Beyrut
Lübnan'ın güneyi ile İsrail'in kuzeyinde yer alan 120 kilometrelik dağlık sınır hattı, İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana ölümlerin giderek arttığı çatışmalara sahne oluyor.
İsrail, savaşın ikinci ayına girerken gece boyu Gazze'deki sivillerin üzerine bomba yağdırmayı sürdürüyorAA muhabiri, Hizbullah ile İsrail ordusu arasında devam eden çatışmaların bilançosunu ve ülkedeki yansımalarını derledi.
Hizbullah ile İsrail ordusu arasındaki çatışmalar
İran destekli Hizbullah, Hamas'ın 7 Ekim'de Gazze Şeridi üzerinden İsrail'in güneyine saldırması ve karşılıklı çatışmaların başlamasının ardından yaptığı açıklamada, tarafsız olmadıklarını, Filistin direniş gruplarını destekleyeceklerini duyurdu.
Hizbullah ile İsrail ordusu arasında sınır hattında 8 Ekim’den bu yana çatışmalar sürüyor.
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, 3 Kasım'da yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın 8 Ekim'den bu yana İsrail güçleriyle çatıştığını, Lübnan cephesinin açık, kendilerinin de tüm seçeneklere hazır olduğunu belirtti.
Sınırdaki çatışmalarda şu ana kadar 63 Hizbullah mensubu öldürüldü. Hizbullah'ın yanı sıra onunla irtibatlı ve koordineli hareket eden Filistin İslami Cihad Hareketi'nin 6, Hamas'ın 3 ve Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı'nın 2 mensubu öldürüldü.
Çatışmalar sırasında Lübnan'da biri gazeteci, 3'ü çocuk toplam 14 sivil öldürüldü. İsrail ordusu ise şu ana kadar 4 asker ve 2 sivilin öldüğünü duyurdu.
Lübnan'da kayıtlı 30 bine yakın sivil evini terk etti
Çatışmalar ve hava saldırılarının şiddetli şekilde devam etmesi üzerine sınıra yakın bölgelerde yaşayan sivillerin neredeyse tamamı evlerini terk etti.
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü, son olarak 30 Ekim'de, İsrail ile çatışmaların yaşandığı Lübnan'ın güneyinde 28 bin 965 kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını açıkladı.
Lübnan Eğitim Bakanı Abbas Halebi, 9 Ekim'de yaptığı açıklamada, ikinci bir duyuruya kadar ülkenin güneyinde yer alan üniversiteler dahil özel ve devlete ait tüm okulların tatil edildiğini bildirdi.
Şu anda ülkenin güneyindeki sınır bölgesinde neredeyse tüm devlet kurumları hizmet dışı kalmış durumda.
Lübnan'da 462 hektarlık alan ve 40 bin zeytin ağacı İsrail'in fosfor bombasıyla yandı
Lübnan Çevre Bakanı Nasır Yasin, 5 Kasım'da yaptığı açıklamada, ülkenin güneyinde 462 hektarlık tarım ve ormanlık alanın İsrail'in fosfor bombasıyla yandığını belirtti.
Bu mermilerin 100'den fazla yangına neden olduğuna işaret eden Yasin, yangının, çevresel öneme sahip geniş orman alanlarına, tarım arazilerine ve on binlerce zeytin ağacına yayıldığını aktardı.
Yasin, "Lübnan, İsrail'in izlediği yanmış toprak politikası ile fosfor kullanımına karşı Birleşmiş Milletler ve BM Güvenlik Konseyi'ne belgelerle şikayette bulunacak." ifadesini kullandı.
Lübnan Tarım Bakanı Abbas Hacı Hasan da o gün içerisinde yaptığı açıklamada "ilk belirlemelere göre, İsrail'in Lübnan'ın güneyine saldırıları sonucu en az 40 bin zeytin ağacı tamamen yandı." dedi.
Beyaz fosforun kullanılması hususunda Lübnan Dışişleri Bakanı Abdallah Buhabib, 1 Kasım'da yaptığı açıklamada, ülkenin güney sınır bölgelerine beyaz fosfor bombası attığı suçlamasıyla İsrail'i, BM Güvenlik Konseyine şikayet etmeye kararlı olduklarını söyledi.
Uluslararası Af Örgütü 31 Ekim'de yaptığı açıklamada, incelenen delillerin İsrail'in sivillerin yaşadığı Lübnan'a ait Dahayra beldesine düzenlediği saldırılarda beyaz fosfor kullandığını gösterdiğini ifade etti.
Lübnan'daki Hristiyan Maruni Patriği: "Ülkeyi savaştan uzak tutun"
Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai, 6 Kasım'da, Lübnan hükümetine ülkeyi İsrail ile savaştan uzak tutma çağrısında bulunmuştu.
Rai, "Lübnan hükümet yetkililerine ülkeyi bu savaş belasından uzak tutmaları çağrısı yapıyorum." dedi.
Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü Sözcüsü Andrea Tenenti de İsrail'in 5 Kasım'da 3'ü kız çocuk ve biri kadın olmak üzere 4 sivili öldürdüğü olayın ardından açıklama yaptı.
Tenenti, "Tırmanışın kontrolden çıkma ihtimali açık ve mutlaka önlem alınmalıdır." uyarısında bulunmuştu.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati ise 5 Kasım'da yaptığı açıklamada, 3'ü çocuk 4 kişinin öldürüldüğü İsrail hava saldırısını "küresel vicdanda yeni bir leke" şeklinde değerlendirerek, BM'ye şikayette bulunacaklarını belirtmişti.
Hizbullah'ın hedefinde İsrail'in askeri noktalardaki iletişim ağı var
Hizbullah ve İsrail ordusu arasındaki çatışmalar 120 kilometrelik sınır hattı uzunluğunda genellikle 4 kilometrelik derinlikte yaşanıyor.
Şu ana kadar her iki taraf da İsrail ve Lübnan'ın iç kesimlerindeki büyük kentlere yönelik herhangi bir saldırı düzenlemedi.
Hizbullah, 27 Ekim'de yaptığı açıklamada, İsrail'in sınır hattı üzerinde yer alan 42 askeri noktasına saldırı düzenlendiğini ve hedefinde öncellikle "iletişim ağı ekipmanlarının" yer aldığını belirtmişti.
İsrail'in sınır üzerindeki askeri noktalarında yer alan neredeyse tüm gözetleme kulelerindeki "termal, gece görüş ve gözetleme kameralarıyla insansız hava aracı tespit eden ekipmanlar" aralıksız şekilde Hizbullah tarafından vuruldu.
Hizbullah, güdümlü füze, RPG, havan topları ve hafif silahların yanı sıra karadan havaya doğru ateşlenen füzeleri de kullanıyor; söz konusu füzeyle 2 ve 5 Kasım'da Lübnan toprakları içerisinde İsrail'e ait iki İHA'yı düşürdüğünü bildirdi.
İsrail ise genellikle savaş uçakları, İHA ve topçu atışlarıyla Lübnan'ın güneyi ve Hizbullah'a ait hedefleri vuruyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com