Gündem

İstanbul yollarında bir gün

Çocukluğundan beri karavanla dünyayı gezmek istedi ama İstanbul’un trafiğinde direksiyon sallamaya başladı. 31 yaşındaki Mustafa Serdar Çapan, hayalindeki yolculuk için E sınıfı ehliyet aldı ve İETT’nin şoför koltuğuna oturdu. 20 milyonu aşkın nüfusu olan kentte vatandaşl

İstanbul yollarında bir gün
26-12-2015 15:04

Sabahın ilk ışıklarıyla iş yerinin kapısındaki kilidi açmaya giden esnaftan dersine yetişmeye çalışan öğrenciye kadar tüm İstanbulluların bir araya geldiği otobüslerdeki bir günün nasıl geçtiğini hiç merak ettiniz mi? Günde ortalama 5 milyon kişiyi gidecekleri yere ulaştıran toplu taşıma araçları trafik yükünün büyük çoğunluğunu üstleniyor. İETT şoförü Mustafa Serdar Çapan’ın kaptanlığındaki 32 M kodlu Cevatpaşa-Mecidiyeköy hattının bir gününe eşlik eden kameralarımız, vatandaşları her gün çeşitli yerlere yetiştirmenin telaşına ortak oldu. Otobüsün saatler 05.30’u gösterdiğinde başlayan yolculuğunun görünen kısmı, gece 12 dolaylarında sona eriyor. 12’den sonraki süreçte ise ikinci mesaisine ‘merhaba’ diyen otobüs için bakım, onarım ve temizlik aşamaları başlıyor. Bayrampaşa’daki evinden 04.30 sularında çıkarak Kâğıthane İETT Garajı’na gelen Mustafa Serdar Çapan, burada o gün birlikte yollara düşeceği otobüsü teslim alıyor ve rotasını kalkış durağına kırıyor.

“BU İŞLE İNSAN SARRAFI OLDUM”

Çocukluğundan beri karavanla dünyayı gezmek isteyen Mustafa Serdar Çapan’ın, hayaline bir adım daha yaklaşabilmek için aldığı E sınıfı ehliyet kendisine İETT’nin kapılarını araladı. Yaklaşık 2 senedir İETT’de görev yapan Çapan, ilk günden bu yana insanları daha yakından tanımaya başladığı söyledi. “İnsanların hareketlerini, mutluluklarını ve hüzünlerini yüzlerinden okuyabiliyorsunuz. Bu işle insan sarrafı oldum” diyen Çapan, sefer sırasında karşılaştığı enteresan durumları ise şöyle anlattı: “Geçenlerde bir yolcumuz otobüse bindi ve ‘Kaptan ben şimdi uyuyacağım ama durağa geldiğimiz zaman sen beni uyandırırsın’ dedi. Yolcularımız otobüse binerken ellerindeki yiyeceklerden bize de ikram ediyorlar. Hatta bir keresinde küçük bir maskot hediye eden bile oldu.”

“İNSANLARIN KAVUŞMASINI GÖRMEK ÇOK GÜZEL”

“Güler yüzlü yolcular bizim de motive olmamızı sağlıyor” diyen Mustafa Serdar Çapan, insanları gidecekleri yere ulaştırmanın manevi bir anlamı olduğunu söyledi. Özellikle Otogar hattında çalışırken duygusal anlara şahit olduğunu belirten Çapan, “İnsanları bekledikleri kişilere ulaştırmak bizi de mutlu ediyor. Özellikle Otogar hattında çalışırken insanlar akrabalarını almaya gidiyorlar ve onların birbirine kavuştuğunu görmek güzel oluyor. Onları gitmek istedikleri yere en hızlı, konforlu ve güvenli şekilde ulaştırmaya çalışıyoruz” şeklinde ifade ediyor.

GÜNÜN İLK IŞIĞINDAN GECENİN KARANLIĞINA

İlk seferi, birbiri ardına gerçekleşen onlarca sefer izliyor. Her seferdeki yolcu profilinin değiştiğini belirten kaptanımız, mesleği sayesinde insanların dertlerini ve mutluluklarını daha iyi anlamaya başladığı itirafında bulunuyor. Mesai ve ders başlangıç saatlerinin yoğunluğunun ardından herkesi gideceği yere yetiştirmiş olmanın mutluluğuyla rahat bir nefes alan Mustafa Serdar Çapan, yolların boş, insan yoğunluğunun ise daha az olduğu bu saatlerde sabaha oranla daha rahat oluyor. Öğlen seferlerinin de sona ermesiyle mesai bitiminin yaklaşması önce yolları hareketlendiriyor. Daha sonra birbiri ardına işten çıkan yolcular, bir an önce gidecekleri yere daha hızlı ulaşabilmek için toplu taşıma araçlarına doğru hareket ediyor. 

Artık trafik faktörünün de devrede olduğu akşam seferlerinin stres katsayısı da sabaha göre bir parça daha artıyor. Üzerlerinde günün yorgunluğu olan yolcuların en çok düşündükleri şeylerin başında ise varacakları yere daha hızlı gitmek geliyor. Otobüs; Mecidiyeköy, Çağlayan, Okmeydanı, Halıcıoğlu, Ayvansaray, İsmetpaşa Caddesi, Bayrampaşa Devlet Hastanesi, Ayancık Sokak, Forum İstanbul ve Kocatepe Mahallesi derken son durak olan Cevatpaşa’ya yaklaştıkça yolcuların yerleri boş koltuklara kalıyor. Mecidiyeköy kalkışlı ve Cevatpaşa varışlı son seferini de gerçekleştiren kaptanımız, artık otobüsün tabelasını ve iç ışıklarını söndürerek güne başladığı nokta olan Kâğıthane İETT Garajı’na doğru yola çıkıyor.

BAKIM-ONARIM-TEMİZLİK

İstanbul’da; İkitelli, Anadolu, Topkapı, Edirnekapı, Ayazağa, Hasanpaşa, Kâğıthane, Beykoz Şahinkaya ve Sarıgazi olmak üzere 9 İETT Garajı bulunuyor. 65 bin metre kare alan üzerine kurulu ve 236 otobüs kapasiteli Kâğıthane İETT Garajı’nda otobüsümüzün ikinci mesaisi başlıyor. Gün boyu yollarda beraber olan kaptan ile otobüsün yolları, garaj girişinde Araç Kabul yani Tesellüm aşamasında ayrılıyor. Aracı, şoförden teslim alan garaj görevlisi, önce otobüsün içini ve dışını kontrol ederek görünen bir sıkıntı olup olmadığına bakıyor. Ardından İşletim kısmına getirilen araç için Yağ-Yakıt İkmal aşaması başlıyor. Bu süreçte servisten dönen araçların yağ, yakıt ve su gibi eksilen malzemelerini tamamlamaya yönelik işlemler yer alıyor. Yakıtı boşaltılan otobüs için artık sırasıyla dış yıkama, park ve iç temizlik aşamaları başlıyor. 

Dış yıkama aşamasında araçların dış temizliklerinin yapılarak servise hazır hale getiriliyor. Daha sonra ise araçların garaj içerisinde belirlenen noktalara konumlandırılmasını esas alan parklanma sürecine geçiliyor. Aracın nihai park yerinde en önemli aşamalarından biri olan iç temizlik işlemleri başlıyor. Bu süreçte otobüslerin iç temizlikleri sağlanarak yolcular için daha hijyenik hale getiriliyor. Her gece düzenli olarak tüm araçların tüm iç yüzeyleri temizlik personeli tarafından temizleniyor. Bu aşamaların sonunda servise çıkmaya hazır hale gelen aracı kontrol eden İETT şoförü ‘start’ tuşuna basıyor ve gün yeniden başlıyor.

ARIZA BAKIMI SÜRECİ

Servisten dönen bir araçta şoförün tespit ettiği ya da tesellüm sırasındaki görevlinin dikkatini çeken bir terslik olması durumunda ise arıza bakım süreci devreye giriyor. Bu süreçte arızalı araçlara müdahale ediliyor ve bu araçların bakım ve onarım faaliyetleri yer alıyor.

dikgazete.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER