Gündem

İstanbul Bildirgesindeki avukatlara ilişkin ibareler tartışılıyor

Yargıda Şeffaflığa İlişkin İstanbul Bildirgesinde yer alan, "Mahkemeler, avukatlık yetkisi olmayan uygun kişilerin mahkemede tarafları temsil etmesine izin verebilir" ibaresi tartışılmaya devam ediyor.

İstanbul Bildirgesindeki avukatlara ilişkin ibareler tartışılıyor
12-11-2018 20:17

ANKARA

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Yargıtay veya başka bir mercinin gündeminde Türkiye'deki standardı az gelişmiş ülkelerin seviyesine indirmek yoktur" değerlendirmesini yaptı.

Yargıda Şeffaflığa İlişkin İstanbul Bildirgesinde yer alan, "Mahkemeler, avukatlık yetkisi olmayan uygun kişilerin mahkemede tarafları temsil etmesine izin verebilir" ibaresi tartışılmaya devam ediyor.

TBB Başkanı Feyzioğlu, Yargıtay Başkanlığınca 11-12 Ekim 2018'de gerçekleştirilen "4. Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi"nde teyit edilen İstanbul Bildirgesinin 3. maddesiyle ilgili açıklama yaptı.

Bildirgenin 3. maddesindeki, "Mahkemeler avukatlık yetkisi olmayan uygun kişilerin mahkeme nezdinde tarafları temsil etmesine izin verebilir" ifadesi ile İstanbul Bildirgesi (Etkin) Uygulama Tedbirlerinin 3. maddesinin 11. bendindeki "Yargı; koşulların gerekli kıldığı durumlarda, ruhsatsız uygun kişilerin mahkemede bir tarafa yardımcı olmasına izin vermelidir" cümlesine ilişkin eleştiriler ile özellikle konunun değerlendirme ve algılanma biçimine dair açıklama yapılmasının zorunlu görüldüğünü belirten Feyzioğlu, özellikle 3. maddedeki ifadenin tartışmalara neden olduğunu anımsattı.

Bu cümlenin bazı Afrika ülkelerinin ısrarı üzerine girdiğini kaydeden Feyzioğlu, "Hukukunda buna yer vermeyen devletler açısından hiçbir değeri yoktur. Uluslararası metinlerde imzacı devletler kendi standartlarının altındaki düzenlemelerle hiç ilgilenmezler. Yüksek standartlara ise ulaşmayı hedef olarak koyarlar." değerlendirmesini yaptı.

Bu metnin pek çok devletin imzaladığı asgari standartları içeren bir metin olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, "İçinde Afrika ülkeleri de Asya ülkeleri de var. Bizim açımızdan elbette hiçbir şekilde avukat olmayanların mahkemelerde ‘Maruf kişi’ sıfatıyla vekillik görevini üstlenmesi kabul edilemez. Bu cümleye, Yargıtay'dan katılan hakimlerimiz de esasen itiraz etmişlerdir" ifadesini kullandı.

Yargıtay Başkanlığınca da konuyla ilgili 9 Kasım 2018'de bir açıklama yapıldığını hatırlatan Feyzioğlu, şunları kaydetti:

"Şu halde Yargıtay veya başka bir mercinin gündeminde Türkiye'deki standardı az gelişmiş ülkelerin seviyesine indirmek yoktur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde de bazı hükümler bizim iç hukuk mevzuatımıza göre daha geridir. Böyle metinlere imza atan devletler kendi mevzuatları uluslararası metindeki düzenlemeden daha ileriyse kuşkusuz iç hukuklarını daha aşağıya çekmezler. Ancak daha ileri hükümler varsa o seviyeye yükseltmek için çalışırlar."

"Bildirgedeki ileri düzenlemeleri okuyalım"

Türkiye'nin gündeminde böyle bir şey olduğunu sanmadığını ifade eden Metin Feyzioğlu, bunun bir gündem yaratma girişimi olduğunu da şu aşamada düşünmediklerini belirtti. Başkan Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"Biz bildirgedeki ileri düzenlemeleri okuyalım. Şeffaflığı, denetimi sağlamaya yönelik çok güzel ilkeler var, onları görelim. Eksiklerimizi giderelim. Bildirgedeki geri kalmış ülkelerin seviyesine hitap eden söz konusu maddenin tüm ülkeleri o seviyeye çıkararak değiştirilmesi için uluslararası toplumla hep birlikte mücadele edelim. Bu cümleyi ısrarla bildirgede görmek isteyen bazı Afrika ülkelerinin standardını yükseltmelerine destek olalım. Ancak eğer bu bildirge mazeret gösterilerek bazılarınca Türkiye'nin standardını gelişmemiş ülkelerin seviyesine indirme girişimi olur ise eminim ki Yargıtay ile en etkili şekilde buna karşı gelir, milletimize bunun hukuk devletini doğrudan hedef aldığını anlatırız. Şu gün gündemde dahi olmayan bir konuya vakit ve enerji harcamak yerine asıl sorunlarımızın çözümü için çalışmaya devam ediyoruz. Yargıtay Başkanlığımızla da sürekli ve yapıcı iletişim içindeyiz."

Barolar tepki göstermişti

İstanbul Bildirgesindeki, "Mahkemeler, avukatlık yetkisi olmayan uygun kişilerin mahkeme nezdinde tarafları temsil etmesine izin verebilir" ibaresi, İstanbul Barosu ile avukatlarca yapılan açıklamalarla eleştirilmişti.

İstanbul Barosundan yapılan açıklamada, bu tümcenin, Avukatlık Kanununa açıkça aykırı olduğu belirtilerek, "Avukatlık yetkisinin, bu sıfatı taşımayanlar tarafından kullanılmasının cezai yaptırımlar içerdiği açıkça düzenlenmiş olmasına karşın, Yargıtay gibi bir kurumsallıktan yapılan bu açıklama, ciddi bir kaygının davetiyesidir." ibarelerine yer verilmişti.

Muhabir: Aylin Sırıklı

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER