İstanbul
Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, İstanbul'daki 4,5 milyon konuttan 1,4 milyon adedinin 16 yaş ve üstünde olduğunu belirterek, bu evlerde 4 milyon 576 bin kişinin yaşadığını bildirdi.
Türkkan, "Silivri ve Elazığ'dan sonra Bingöl'de yaşanan depremler ve içinde bulunduğumuz salgın süreci, başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelindeki 7 milyonu aşkın riskli konutun güçlendirilmesi ve yenilenmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gösterdi." dedi.
Dün akşam saatlerinde Bingöl'ün Karlıova ilçesinde meydana gelen 5,7 büyüklüğündeki deprem sonrası, Türkiye'nin riskli konut stoku tekrar gündeme geldi.
DEGÜDER Başkanı Türkkan, dernek tarafından hazırlanan, Türkiye'nin GSMH'sinin büyük bölümünü oluşturan 6 ildeki konutların risk ve yaş durumunu inceleyen araştırmaya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin en kalabalık şehirlerinden İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya ve Kocaeli'de toplamda 33 milyon 46 bin kişinin yaşadığını ifade eden Türkkan, bu rakamın ülke nüfusunun yüzde 40,2'sine denk geldiğini, 6 ildeki konutların ise ülke toplamından yüzde 41 pay aldığını söyledi.
Türkkan, 6 il arasında 0-4 yaş arasındaki konut oranının en yüksek olduğu illerde yüzde 57,02 ile başı Kocaeli'nin çektiğini, bu kenti, yüzde 52,5 ile Bursa ve yüzde 47,66 ile Antalya'nın takip ettiğini bildirdi. Türkkan, bu oranın İstanbul'da yüzde 45,92 ve Ankara'da yüzde 37,27 olduğunu söyledi.
"İstanbul'da 4,6 milyon, Ankara'da 1,7 milyon kişi yaşlı konutlarda oturuyor"
Sinan Türkkan, Türkiye'nin GSMH'sinin büyük bölümünü oluşturan 6 ilin, üretim ve turizm faaliyetlerinin en yoğun görüldüğü kentler olduğunu vurgulayarak, bu şehirlerin ülke ekonomisi için taşıdığı öneme işaret etti.
Türkkan, bu şehirler arasında 16 ve üstü yaşa sahip konutların en yoğun bulunduğu kentin yüzde 34,15 İzmir olduğunu, kentte 1,4 milyon kişinin bu konutlarda yaşadığını bildirdi.
Ankara'daki konutların yüzde 30,79'unun 16 yıllık veya daha eski olduğunu belirten Türkkan, şunları kaydetti:
"Ankara'da ise 1,7 milyon kişi, sayısı 547 bin adedi bulan konutlarda oturuyor. Araştırmaya göre en çarpıcı sonuç, İstanbul'da karşımıza çıkıyor. Kentte 16 ve üstü yaşa sahip konut oranı yüzde 30,67. Sayısı 1 milyon 387 bin adedi bulan bu eski konutlarda 4 milyon 576 bin kişi yaşıyor.
Bu çok çarpıcı bir rakam... Bursa'da yapımının üzerinden 16 ve daha uzun süre geçmiş konut oranı yüzde 21,86, Antalya'da ise yüzde 13,17. Bu 6 kentte toplamda 9,1 milyon kişi, 16 ve üzeri yaşa sahip konutlarda oturuyor."
"Karantina süreci, riskli ve eski konutların güçlendirilmesi gerektiğini gösterdi"
DEGÜDER Başkanı Türkkan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Türkiye'de insanların mart ortasından beri evine çekildiğini, 65 yaş üstü ve 20 yaş altındaki vatandaşların uzun süre konutundan çıkamadığını söyledi.
Zaman zaman uygulanan yasaklar nedeniyle Türkiye'nin büyük kısmının evinde kaldığını ifade eden Türkkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrıca, vatandaşlarımızın büyük bölümü de evden çalışmaya başladı. Silivri ve Elazığ'dan sonra Bingöl'de yaşanan depremler ve içinde bulunduğumuz salgın süreci, başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelindeki 7 milyonu aşkın riskli konutun güçlendirilmesi ve yenilenmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gösterdi.
Çoğu insan hiç bu kadar uzun süre evinde kalmamıştı. Yetkililer ve uzmanlar, sağlığımızı düşünerek evde kalmamızı tavsiye etti, ediyor. Ancak 7 milyon riskli yapıda 23 milyon kişinin yaşadığını düşünüyoruz. Bunu göz ardı etmememiz gerekiyor."
Türkkan, "evde kal" çağrılarının yapıldığı bu dönemde, Bingöl'dekinden daha şiddetli yaşanabilecek bir depremin ciddi olumsuzluklar doğurabileceğini söyledi.
"Riski yapıların yarısı güçlendirilerek kurtulabilir"
Sinan Türkkan, ülke genelindeki riskli yapıların en az yarısının güçlendirilerek kurtarılabileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ülke genelinde 3,5 milyon, İstanbul'da 1 milyon adet riskli konut güçlendirilerek kurtarılabilir. Aslında tüm binalar güçlendirmeyle kurtarılabilir ancak bazıları o kadar kötü ki güçlendirme maliyeti yıkıp yeniden yapmaktan daha yüksek çıkabilir. Kriterlere uygun şekilde güçlendirilen binaların, deprem güvenliği açısından yeni yapılardan hiçbir farkı kalmaz. Bu konutlar, yıkıp yeniden yapma maliyetinin yüzde 40'ına veya daha düşük bir rakama güçlendirilebilir."
Türkkan, güçlendirilen binaların deprem riski açısından yeniden yapılanlardan bir farkı kalmadığını aktararak, "Güçlendirme; yıkıp yeniden yapmaktan çok daha kısa sürüyor. Ayrıca en az yüzde 60 daha az maliyetli. O yüzden bu konuda ciddi bir farkındalık oluşturmak ve vatandaşların bir an önce konuya dikkatini çekmek gerekiyor." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com