İstanbul
Afrika'nın birçok ülkesinden eğitim ve iş için İstanbul'a gelen Afrikalılar, dış ticaret, nakliyat, gıda sektörü gibi birçok alanda yoğun mesai harcayarak ülke ekonomisine katkı sağlarken, gündelik hayatta da Türk halkının kendilerine misafirperver tavrından büyük memnuniyet duyuyor.
Türkiye, Afrika ülkeleriyle her geçen yıl artan ticari ve siyasi ilişkisi, Türkiye Bursları sayesinde eğitim alarak Türkçe öğrenen Afrikalı sayısındaki artış ve burada yaşayan Afrikalıların pozitif yorumlarıyla Afrikalılar için bir cazibe merkezi olmaya devam ediyor.
Türkiye'nin birçok şehrinde Türk halkıyla uyum içinde eğitim gören ve ticari hayata can veren Afrikalılar, İstanbul'da yoğun ticari faaliyetlerin yapıldığı merkezlerinden Aksaray ve Laleli civarında sabahın ilk ışıklarından akşam geç saatlere kadar hayata tutunmak için mesai harcıyor.
İstanbul'da yaşayan Afrikalılar, 24 Ocak Dünya Afrika ve Afro-Kökenli Kültür Günü dolayısıyla Türkiye tecrübelerini AA muhabirine anlattı.
"Ürünlerimizin yüzde 90'ını yurt dışına satıyoruz"
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden üniversite eğitimi almak için Türkiye'ye geldikten sonra İstanbul'a yerleşen Sabit Ebubekir, hayatına ticaret yaparak devam ettiğini söyledi.
Ebubekir, 9 yıldır Türkiye'de olduğunu belirterek, "İstanbul'da hayat şu anda biraz zor. Ama iyi geçiyor çok şükür. Türkiye'de eğitim aldım ve öğretmenlerimle,Türk arkadaşlarımla ilişkim devam ediyor. Burada her şey yolunda. Sadece biraz Türk yemeklerine alışmak zor oluyor. Burada ticaretle uğraşıyorum. Müşterilerimin çoğu yabancı. Ürünlerimizin yüzde 90'ını yurt dışına satıyoruz. "dedi.
İstanbul'da yaşamaktan mutlu olduğunu, herhangi bir zorlukla karşılaşmadığını ifade eden Ebubekir, Türkiye'nin Kongo'da ticaret açısından bilindiğini, bilinirliği artırmak ve ilişkileri güçlendirmek için konferanslar düzenlemek istediğini kaydetti.
"Türk arkadaşlarım daha fazla, nişanlım da Türk"
Nijer'den Türkiye'ye üniversite eğitimi için gelen, ardından iş hayatına atılan kargo şirketi sahibi Mübarek Abdullah, "Kargo şirketimiz var. Afrikalı müşterilerimiz var. Türkiye büyük bir yer, her şey var. İnsanlarla iç içeyiz. Akrabalarım Türkiye'yi çok seviyor. İşlerimiz bazen iyi bazen kötü, ticaret sonuçta." diyerek tecrübelerini aktardı.
Hayatına İstanbul'da devam etmek istediğini belirten Abdullah, "Benim Türk arkadaşlarım daha fazla 8 yıldır burada olduğum için. Bir sıkıntım olsa arasam hemen gelirler. Nişanlım da Türk, burada evlenip kalacağız."dedi.
Gana'dan 3 sene önce gelen Joyce Ohzu da ülkesinden getirdiği kozmetik ürünleri satarak geçimini sağladığını anlattı.
Üç çocuğundan ayrı, İstanbul'da hayata tutunmaya çalıştığını söyleyen Ohzu, "Türkiye benim için çok iyi. Ama çocuklarımı özlüyorum. Burası benim için ülkemden daha iyi. Türkiye'de hiçbir sorun yaşamadım, burada çok mutluyum." diye konuştu.
Yaklaşık 3 ay önce Kamerun'dan gelen ve dönercide çalışan Jaye Chira da İstanbul'a gelir gelmez yoğun bir şekilde işe başladığını belirtti.
Türkiye'ye arkadaşlarının önerisiyle geldiğini anlatan Chira, "Türkiye'ye geldim çünkü burada çok iş olanağı var. Geldiğim günden beri hiç sorun yaşamadım. İnsanlar misafirperver ve bizi seviyorlar. Türkiye iş ülkesi. Geldiğim zamandan beri sürekli çalışıyorum. Sabah işe geliyorum, akşam işten çıkıp eve gidiyorum. Kendime hiç vakit bulamıyorum, dinlenmek için bile vaktim olmuyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Gana arasında kargo işi yapan 44 yaşındaki Charles Obiri de yoğun bir tempoyla çalıştığını belirterek, "6 yıldır Türkiye'deyim. İş için buraya geldim. Burada kargo şirketim var. İnsanlarla hiçbir problemimiz olmadı. Türkiye'yi çok seviyorum, her şey güzel. Benim şirketim var, ülkeme ürün gönderiyorum. 2 çocuğum da burada doğdu. Birisi okula başlayacak. Diğeri 9 aylık. Türk yemeklerini de seviyoruz. Evimizde Türk ve Gana yemekleri yapıyoruz." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com