İSTANBUL
Delek Drilling Üst Yöneticisi Yossi Abu, İsrail'den Türkiye'ye doğalgaz götürülmesi projesinin uygulanabilir bir proje olduğunu belirterek, "Bu talebi karşılamak için 2020-2021'de Türkiye'ye gazı verebiliriz. Bu bizim elimizde." dedi.
Abu, Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi 2017'de yaptığı konuşmada, İsrail Türkiye arasında yapılması planlanan doğalgaz projesinin önemli olduğunu ancak diğer büyük projeler gibi bu iş birliğinin de kesinleşmesine ihtiyacı olduğunu söyledi.
Söz konusu proje için Türkiye ve bölgenin talebinin net olarak görülmesi gerektiğini anlatan Abu, iş birliğinde özel sektör ve kamu açısından teknik olarak herhangi bir eksikliğin bulunmadığını ifade etti.
Abu, yapılacak ticari mutabakatın uzun vadeli kazan-kazan ilişkisine dayanması gerektiğini dile getirerek, "İsrail'den Türkiye'ye gaz götürülmesi projesi uygulanabilir bir proje. Bu talebi karşılamak için 2020-2021'de Türkiye'ye gazı verebiliriz. Bu bizim elimizde. Son aylarda çok yapıcı bir müzakereler yürütülüyor. Zorluklar yok değil ancak bunlar olağan. Yapıcı görüşmeler yapılıyor ve birbirimizin risklerini azaltmaya yönelik adımlar atıyoruz." diye konuştu.
"İlişkiler iki ülkenin güvenliği için önemli"
ABD Georgetown Üniversitesi Avrasya, Rusya ve Doğu Avrupa Çalışmaları Merkezinden Prof. Dr. Brenda Shaffer da Kıbrıs gazının Türkiye'nin güneyindeki altyapı gelişmelerine yardımcı olabileceğini söyledi.
İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkilerin taraflar açısından oldukça önemli olduğunu belirten Shaffer, "İki ülke arasındaki ilişkiler doğalgazdan çok daha kuvvetli bir zeminin üzerine oturtulmalı. İlişkiler her iki ülkenin güvenliği için oldukça önem taşıyor." dedi.
ABD merkezli Tellurian Inc. şirketinin Başkan Yardımcısı ve eski ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji İşleri Özel Temsilcisi Amos Hochstein, Türkiye'nin sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) piyasasına girdiğine dikkati çekerek, "Türkiye de kaynaklarını çeşitlendirme ihtiyacıyla karşı karşıya, ama LNG'yi bu çeşitlendirmede bir araç olarak kullanmaya başladı. Avrupa'da bazı ülkelerin de Türkiye modelinden yararlanacağını ve bu şekilde daha iyi bir ekonomi başarabileceklerini düşünüyorum." dedi.
Bunun için de sıvılaştırma alanlarındaki altyapı ihtiyacının giderilmesi gerektiğine işaret eden Hochstein, "Türkiye'den Güney Gaz Koridoru bağlamında bahsediyoruz, ama Türkiye'nin LNG alanına da girdiğini gördük. Türkiye de kaynaklarını çeşitlendirme ihtiyacıyla karşı karşıya, ama LNG'yi bu çeşitlendirmede bir araç olarak kullanmaya başladı. Avrupa'da bazı ülkelerin de Türkiye modelinden yararlanacağını ve bu şekilde daha iyi bir ekonomi başarabileceklerini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Avrupa'nın da özellikle LNG'ye erişebilir olması için çalışmalarımız olacak"
ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Enerji İşleri Özel Temsilci ve Koordinatör Vekili Mary Warlicki de Amerika'nın Avrupa enerji güvenliği taahhüdünde birçok yenilik olduğunu aktardı.
Daha önce Rusya'nın Ukrayna ve Avrupa'ya gaz kesintileri uyguladığını ve bu kesintilerin bir uyanma çağrısı anlamında geldiğini anlatan Warlicki, "Hala Rusya'ya veya tek bir enerji kaynağına bağlı olan ülkeler için bu durum son derece önemli. Bu uyanma çağrısı aynı zamanda enerji çeşitliliğinin altını çizmiş oldu. Ukrayna 2015'in sonunda gaz çeşitlendirmesi projesine başladı, çok önemli çalışmalar söz konusu ve daha fazla gelişmeler olacak. Biz en kırılgan durumda olan ülkelerle çalışmaya devam edeceğiz, bölgedeki zorlukları ele almaya çalışacağız. Avrupa'nın da özellikle LNG'ye erişebilir olması için çalışmalarımız olacak. Bu çeşitlendirme çalışmaları Amerikalı şirketler için pazar fırsatları açısından da çok önemli." diye konuştu.
Muhabir: Zeynep Duyar,Nuran Erkul,Gülşen Çağatay,Nuran Erkul
dikGAZETE.com
