Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin ölümüne neden olan atışın hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonu ile nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği kaydedildi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te tarihi Dört Ayaklı Minare’nin tahrip edilmesi nedeni ile burada basın açıklaması düzenlemiş, açıklamanın ardından çıkan silahlı çatışmada başına isabet eden kurşun nedeniyle hayatını kaybetmişti. Tahir Elçi’nin vurulmasının ardından olay yeri incelemesi yapmaya giden ekibe iki kez saldırı düzenlenmişti.
Sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar nedeniyle yaklaşık 5 ay sonra gerçekleştirilen olay yeri incelemesine ilişkin bilirkişi raporu açıklandı. Bilirkişi raporunda, Elçi’yi temsil eden cansız mankenin olay yeri görüntülerinde tarif ve tespit edilen şekilde, minarenin 2 numaralı ayak sütununa yaklaşık 15 santimetre mesafede, yüzüstü yatacak şekilde yerleştirildiği ifade edildi. Raporda, ateşli silah giriş-çıkış yaralarından oluşabilecek muhtemel açıların temsili canlı manken kullanılıp, Elçi’nin yatış pozisyonundaki ayaklarının bulunduğu konuma göre lazer işaretleyici kullanılarak canlandırma yapıldığı da bildirildi. Raporda 1 metre 75 santimetre boyunda olan Elçi’nin ayakta dik olarak durması, boynu zemine eğik olması, eğilmesi ve çömelmesi ihtimali ile zemine göre mesafe tespiti yapıldığı belirtildi. Raporda, Tahir Elçi’nin ayakta dik durması kabulünde ense sol yan kısmındaki ateşli silah yarasının, zeminden dik olarak 160 santimetre, boynu zemine doğru eğik olarak 150 santimetre, eğilmesi sırasında 94 santimetre, çömelmesi kabulünde ise 89 santimetre olduğu vurgulandı. Elçi’nin vurulma anında hangi baş ve vücut pozisyonunda olduğunun net bilinmediği ifade edilen raporda, tanımlanan vücut ve baş pozisyonlarının yapılacak ölçüm ve saptamalara örnek teşkil etmesi için seçildiği belirtildi.
LAZER İŞARETLEME YÖNTEMİ İLE AÇI TESPİTİ YAPILDI
Bilirkişi raporunda olay yeri ve belgelerinin incelenmesinden maktule isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısına ilişkin ifadeler de yer aldı. Canlı ve cansız manken ile lazer işaretleme yoluyla 8 ayrı açının tespit edildiği kaydedilen raporda, maktulün pozisyonları dikkate alınarak ölçüm yapıldığı dile getirildi. Raporda, olay yerindeki aracın önünde ateş eden şahısların bulunduğu pozisyonda, 4 ayaklı minarenin sütunlarının atış istikametini kapattığı, ancak ateş edenler ve maktulün hareketli oldukları düşünülürse, maktule isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısının ortaya çıkabileceği kaydedildi. Bilirkişi raporunda, aracın yanında ateş eden şahsın bulunduğu pozisyon, Dökmeciler Sokak’ta ateş eden şahsın bulunduğu pozisyonlar ve Dört Ayaklı Minare istikametine koşarak ilerleyip ateş eden şahısların bulundukları pozisyonlarda isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısının ortaya çıkabileceği belirtildi.
Raporda ayrıca olay yerinde Dicle Sokak, Ali Emiri Sokak ile Yenikapı sokak birleşim yeri ve olay anında mevcut olduğu bildirilen cami duvarı kenarında ateş eden şahısların bulunması halinde, maktule isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısının ortaya çıkabileceği belirtildi. Maktulün vurulma anında refleks bir hareketle olay yerindeki yatış pozisyonunda yüzüstü yatar vaziyette düşmesinin tıbben ve fiziken mümkün olduğu belirtilen raporda, vurulma anındaki baş ve vücut pozisyonu net olarak bilinmediğinden bu konuda kesin bir yorum yapılamayacağı da değerlendirildi. Raporda farklı bölge ve istikametlerden yapılabilecek atışların da maktulün vücudunda meydana gelen ateşli silah mermi çekirdeği giriş çıkış yaralarına neden olabileceği vurgulandı.
ELÇİ’Yİ ÖLDÜREN KURŞUN UZAK ATIŞ MESAFESİNDEN SIKILMIŞ
Elçi’nin ölümü sonrası yerde yattığı pozisyon üzerinden detaylı bir şekilde ölçüm ve saptama yapıldığı bildirilen raporda, olay esnasında çekilmiş görüntülerde ateş eden şahısların bulundukları ve hareket ettikleri istikametlere ait pozisyon ve açıların öncelikli değerlendirildiği belirtildi. Raporda Elçi’yi öldüren ateşli silah mermi çekirdeğinin kısa veya uzun namlulu ateşli bir silah ile atıldığı ve uzak atış mesafesinden yapılmış olduğu kaydedilirken, ölümü üzerinde ateşli silah yaralanması dışında başka bulgu tarif edilemediği kaydedildi. Kişilerin hareketli olduğundan sürekli olarak yer ve pozisyon değiştirebilecekleri ifade edilen raporda, Elçi’ye isabet eden mermi çekirdeği yaralamasının baş bölgesinde olduğu ve başın değişik eksenlerde hareket edebileceği, olay anında maktulün başının ve vücudunun nasıl bir pozisyonda olduğunu gösterir herhangi bir veri bulunamadığından, mermi çekirdeğinin geliş açı ve istikametinin birçok farklı olasılıkta olabileceği vurgulandı.
"MEVCUT VERİLERE GÖRE HANGİ AÇI, HANGİ SİLAH VE KİŞİNİN HANGİ POZİSYONDA OLDUĞU BİLİNEMEZ"
Raporun son bölümünde, mevcut verilerle kişinin ölümüne neden olan atışın hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonu ile nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği kaydedildi. Raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Olay anında çekilmiş görüntülerde şahısların ateş ettikleri istikamet ve açılardan meydana gelebileceği gibi başka açı ve istikametlerden de meydana gelebileceği, bunlar arasında ayırım yapılamayacağı, bununla birlikte ateşli silah mermi çekirdeğinin vücudun içerisinde izlediği yolun ense soldan kafasına isabet ederek, arkadan öne, hafif aşağıdan yukarıya ve soldan hafif sağa seyirle kafatası kemiklerinde kırıklar meydana getirip, beyin beyincik kanaması ve harabiyeti yaparak sol kaş üzerinden vücudu terk etmiş olduğu sonucuna varıldığı kanaatindeyiz.”
(İHA)
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te tarihi Dört Ayaklı Minare’nin tahrip edilmesi nedeni ile burada basın açıklaması düzenlemiş, açıklamanın ardından çıkan silahlı çatışmada başına isabet eden kurşun nedeniyle hayatını kaybetmişti. Tahir Elçi’nin vurulmasının ardından olay yeri incelemesi yapmaya giden ekibe iki kez saldırı düzenlenmişti.
Sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar nedeniyle yaklaşık 5 ay sonra gerçekleştirilen olay yeri incelemesine ilişkin bilirkişi raporu açıklandı. Bilirkişi raporunda, Elçi’yi temsil eden cansız mankenin olay yeri görüntülerinde tarif ve tespit edilen şekilde, minarenin 2 numaralı ayak sütununa yaklaşık 15 santimetre mesafede, yüzüstü yatacak şekilde yerleştirildiği ifade edildi. Raporda, ateşli silah giriş-çıkış yaralarından oluşabilecek muhtemel açıların temsili canlı manken kullanılıp, Elçi’nin yatış pozisyonundaki ayaklarının bulunduğu konuma göre lazer işaretleyici kullanılarak canlandırma yapıldığı da bildirildi. Raporda 1 metre 75 santimetre boyunda olan Elçi’nin ayakta dik olarak durması, boynu zemine eğik olması, eğilmesi ve çömelmesi ihtimali ile zemine göre mesafe tespiti yapıldığı belirtildi. Raporda, Tahir Elçi’nin ayakta dik durması kabulünde ense sol yan kısmındaki ateşli silah yarasının, zeminden dik olarak 160 santimetre, boynu zemine doğru eğik olarak 150 santimetre, eğilmesi sırasında 94 santimetre, çömelmesi kabulünde ise 89 santimetre olduğu vurgulandı. Elçi’nin vurulma anında hangi baş ve vücut pozisyonunda olduğunun net bilinmediği ifade edilen raporda, tanımlanan vücut ve baş pozisyonlarının yapılacak ölçüm ve saptamalara örnek teşkil etmesi için seçildiği belirtildi.
LAZER İŞARETLEME YÖNTEMİ İLE AÇI TESPİTİ YAPILDI
Bilirkişi raporunda olay yeri ve belgelerinin incelenmesinden maktule isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısına ilişkin ifadeler de yer aldı. Canlı ve cansız manken ile lazer işaretleme yoluyla 8 ayrı açının tespit edildiği kaydedilen raporda, maktulün pozisyonları dikkate alınarak ölçüm yapıldığı dile getirildi. Raporda, olay yerindeki aracın önünde ateş eden şahısların bulunduğu pozisyonda, 4 ayaklı minarenin sütunlarının atış istikametini kapattığı, ancak ateş edenler ve maktulün hareketli oldukları düşünülürse, maktule isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısının ortaya çıkabileceği kaydedildi. Bilirkişi raporunda, aracın yanında ateş eden şahsın bulunduğu pozisyon, Dökmeciler Sokak’ta ateş eden şahsın bulunduğu pozisyonlar ve Dört Ayaklı Minare istikametine koşarak ilerleyip ateş eden şahısların bulundukları pozisyonlarda isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısının ortaya çıkabileceği belirtildi.
Raporda ayrıca olay yerinde Dicle Sokak, Ali Emiri Sokak ile Yenikapı sokak birleşim yeri ve olay anında mevcut olduğu bildirilen cami duvarı kenarında ateş eden şahısların bulunması halinde, maktule isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısının ortaya çıkabileceği belirtildi. Maktulün vurulma anında refleks bir hareketle olay yerindeki yatış pozisyonunda yüzüstü yatar vaziyette düşmesinin tıbben ve fiziken mümkün olduğu belirtilen raporda, vurulma anındaki baş ve vücut pozisyonu net olarak bilinmediğinden bu konuda kesin bir yorum yapılamayacağı da değerlendirildi. Raporda farklı bölge ve istikametlerden yapılabilecek atışların da maktulün vücudunda meydana gelen ateşli silah mermi çekirdeği giriş çıkış yaralarına neden olabileceği vurgulandı.
ELÇİ’Yİ ÖLDÜREN KURŞUN UZAK ATIŞ MESAFESİNDEN SIKILMIŞ
Elçi’nin ölümü sonrası yerde yattığı pozisyon üzerinden detaylı bir şekilde ölçüm ve saptama yapıldığı bildirilen raporda, olay esnasında çekilmiş görüntülerde ateş eden şahısların bulundukları ve hareket ettikleri istikametlere ait pozisyon ve açıların öncelikli değerlendirildiği belirtildi. Raporda Elçi’yi öldüren ateşli silah mermi çekirdeğinin kısa veya uzun namlulu ateşli bir silah ile atıldığı ve uzak atış mesafesinden yapılmış olduğu kaydedilirken, ölümü üzerinde ateşli silah yaralanması dışında başka bulgu tarif edilemediği kaydedildi. Kişilerin hareketli olduğundan sürekli olarak yer ve pozisyon değiştirebilecekleri ifade edilen raporda, Elçi’ye isabet eden mermi çekirdeği yaralamasının baş bölgesinde olduğu ve başın değişik eksenlerde hareket edebileceği, olay anında maktulün başının ve vücudunun nasıl bir pozisyonda olduğunu gösterir herhangi bir veri bulunamadığından, mermi çekirdeğinin geliş açı ve istikametinin birçok farklı olasılıkta olabileceği vurgulandı.
"MEVCUT VERİLERE GÖRE HANGİ AÇI, HANGİ SİLAH VE KİŞİNİN HANGİ POZİSYONDA OLDUĞU BİLİNEMEZ"
Raporun son bölümünde, mevcut verilerle kişinin ölümüne neden olan atışın hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonu ile nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği kaydedildi. Raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Olay anında çekilmiş görüntülerde şahısların ateş ettikleri istikamet ve açılardan meydana gelebileceği gibi başka açı ve istikametlerden de meydana gelebileceği, bunlar arasında ayırım yapılamayacağı, bununla birlikte ateşli silah mermi çekirdeğinin vücudun içerisinde izlediği yolun ense soldan kafasına isabet ederek, arkadan öne, hafif aşağıdan yukarıya ve soldan hafif sağa seyirle kafatası kemiklerinde kırıklar meydana getirip, beyin beyincik kanaması ve harabiyeti yaparak sol kaş üzerinden vücudu terk etmiş olduğu sonucuna varıldığı kanaatindeyiz.”
(İHA)