünyanın en büyük havalimanı, Yeni İstanbul Havalimanı. Bu projenin bedeli ne kadar biliyor musunuz? 35 katrilyon. 35 milyar. Ne anlama geliyor? Dünyadaki irili ufaklı birçok ülkenin bütçesinden daha büyük."
Başkanlık sistemi
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin çok büyük değişim geçirdiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"70 sente muhtaç olan, yazar kasası Başbakanlığa fırlatılan Türkiye'den tek başına 35 milyarlık yatırımı yapan, dünyanın en büyük havaalanını İstanbul'a kazandıran bir Türkiye'ye geldik. Bunu bu aziz millete borçluyuz. Sizlere borçluyuz. AK Parti kadrolarına borçluyuz. Bize bu fırsatı verdi, Rabbimize hamd ediyoruz. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan AK Parti, 14 yıla 50 yılda yapılamayan hizmetlerin kat kat fazlasını kazandırdı. Helali hoş olsun."
İşlerinin bitmediğine dikkati çeken Başbakan Yıldırım, darbecileri yerle bir ettiklerini, bölücüleri de yerle bir edeceklerini vurguladı.
Bir işin daha kaldığını, ülkede istikrarın sürmesi gerektiğini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
"İstikrar sürecek, Türkiye büyümeye devam edecek. Nasıl olacak? Başkanlık ile olacak. Şimdi biz diyoruz ki siyasi partilere, 'Millete hepinizin sözü var. Bizim de sözümüz var, CHP'nin de MHP'nin de sözü var.' Ne dedik? Her seçimde dedik ki 'Yeni anayasayı yapacağız ve Türkiye'de istikrarı kalıcı hale getireceğiz.' Bunun da yolu başkanlıktan geçiyor. Aksi halde, bakın 7 Haziran'da neler yaşadık. Hükümet kurulabildi mi? Kurulamadı. Eğer öyle devam etseydi, bugün Türkiye PKK ile FETÖ ile DEAŞ ile mücadele edebilir miydi? Allah'tan millet tehlikeyi gördü ve hemen kararını değiştirdi. Tekrar AK Parti'yi tek başına iş başına getirdiniz 1 Kasım'da. Böylece güçlü iktidarla ve siyasi istikrarla birçok sorunun üzerine cesaretle gidiyoruz.
Bu istikrarı kalıcı hale getirmek, zayıf iktidarlardan ülkeyi kurtarmak ve sürekli kalkınma, sürekli büyüme, milli birlik ve kardeşliği kuvvetlendirmek için başkanlık sistemine ihtiyaç var. Gelin meclisten bu anayasayı geçirelim, kararı millete bırakalım. Millet ne diyorsa o. Biz 'Başkanlık diyoruz. Biz 'Başkanlık Türkiye için gereklidir' diyoruz. Başkanlıkta güçlü siyasi irade var, başkanlıkta tek başına istikrar var, başkanlıkta Türkiye'nin birliği, beraberliği, kardeşliği var. Eğer siz başkanlık değil de başka bir model öneriyorsanız, buyurun ikisini de soralım millete, milletin verdiği kararın başımızın, gözümüzün üzerinde yeri vardır."
"Dünyadaki nakit para artık yeni adresler arıyor"
İstanbul Finans Merkezindeki projelerin vatandaş-devlet iş birliğiyle yapıldığını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Arazi veriliyor, müteahhit yapıyor bir kısmını BDDK'ya verecek ve diğer kurumlara verecek, bu şekilde, geri kalan kısmını da kendisi değerlendirecek, aynı şekilde hem para kazanacak hem de buradaki finans kuruluşlarının ihtiyacını görecek bir muazzam merkez ortaya çıkacak. Dolayısıyla kamunun bütçesinden de fazla bir kaynak harcanmayacak. Niye ihtiyaç var bu merkeze? Finansman, yani dünyadaki nakit para artık yeni adresler arıyor. Niye? Çünkü Amerika, Avrupa fazla sıkıyorlar, 50 tane soru soruyorlar, 'Bu parayı nereden aldın, nereden buldun, nasıl getirdin?' İnsanlar da parasıyla rezil olmak istemiyorlar. Onun için İstanbul, finansman için, yatırımcılara kaynak için en ideal yer. Onun için buraya bu merkeze ihtiyaç var. Bunun kararını verdik. İnşallah bir iki sene içinde buralarda muazzam tesisler, binalar tamamlanacak ve Finans Merkezi çalışmaya devam edecek.
Burada sadece bugün temelini attığımız BDDK'nın, SPK'nın yeri yok aynı zamanda başka kurumlar da var. Ben buradan çağrı yapıyorum. Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıfbank başta olmak üzere bütün bankalarımız bir an önce gelsin burada temeli atsınlar. Finans Merkezi demek hepsinin bir araya gelerek güçlerini birleştirmeleri demek. Aksi halde birer birer gelirseniz, ne olacak? Zaman kaybı olacak. Zaman kaybı olunca da tabii istediğimiz hızla projeler gerçekleşmeyecek. Bakın dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz."
Söz konusu eserleri teker teker tamamladıklarını dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Birincisi İstanbul-Ankara hızlı treni. Bitti mi? Bitti, hizmete girdi. Pendik'e kadar geldi. Pendik'le Kadıköy arası da önümüzdeki sene sonunda bitecek. İki, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantı yolları bitti, hizmete girdi. Üç, Marmaray bitti, çalışıyor. Dört, Avrasya Tüneli, 20 Aralık'ta hizmete açılıyor. Kaldı 3 tane. Birisi İstanbul-İzmir Otoyolu, Osmangazi Köprüsü. Osmangazi'den İznik'e kadar bitti. Hizmete girdi. Diğer birisi Kanal İstanbul. İnşallah kısa sürede başlayacak. Yedincisi dünyanın en büyük havalimanı, Yeni İstanbul Havalimanı. Bu projenin bedeli ne kadar biliyor musunuz? 35 katrilyon. 35 milyar. Ne anlama geliyor? Dünyadaki irili ufaklı birçok ülkenin bütçesinden daha büyük."
Başkanlık sistemi
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin çok büyük değişim geçirdiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"70 sente muhtaç olan, yazar kasası Başbakanlığa fırlatılan Türkiye'den tek başına 35 milyarlık yatırımı yapan, dünyanın en büyük havaalanını İstanbul'a kazandıran bir Türkiye'ye geldik. Bunu bu aziz millete borçluyuz. Sizlere borçluyuz. AK Parti kadrolarına borçluyuz. Bize bu fırsatı verdi, Rabbimize hamd ediyoruz. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan AK Parti, 14 yıla 50 yılda yapılamayan hizmetlerin kat kat fazlasını kazandırdı. Helali hoş olsun."
İşlerinin bitmediğine dikkati çeken Başbakan Yıldırım, darbecileri yerle bir ettiklerini, bölücüleri de yerle bir edeceklerini vurguladı.
Bir işin daha kaldığını, ülkede istikrarın sürmesi gerektiğini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
"İstikrar sürecek, Türkiye büyümeye devam edecek. Nasıl olacak? Başkanlık ile olacak. Şimdi biz diyoruz ki siyasi partilere, 'Millete hepinizin sözü var. Bizim de sözümüz var, CHP'nin de MHP'nin de sözü var.' Ne dedik? Her seçimde dedik ki 'Yeni anayasayı yapacağız ve Türkiye'de istikrarı kalıcı hale getireceğiz.' Bunun da yolu başkanlıktan geçiyor. Aksi halde, bakın 7 Haziran'da neler yaşadık. Hükümet kurulabildi mi? Kurulamadı. Eğer öyle devam etseydi, bugün Türkiye PKK ile FETÖ ile DEAŞ ile mücadele edebilir miydi? Allah'tan millet tehlikeyi gördü ve hemen kararını değiştirdi. Tekrar AK Parti'yi tek başına iş başına getirdiniz 1 Kasım'da. Böylece güçlü iktidarla ve siyasi istikrarla birçok sorunun üzerine cesaretle gidiyoruz.
Bu istikrarı kalıcı hale getirmek, zayıf iktidarlardan ülkeyi kurtarmak ve sürekli kalkınma, sürekli büyüme, milli birlik ve kardeşliği kuvvetlendirmek için başkanlık sistemine ihtiyaç var. Gelin meclisten bu anayasayı geçirelim, kararı millete bırakalım. Millet ne diyorsa o. Biz 'Başkanlık diyoruz. Biz 'Başkanlık Türkiye için gereklidir' diyoruz. Başkanlıkta güçlü siyasi irade var, başkanlıkta tek başına istikrar var, başkanlıkta Türkiye'nin birliği, beraberliği, kardeşliği var. Eğer siz başkanlık değil de başka bir model öneriyorsanız, buyurun ikisini de soralım millete, milletin verdiği kararın başımızın, gözümüzün üzerinde yeri vardır."
"Dünyadaki nakit para artık yeni adresler arıyor"
İstanbul Finans Merkezindeki projelerin vatandaş-devlet iş birliğiyle yapıldığını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Arazi veriliyor, müteahhit yapıyor bir kısmını BDDK'ya verecek ve diğer kurumlara verecek, bu şekilde, geri kalan kısmını da kendisi değerlendirecek, aynı şekilde hem para kazanacak hem de buradaki finans kuruluşlarının ihtiyacını görecek bir muazzam merkez ortaya çıkacak. Dolayısıyla kamunun bütçesinden de fazla bir kaynak harcanmayacak. Niye ihtiyaç var bu merkeze? Finansman, yani dünyadaki nakit para artık yeni adresler arıyor. Niye? Çünkü Amerika, Avrupa fazla sıkıyorlar, 50 tane soru soruyorlar, 'Bu parayı nereden aldın, nereden buldun, nasıl getirdin?' İnsanlar da parasıyla rezil olmak istemiyorlar. Onun için İstanbul, finansman için, yatırımcılara kaynak için en ideal yer. Onun için buraya bu merkeze ihtiyaç var. Bunun kararını verdik. İnşallah bir iki sene içinde buralarda muazzam tesisler, binalar tamamlanacak ve Finans Merkezi çalışmaya devam edecek.
Burada sadece bugün temelini attığımız BDDK'nın, SPK'nın yeri yok aynı zamanda başka kurumlar da var. Ben buradan çağrı yapıyorum. Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıfbank başta olmak üzere bütün bankalarımız bir an önce gelsin burada temeli atsınlar. Finans Merkezi demek hepsinin bir araya gelerek güçlerini birleştirmeleri demek. Aksi halde birer birer gelirseniz, ne olacak? Zaman kaybı olacak. Zaman kaybı olunca da tabii istediğimiz hızla projeler gerçekleşmeyecek. Bakın dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz."
