
Kudüs
İsrail, 18 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozarak Gazze Şeridi'ne yönelik şiddetli saldırılarını yeniden başlattı. Bu saldırılarla birlikte Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 50 bin 21'e, yaralananların sayısı ise 113 bin 274'e yükseldi.
Saldırıların Başbakan Binyamin Netanyahu'nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü'nü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde başlaması dikkati çekti.
Ev Yıkımlarına Karşı İsrail Komitesi (ICAHD) Başkanı İsrailli Antropolog Jeff Halper, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılara yeniden başlamasını AA muhabirine değerlendirdi.
"Netanyahu sadece iktidarda kalmak istiyor"
Saldırıların yeniden başlamasının Netanyahu ve koalisyon hükümetiyle ilişkili olduğunu kaydeden Halper, aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Yahudi Gücü Partisi Lideri Itamar Ben-Gvir'in hükümetteki gücüne dikkati çekerek Netanyahu'nun bu iki siyasetçiyi hükümette tutabilmek ve iktidarda kalabilmek için tüm Gazze'yi yok etmeye hazır olduğunu söyledi.
Halper, tüm İsrail halkının Netanyahu'nun niyetinin ne olduğunu bildiğini ve özellikle Gazze'deki İsrailli esirlerin ailelerinin son derece tepkili olduğunu dile getirdi.
"O (Netanyahu) sadece iktidarda kalmak istiyor." diyen Halper, ABD Başkanı Donald Trump'ın "tüm esirler serbest bırakılmazsa cehennemin kapılarının Hamas'a açılacağını söylediğini" hatırlattı.
Halper, aslında Katar ve Mısır'ın arabulucu olduğu ve ikinci aşamasına geçildiğinde zaten tüm esirlerin serbest kalacağı bir anlaşma mevcutken gelen bu çıkışın işleri yolundan çıkardığı değerlendirmesinde bulundu.
"Netanyahu da bunun üzerine atladı." diyen Halper, bu açıklamadan sonra İsrail Başbakanı'nın imzaladığı anlaşmayı görmezden geldiğini ve tüm esirlerin serbest bırakılması bahanesiyle saldırıları yeniden başlattığını söyledi.
Halper, İsrail'in daha fazla askeri baskının esirlerin serbest kalmasını sağlayacağı tezinin doğru olmadığını, daha önce bunun İsrailli esirlerin ölümüne neden olduğunu ve yine aynı sonucun ortaya çıkacağını dile getirdi.
Netanyahu'nun esirleri gerçekten umursayıp umursamadığına ilişkin konuşan Halper şunları kaydetti:
"Onları, hiç umursamıyor. Umurunda olsa, tüm esirleri serbest bırakmak istese, anlaşmanın ikinci aşamasına geçilir ve esirler geri gelirdi. Ama savaşı bitirmek istemiyor. Çünkü savaşı bitirirse sağcı partilerin desteğini kaybedecek ve hükümet düşecek. Yani mesele şu: Esirleri mi kurtaracağız yoksa koalisyon hükümetini mi? Netanyahu için cevap çok açık; hükümeti kurtarmak. Kurtarmak için olduğunu söylese de, aslında esirleri ölüme mahkum ediyor."
"Filistinliler tamamen savunmasız kaldı"
Halper, şiddetli İsrail saldırılarına maruz kalan Filistinlilerin halini ise kimsenin umursamadığını "İsraillilerin umurunda değil. Netanyahu'nun da umurunda değil. Uluslararası toplum sessiz." sözleriyle ifade etti.
Tüm ülkelerin bir çıkarı olduğunu ve bu dönemde kimsenin ABD'yi karşısına almak istemediğini dile getiren Halper, bu yüzden saldırılara yeniden başlayan İsrail'e tepkinin ateşkes öncesinden bile cılız olduğunu söyledi.
Halper, bu nedenle Avrupa'daki en Filistin yanlısı ülkelerin dahi tepkilerinin cılız kaldığı bir dönemin yaşandığını kaydetti.
İsrail'in kendisine bir konfor alanı oluşturduğunu ve İsrail'e karşı çıkmanın çıkar sağlamadığını belirten Halper, "Filistinliler tamamen savunmasız kaldı." dedi.
"Siyonizm'in amacı Filistin'i bir Arap ülkesinden bir Yahudi ülkesine dönüştürmektir"
Halper, soykırımın yerleşimci sömürgeciliğin yani Siyonizm'in bir parçası olduğunu ve İsrail'in bunu uyguladığını şu sözlerle aktardı:
"Siyonizm'in amacı, Filistin'i ele geçirmek, Filistin'i bir Arap ülkesinden bir Yahudi ülkesine dönüştürmektir. Bunu soykırım olmadan yapamazsınız. Çünkü Filistinliler, 'tamam, ülkemizi alın, başka bir yere gideriz' demeyeceklerdir."
Filistinlilerin buna direniş göstermesinin doğal olduğuna işaret eden Halper, İsrail'in soykırım yapmadan insanların topraklarından çıkaramayacağını söyledi.
Halper, soykırım, işgal ve sömürgeciliğe karşı ezilen insanların "silahlı mücadele" ile direnebileceğini ortaya koyan uluslararası yasaların varlığına dikkati çekerek "Ama bunların hiçbir anlamı yok, çünkü uygulama yok, hepsi siyasi. Her şey Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden geçiyor. Amerikalıların veto hakkı var. Yani İsrail'in yaptırım korkusu yok." ifadelerini kullandı.
Bu nedenle İsrail'in uluslararası tepkileri önemsemediğini vurgulayan Halper, "İsrail Gazze'de bir soykırım yapıyor ve şimdi soykırımı Batı Şeria'ya da ihraç ediyor." dedi.
Halper, dünya halklarının bu "soykırıma" karşı Filistinlilere verdiği desteğin hükümet politikasına dönüşmediğini, bunun sonunun ise Filistinlilerin görmezden gelindiği normalleşme olacağı yorumunda bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com