İSTANBUL
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz'da görev yerine gitmedikleri ve halkın direncini kırdıkları iddia edilen 29 polisin yargılandığı ilk davada, sanık savunmalarının alınmasına devam ediliyor.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun karşısında bulunan salonda görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanıklar savunma yapmaya devam etti.
Sanıklardan Soytürk Yıldız, başta FETÖ olmak üzere hiçbir örgütle bağlantısının olmadığını savunarak, ''ByLock kullanmadım, Bank Asya'da hesabım yoktu. 17-25 Aralık döneminde soruşturma geçirmedim. Hepsini lanetliyorum. Allah belalarını versin. Suçlamaları kabul etmiyorum. Gerekirse vatanım için canımı veririm. Allah FETÖ'nün belasını versin bize bu sıkıntıları yaşattıkları için. Sağlık sorunlarımdan dolayı raporum olmasına rağmen 21 saat çalıştım. 2003'te ritm bozukluğundan kalp pili takıldı bana. Pasif birimlerde çalışmam gerekiyor aslında. Sabah 08.00, akşam 17.00 saatleri arasında çalışmam gerekirken günde 16 saat çalışıyordum.'' şeklinde konuştu.
Ağlayarak savunmasını yaptı
Sanıklardan Eyüp Şahin ise, olay günü akşam saatlerinde daha önceden planlanmış bir toplantı nedeniyle Caddebostan civarına gittiğini, olaylar başlayınca şoförünü aradığını ancak Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün kapalı olması nedeniyle onun gelemediğini söyledi. Eve geçtiğinde Emniyet Genel Müdürlüğünden gelen mesajı gördüğünü aktaran Şahin, bunun üzerine şube müdür yardımcısı Osman Katipoğlu'nu aradığını beyan etti.
Son zamanlarda yaşanan terör olaylarında hemen olay yerine intikal ederek gerekenleri yaptığını anlatan sanık Şahin, ''Katipoğlu benim iş konusunda titiz olduğumu bilir. Bu yüzden beni sakinleştirir şekilde 'gerekli tedbiri aldık, köprü açılınca gelirsin' dedi. Gece boyunca televizyondan köprünün açılmasını bekledim. Saat 06.30 gibi yorgunluktan televizyon karşısında uyumuşum. Saat 09.15 gibi babamın araması üzerine uyandım. Haberlerde köprünün açılma hazırlıkları olduğunu gördüm. Şubeye öğle saatlerinde gittim.'' şeklinde konuştu.
''1 dolarları düğünde müzisyenlik yapan babam verdi''
Tutuklu sanık Samet Durak da savunmasında, görev yerine gitmemesi ve bunu başkalarına da telkin etmesi iddialarına ilişkin şunları söyledi:
''Kimse bana 'neredeydin, ne yaptın' diye bir şey söylemedi. Telefonum incelendi. Sabaha kadar bana emniyetin attığı mesajlar dışındaki bir mesajda, 'karakoldaydım yardımcı olmak için', bana mesaj, talimat gelmedi. Emniyetin mesajlarında açık açık 'can güvenliği ön planda tutulmak üzere, gelebilen personelin gelmesi, gelemeyecek personelin ise telefonunu açık tutması gerekiyor' şeklindeydi. Ben sırf bu yüzden 150 gündür buradayım. Hakkımda tutulmuş sadece bir rapor var, göreve geç kalmışlığım yüzünden. Müdürlerim tarafından göreve çağrılmadım. Rapor tutan müdürü de hiç görmedim, açığa alınana kadar. Bütün bunlar ortada. Art niyetli birinin geç kalmışlığım yüzünden tuttuğu bir rapor yüzünden buradayım. 40 bin kişi alındı, benim adalete güvenim sonsuz. Ayrıştırılacağını düşünüyorum. Raporumda, FETÖ'den tutuklanmış bir müdürün imzası bulunuyor. Lütfen, tahliye talebinde bulunuyorum. Yapılan şeyi kınıyorum. Sıkılan mermiler Türk demokrasisine vurulan hançerdir.''
Çatalbaş, evinde bulunan 11 adet 1 dolara ilişkin, ''Babam müzisyendir. Düğünlere gider, davul zurna çalar. Düğünlerde gelenek haline gelmiştir 1 dolar atılması. Babam da 1 dolarları eve getirdi, 'oğlum bunları bozdur harca' diye. Kendisi bu işlerle uğraşmaz.'' dedi.
Duruşma, sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.
Muhabir: Melike Gallenkuş,Emin İleri
dikGAZETE.com