Çevre-Hayat

İstanbul'un kadın kameramanları "erkek işi" algısını değiştirerek haber peşinde koşuy

İstanbul'da görev yapan kadın haber kameramanları, "bu mesleği erkekler yapar" algısını değiştirerek, omuzlarında taşıdığı kilolarca yüke aldırış etmeden haber peşinde koşuyor.

İstanbul'un kadın kameramanları
10-01-2025 11:43
İstanbul

Haber kameramanlığı söz konusu olduğunda akıllara genellikle bu işi erkeklerin yapabileceği gelse de artık kadınlar da bu meslekte kendilerini gösteriyor.

İstanbul'da haber kameramanı olarak görev yapan kadınlar, sırtlarında taşıdıkları kilolarca ağırlıkla Türkiye ve dünyayı ilgilendiren olaylara ilişkin en güzel görüntüleri çekmeye çalışıyor.

Bazen kar, fırtına, yangın, deprem, savaş ve trafik kazası gibi güçlükle çekim yapılabilen işleri, bazen de kalabalık salonlardaki yetkililerin önemli açıklamalarının yapıldığı toplantıları takip eden kameramanlar, kadın gözüyle kaydettiklerini vizörden dünyaya izletiyor.

Erkek kameramanlara oranla sayıları az da olsa kamerası, tripodu, dronu ve canlı yayın cihazıyla haber peşinde koşan kadın kameramanların bir günü, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla AA ekibi tarafından görüntülendi.

"Bir afette insanların gözü, kulağı sen oluyorsun"

CNN Türk kameramanı İlayda Naz Yalçınkaya, AA muhabirine, aslında ilk zamanlarda böyle bir mesleğin ulaşılabilir olduğunu düşünmediğini, yapılan işin kolay olmadığını söyledi.

Haber kameramanlığının diğerlerinden çok daha farklı olduğunu belirten Yalçınkaya, bu işi "erkekler yapar" algısını kırmaya çalıştığını dile getirdi.

Mesleğini yaparken, yakın çevresinin ve çalıştığı ekibin kendisini desteklediğini aktaran Yalçınkaya, yeni tanıştığı insanların kendisine, "muhabir ol" dediğini ifade etti.

Yalçınkaya, "İnsanların görmek istediği şeyleri sen kendi gözünle gösteriyorsun. Yani senin gözünle gördüklerini ve gösterdiklerini izliyorlar. Bunun verdiği mutluluk çok fazla. Mesela, büyük bir afette insanların gözü, kulağı sen oluyorsun. Senin gösterdiklerinle bir şeyleri anlayıp ona göre yardım edebiliyorlar ya da destek olabiliyorlar. Çok farklı bir şey bu." dedi.

Küçüklüğünden bu yana masa başı, sabit bir işte çalışmak istemediğini söyleyen Yalçınkaya, her gün farklı bir şey öğrendiğini, insanlarla tanıştığını, bunun da mesleğinin sevdiği yanı olduğunu bildirdi.

Yalçınkaya, zor ve sabır gerektiren haber kameramanlığının yapılabilecek en güzel meslek olduğunu kaydetti.

"Hata yaptığında daha çok göze batıyorsun, kadın sürücü olayı gibi"

Demirören Haber Ajansı kameramanı Şevval Cindir ise bir yıldır kameramanlık yaptığını belirterek, olayların içinde olmayı, farklı hayatlara tanıklık etmeyi ve çektiği görüntüleri, olayları kendi gözünden insanlara aktarmayı sevdiğini söyledi.

Bazen ön yargıyla karşılaştığını ancak çevresindekilerin kameramanlık yapması için kendisine destek olduğunu vurgulayan Cindir, "Bu işe başlarken kadın-erkek ayrımı olduğunu bilmiyordum. Bana da bu ayrım zaten çok anlamsız geliyor. Gittiğim yerlerde ön yargı illa ki oluyor. Gözler genelde senin üstünde. Diken üstünde hissediyorsun. Yani bir hata yaptığında daha çok göze batıyorsun bir erkeğe nazaran, kadın sürücü olayı gibi." ifadelerini kullandı.

Cindir, ekipmanlarının ağır olması ve zorlu hava koşullarında dışarıda çalışmasının mesleğinin zorlu yanlarından sayılabileceğini aktardı.

"İyi ki bu mesleği seçmişim." diyen Cindir, şöyle konuştu:

"İşimden çok memnunum. Her gün farklı bir olayla farklı insanlarla karşılaşmak beni mutlu ediyor, motive ediyor. Bence mesleklerde kadın erkek ayrımı yok, olmamalı da. Yani bir insan bir işi düzgün yapabiliyorsa o işte yetenekliyse her türlü sıyrılıyor, parlıyor zaten. Ben kadınların isterse her şeyi yapabileceğini düşünüyorum."

Babası bile kameramanlık yaptığına alışamadı

AA kameramanı Rabia Aydoğdu da 6 yıldır kameramanlık yaptığını ve aslında küçüklükten beri elinde kamerayla dolaştığını söyledi.

Ağırlığı ve zorluğunu dikkate almadan işini yaptığını belirten Aydoğdu, "İstemeyen bir kadını kameraman yapamazsınız. İstemeyen bir erkeği de yapamazsınız. Kadın kameramanlık yapmak istiyorsa, 'kamerawoman'lık yapabilir." diye konuştu.

Aydoğdu, mesleğiyle ilgili yaşadığı komik anları da şöyle anlattı:

"Mesela işe gidiyoruz, muhabir arıyor 'Kameraman arkadaşla geldik, kapıdayız.' diye. Açıyorlar kapıyı, iki kadın var ya da muhabir erkek, ben kadın. İçeri giriyoruz kamerayı ben kurmaya başlayınca soruyorlar, 'Kameraman nerede, siz mi çekeceksiniz?' diye. Şaşırıyorlar. Bir keresinde dışarıda çekim yapacağımı bilen babamla karşılaştık. Tam çekime başlamak üzereydik, 'Tamam baba biz çekime başlıyoruz.' dedim. Babam, 'Kameraman nerede?' dedi. Dedim, 'Baba kaç senedir bu işi yapıyorum sen bile alışamadın.'. İnsanların şaşırması çok normal yani."

Aydoğdu, bazı işlerde kendisine, "İşin, kadın gözüyle çekildiği belli oluyor." dendiğini, kadının inceliğinin çektiği görüntülere ve montaja da yansıdığını kaydetti.

Yeni insanlarla tanışma ve hikayelerini öğrenmenin kendisini bu mesleğe çektiğini dile getiren Aydoğdu, şöyle konuştu:

"Çünkü bir insanı hikayesini duymadan tanıyamıyorsun ve ben insan tanımayı çok severim. Yeni yerler görüyorsunuz, yeni kişilerle tanışıyorsunuz. Masa başı bir iş yapmıyoruz, dışarıdayız. Soğuğuyla da sıcağıyla da karşılaşıyoruz. Deprem bölgesine gidiyoruz, savaşa gidiyoruz. Zorlukları da var evet ama yanında getirdiği güzellikleri ve tecrübeleri de bambaşka."

"Bu işe kadın bakış açısının girmesinin olumlu katkıları oldu"

AA kameramanı Azer Sude Akçay ise yaklaşık 10 aydır bu işi yaptığını anlatarak, hep görüntü ve fotoğrafın içinde olmak istediğini, düşüncelerini bu şekilde ifade etmeyi sevdiğini, bundan dolayı da mesleğe ilgi duyduğunu söyledi.

Gittiği işlerde daha çok şaşkınlıkla karşılaştığını belirten Akçay, "İnsanlar sahada kadın kameramanlarla karşılaştıklarında şaşırıyorlar. Buna kameramanlar da dahil. Çünkü kameramanların erkek olmasına alışmış herkes ama gün geçtikçe sayımız artıyor ve bu işe kadın bakış açısının girmesinin olumlu katkıları olduğunu düşünüyorum estetik açıdan. Bundan dolayı çok mutluyum." dedi.

Akçay, ekipmanlarının ağırlığının mesleğin zorlu şartlarından biri olduğunu aktararak, bunun üstesinden sporla gelinebileceğine işaret etti.

Toplumu etkileyen olayları insanlara yansıtmanın, anlatmanın tatmin edici olduğunu bildiren Akçay, "Bu da aslında bütün yorgunluğumu, eksi tarafları ortadan kaldırıyor, diyebilirim. Evet, her işin bir zorluğu var. Bu işin de bir zorluğu var." diye konuştu.

Akçay, kadın kameraman sayısının gün geçtikçe artığını belirterek, "Birbirimize destek olarak, bilgilerimizi paylaşarak bu konuda daha yeterli olabileceğimizi düşünüyorum. Cesaret çok önemli gerçekten. Burası bir mücadele alanı değil. Evet, herkes aynı amaçla geliyor, herkes haber toplamaya, görüntü çekmeye çalışıyor. Birbirimize saygı duyduğumuz sürece her şeyin üstesinden gelebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

"İş arkadaşlarım bilgili ve yardımsever"

AA+ Yeni Mezun Kariyer Programı'yla iki hafta önce işe başlayan kameraman Şevval Vicir de daha önceden anı yakalamak için videolar çektiğini belirtti.

Vicir, önemli olayları kalıcı hale getirmenin ve bunun Türkiye ve dünyada yayınlanmasının kendisine güzel geldiğini aktararak, "Kameramanlığa başlarken korktum ve daha çok erkeklerin çalıştığı bir alan olduğu için destek görüp göremeyeceğimi düşündüm. İş arkadaşlarım bilgili ve yardımsever. Her tanıştığım insan bana yeni bir şey öğretiyor." dedi.

Mesleğin zor yanının olumsuz hava koşullarında çalışmak ve malzemelerin ağırlığı olduğunu belirten Vicir, "Aslında mesleğinizi severseniz ağırlık, sıcak, soğuk hava, üşümek, yağmur, kar, çamur... Bu tür koşullar size görünmez geliyor." diye konuştu.

Vicir, isteyen kadınların bu mesleği yapabileceğini, korkulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER