İstanbul
Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde yer alan sergide Sadrettin Özçimi, Cemali Gündoğdu, Elif Yanık Bayrakçı, Fatih Yeşil, Hanifi Dursun, İsmail Tirkeş, Mustafa Çelebi, Nilüfer Kurfeyz, Selim Sağlam, Ömer Faruk Özoğul, Ömer Şen, Said Abuzeroğlu, Saime Rikkat Çelebi ve Seyit Ahmet Bursalı'nın eserleri sergileniyor.
Sergiye 4 eseriyle katılan hattat Cemali Gündoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, klasik sanatlara ait eserlerin daha çok sergilenmesini umduğunu söyledi.
Gündoğdu, geleneksel sanatların usta-çırak ilişkisiyle devam eden bir alan olduğunun altını çizerek, "Bu alana talip olan kişinin iyi bir ustaya veya iyi bir sanatkara talebe olması gerektiği kanaatindeyim. Sanatı iyi bir ustadan öğrenmemiz gerekir ki sanat ilerleyebilsin. Sanatına ehemmiyet vermeyen bir ustadan öğrendiğimiz zaman, iyi neticeler almadığımıza şahit oluyoruz." dedi.
Tutkuyla yapılan işlerin sonucunda ortaya güzel eserler çıktığının altını çizen Gündoğdu, ömrü boyunca hat sanatına devam etmek istediğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Bu işi ben şahsen tutkuyla yapıyorum. Bir masanın başına oturduğumuz zaman saatlerce kalabiliyoruz. Bazen kendimizi orada unuttuğumuz da oluyor. Elimizde bir sürü eserimiz var. Bunları yazmak ve tekrar elden geçirmek için zaman gerekiyor ama zaman yetmiyor. Geriye baktığım zaman 'Bu yazıları ne zaman tekrar elden geçireceğim?' diye düşünüyorum."
Cemali Gündoğdu, hüsnü hat çalışmalarında modern çizgileri denese de klasik hat metodunu benimsediğini ve bu alanda sanatını devam ettirmek istediğini aktardı.
"Sanatçılar olarak önceliğimiz gençlere ulaşmak olmalı"
Tezhip sanatçısı Saime Rikkat Çelebi de salgın döneminde evde olmanın sanatçıları beslediğine işaret ederek, "Sanatseverler açısından güzel bir buluşma oldu. Yeni çalışmalar ve denemeleri de gösterme imkanı oldu." diye konuştu.
Sanatçıların iç dünyalarından beslendiklerine vurgu yapan Çelebi, geleneksel sanatların, tarihi gelişmelerin etkisiyle zaman zaman kesintiye uğrasa da bugün parlak bir dönem yaşadığını ifade etti.
Geleneksel sanatların genç sanatseverlere ulaşmasının önemine de değinen Çelebi, şunları kaydetti:
"Geleneksel sanatla ilgilenen sanatçılar olarak önceliğimiz, gençlere ulaşmak olmalı. Onları, bu sanatın varlığından haberdar etmek gerekiyor. Geleneksel sanatların belli bir kimliği ve kriterleri var. Onlara uyarak eğer bu zamana ait bir takım çalışmalar yapılıyorsa bu aslında gençleri cezbetme amaçlıdır. Tabii geleneksel sanatlar bir yandan da, kendi içinde sağlam basan zeminini korumak zorunda. Bu bir zenginlik aslında."
"Hat sanatına gelecekte de ilginin artacağını düşünüyorum"
Hattat Sait Abuzeroğlu ise 4 eserle sergide yer aldığını belirterek, "Çok özel ve orijinal bir sergi bu. Uzun zamandır bu tarz sergiler yapılmıyordu. Onun için böyle bir serginin gerçekleştirilmesi de çok güzel." değerlendirmesini yaptı.
Geleneksel sanatların özellikle hüsnü hat ve tezhipte önemli bir noktada olduğuna dikkati çeken Abuzeroğlu, şu bilgileri verdi:
"Hattat olarak bu sanatı idame ettirmek istiyorum. Ders verdiğim talebeler var. Hat sanatına gelecekte de ilginin artacağını düşünüyorum. Bizim başladığımız zamana kıyasla, bugün çok kaliteli yazılar yazılıyor. Hat sanatı icra etmek isteyen gençler sadece bu sanatla ilgilenmeli. Başka bir işle meşgul olmamak gerekiyor."
Küratörlüğünü Meryem Veli'nin üstlendiği sergi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Vakıf Katılımın destekleriyle, Türk Telekom'un sponsorluğunda, Dokusu Sanat Türk İslam Sanatları Merkezi tarafından hazırlandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com