İstanbul
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}İsrail'in bombaladığı Han Yunus'tan geriye enkaz kaldıİsrail ordusu, 4 aylık karadan işgal sürecinin ardından 7 Nisan'da Han Yunus'tan çekildi. Çekilmeyle birlikte, kentte toplu mezarlar bulunmaya, evlerin enkazından ve yol kenarlarından cesetler toplanmaya başlandı.
Sivil savunma ekiplerinin öncülük ettiği bu çalışmalarda, kaybettikleri yakınlarını bulmak ve teşhis etmek isteyen Filistinliler de hazır bulundu.
AA muhabirine konuşan Filistinliler, toplu mezarlarda gördükleri korkunç manzaraları anlattı.
3 aydır oğlunu arıyor
Oğlu Nebil Muhammed Zedan'ı 22 Ocak'taki İsrail saldırısında kaybettiğini belirten Filistinli bir anne, oğlunun cesedini bulmak için orada bulunduğunu söyledi.
Oğlunun, üniversitede hukuk bölümünde 4'üncü sınıf öğrencisi, eğitimli ve kültürlü birisi olduğunu dile getiren Filistinli anne, "3 aydır oğlumu arıyorum. Bu sürede gözüme uyku girmedi, dökmediğim gözyaşı kalmadı. Kızılhaç'a, sivil savunmaya, Sağlık Bakanlığına hemen her yere başvurdum. Sokakta gördüğüm şehitlerin bile örtüsünü açıp oğlum mu diye baktım." dedi.
İran, İHA'larla İsrail'i vurduğunda Arap ülkelerinin İsrail'in güvenliğinden endişe ettiğini söyleyen Filistinli anne, "Peki ya bizim çocuklarımız. Onlar için neden endişe etmiyorsunuz? Ben bir anneyim, benim yanan kalbimi de görün, duyun." diye feryat etti.
Filistinlileri provoke etmek için cesetlerin üzerine "gülücük" çizmişler
Bölgedeki çalışmalara eşlik eden bir diğer Filistinli Abdullah Ebu Mustafa ise kızı, kuzeni, kuzeninin eşi ve kızını 22 Ocak'ta defnettiklerini söyledi.
İsrail ordusu karadan kente girdiğinde Han Yunus mezarlığına giden yolu kapattığını belirten Ebu Mustafa, bu nedenle naaşları Nasır Hastanesi'ne defnettiklerini dile getirdi.
Ramazan Bayramı'nda insanların, naaşları geçici mezarlardan çıkarıp onlara yaraşır bir mezarlığa defnetmek üzere aralarında haberleştiğini kaydeden Ebu Mustafa, şunları kaydetti:
"Geldiğimizde gördük ki, İsrail, bizim defnettiğimiz yaklaşık 1000 şehidin hepsini kabirlerinden çıkarmış. Üzerlerindeki kıyafetleri değiştirmişler. Şehitlerin elbiselerinin üzerinde İsrail yıldızı gördük. Filistin halkını provoke etmek için o derece ileri gitmişler ki, şehitlerimizin bedenleri üzerine gülücükler çizmişler."
Bölgede 3-4 toplu mezar bulduklarını ve her birinde 30-40 ceset olduğunu aktaran Ebu Mustafa, halkın, ölen yakınlarını elbiselerinden teşhis etmeye çalıştığını ancak elbiselerin çıkarılmış olmasından ötürü cesetlerin yüzde 70'inin kimliğinin teşhis edilemediğini vurguladı.
Ebu Mustafa, cesetlerin bazılarını başı aşağıda ayakları yukarda olacak şekilde ve 4-5 ceset üst üste konulmuş vaziyette bulduklarını anlattı.
"3 gündür çalışmalarımızı sürdürüyoruz, yaklaşık 150 şehit çıkardık"
İsrail ordusunun Nasır Hastanesi'nin bahçesinde açtığı toplu mezardan ceset çıkarma işlemini yöneten sivil savunma yetkilisi Raid Raid Sakr ise halkın, yakınlarını defnettikleri yerde bulamayınca sivil savunma birimine haber verdiğini söyledi.
Sivil savunma ekiplerinin derhal bölgeye gelerek basit ekipmanlarla cenazelerin yerini tespit etmeye çalıştığını kaydeden Sakr, "İsrail'in bir toplu mezar açtığını gördük. Aldığımız ihbara göre mezarda yüzlerce şehit var. 300-400 şehit olduğu söyleniyor. 3 gündür çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu süre zarfında yaklaşık 150 şehit çıkardık. Çok sayıda kimliği belirsiz ceset var." diye konuştu.
Sakr, çıkarılan cesetlerden kimliği belirlenenlerin, akrabaları tarafından alınıp defnedildiğini, kimliği belirlenemeyenlerin ise sivil savunma ekiplerince defnedildiğini aktardı.
Çürümüş, başı ve derisi olmayan cesetler bulundu
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, Nasır Hastanesi'nde 2 toplu mezar bulduklarını ve 150 kişinin cesedine ulaştıklarını söyledi.
Sevabite, İsrail askerlerinin, Nasır Hastanesi'nden çekilmesinden bu yana 700 kişinin kayıp olduğunu ve İsrail'in infaz edip toplu mezarlara gömdüğü yüzlerce şehit olduğunu düşündüklerini dile getirdi.
Nasır Hastanesi'nde yaşananların Gazze kentindeki Şifa Hastanesi'nde ve öncesinde de Kemal Advan Hastanesi'nde yaşandığına dikkati çeken Sevabite, "İsrail askerleri, yüzlerce şehidin naaşını yerinden çıkararak hastane kompleksi içinde toplu mezarlara gömmüş. Ancak hükümete bağlı ekipler, işlenen bu suçu ortaya çıkarmak ve cesetlerin kimliğini tespit etmek için canla başla çalışıyor." ifadelerini kullandı.
Sevabite, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çok sayıda tamamen çürümüş, derisi ya da başı olmayan, yarım cesetler bulduk. Bu, İsrail'in, sivillere, çocuklara ve yerinden edilenlere karşı işlediği bir katliam, intikam suçu ve vahşi bir savaştır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com