Cenevre
Sınır Tanımayan Doktorların (MSF) işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Cenin kentindeki proje koordinatörü Caroline Willemen, Cenin'de İsrail ordusunun yollarda ve altyapıda yol açtığı tahribat ile oluşturduğu güvensiz ortamın hayatın normale dönmesini zorlaştırdığını bildirdi.
Cenin'de bulunan Willemen, İsrail ordusunun son dönemde yoğun saldırılar düzenlediği Batı Şeria'daki duruma ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
İsrail'in son birkaç haftadır saldırı düzenlediği ve en çok etkilenen Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin ve Tulkerim şehirlerinde bulunduğunu kaydeden Willemen, İsrail'in Cenin'de 9 gün aralıksız süren saldırılarının 6 Eylül'de sona erdiğini söyledi.
Willemen, "Yolların ve su şebekesinin tahrip olması nedeniyle Cenin'in özellikle doğudaki bölgesinde ve mülteci kampı çevresindeki durum çok zor olmaya devam ediyor." dedi.
İsrail'in Tulkerim'de devam eden saldırıları nedeniyle durumun çok gergin olduğunu, yaralanan insanlar ve sağlık görevlileri hakkında da raporlar aldıklarını kaydeden Willemen, Cenin'de şu anda durumun sakin olduğunu ancak Tulkerim'de neler yaşanabileceği konusunda tahminde bulunmanın zor olduğunu bildirdi.
Willemen, "Saldırıların uzun olmasıyla birlikte ne yazık ki Cenin ve Tulkerim'deki siviller için yeni insani ihtiyaçların da ortaya çıktığını görüyoruz. Bu onlar için yeni bir şey değil, birkaç yıldır yaşadıkları hayatın bir parçası." diye konuştu.
"İnsanlar evlerinden çıkmaktan korkuyor"
Cenin'de yaşanan uzun süreli saldırılar nedeniyle insanların sağlık hizmetlerine erişiminin çok zor olduğunu vurgulayan Willemen, şöyle devam etti:
"Bu daha önceki saldırılarda da gördüğümüz bir zorluk. Bu yaşananlar güvensizlikten kaynaklanıyor. İnsanlar evlerinden çıkmaktan korkuyor. Eczaneler sürekli kapalı kalmak zorunda. Hastanenin önünde ambulanslar hastaneye girmeden onları arayan askeri araçlar var. Dolayısıyla insanların sağlık hizmetlerine erişiminin kolay olmadığı bir ortam bulunuyor."
Willemen, Cenin'de 9 günlük İsrail saldırılarının ardından yeni ihtiyaçların ortaya çıktığını vurgulayarak, ilaç, bez ve bebek maması gibi taleplerle karşılaştıklarını söyledi.
İsrail'in saldırıları sırasında Cenin ve Tulkerim'de olağan faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldıklarını aktaran Willemen, insanlara psikolojik ilk yardım ve daha genel bir ruh sağlığı desteği sağladıklarını belirtti. Willemen, aynı zamanda gönüllüler ile sağlık görevlilerine eğitimler ve temel tıbbi malzemeler sağlamaya odaklandıklarını bildirerek, "Elbette bu faaliyetleri bir saldırının ortasında yapamayız." dedi.
İsrail'in saldırısının sona ermesinin ardından Cenin'de yeniden faaliyetlerine başladıklarını vurgulayan Willemen, güvensiz ortam nedeniyle yardım çalışmalarını yürütmenin çok zor olduğunu vurguladı.
İsrail'in Batı Şeria'daki saldırıları
İsrail, 28 Ağustos'ta Cenin, Tulkerim ve Tubas kentlerindeki mülteci kamplarına "Yaz Kampları" adını verdiği ve 2. İntifada'nın yaşandığı 2002'den bu yana düzenlediği en yoğun ve kapsamlı saldırılarını başlattığını duyurmuştu.
İsrail ordusu, 10 Eylül’de işgal altındaki Batı Şeria'da Tulkerim kenti ve Nur Şems Mülteci Kampı'na baskın düzenlemişti. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail baskınında Tulkerim'de biri kadın 2 Filistinlinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
Ordu, 11 Eylül’de de Batı Şeria'nın Tubas kentine bombalı saldırı düzenlemiş ve saldırıda 5 Filistinli hayatını kaybetmişti.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor. Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 699 Filistinli hayatını kaybetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com