Colmenar Viejo
Boğa güreşlerinin 11. yüzyılda doğduğu yer olan İspanya'da mart sonunda başlayan ancak mayıs ayıyla hareketlenen yeni sezona en iyi şekilde hazırlanmak isteyen matadorlar hem zihinsel hem de fiziksel antrenman yapıyor.
Çocukluk hayalini İspanya'da gerçekleştirmeye çalışan 24 yaşındaki Meksikalı matador İsaac Fonseca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Benim rüyam ve hedefim, boğa güreşlerinde iz bırakmak. Bunun ne boyutta olduğu önemli değil. Avrupa'da başarılı olmak, burayı fethetmek isteyen bir İsaac Fonseca olduğunu bilmelerini istiyorum. Bu hayatta gün gelip diğer dünyaya göçüp gittiğimizde akılda kalan biri olmaktan daha güzel bir şey yok." dedi.
Başkent Madrid'e 45 kilometre uzaklıkta Colmenar Viejo ilçesindeki "Flor de Jara" boğa çiftliğinde yaşayan ve antrenmanlarını burada yapan Fonseca, "İlk kez 7 yaşındayken dedemin arkasında boğa arenasına çıktım. Olağanüstü ve sihirli bir andı. Çünkü korkmadım ve kendimi dünyanın en mutlu ve en güçlü çocuğu olarak hissettiğim o anın zevkini çıkardım." diye konuştu.
Boğa güreşlerinde 4. ve en üst kademe olan matador unvanını Ağustos 2022'de alan Fonseca, "Buraya kadar gelmem uzun ve zor oldu ama bu yoldan geçerken çok büyük sevinçler yaşadım. Meksika'da başladım ve 2018'de, kendimi daha iyi hazırlamak için boğa güreşlerinin merkezi olan İspanya'ya geldim. Birçok şeyden feragat ettim ve hayatımı tamamen boğa güreşlerine adadım." ifadelerini kullandı.
Zamanının çoğunu fiziksel ve zihinsel antrenmanlara adayan Meksikalı matador, boğa çiftliğinde yaşamaktan dolayı kendisini şanslı hissettiğini, çok fazla meditasyon yaptığını, motivasyonunu yüksek tuttuğunu ve boğaları izleyerek onlarla iletişim kurmaya çalıştığını anlattı.
Orta düzeyde bir matador güreş başına 9-15 bin, elit bir matador 100 bin avro civarında kazanıyor
Yabancı olmasından dolayı İspanya'daki rekabetin kendisi açısından daha zorlu olduğunu dile getiren Fonseca, "Meksikalı olduğum için değil, yabancı olduğum için zor. İspanya'daki seviyeye, yaşama, boğalara, seyirciye uyum sağlamak gerekiyor. Çok sert bir rekabet var. Özellikle elit denilebilecek, en üst düzey matadorların arasında olmak çok zor. Bunu Şampiyonlar Ligi olarak da tanımlayabiliriz. İspanya'da kayıtlı yaklaşık 500 kadar matador var ama bunlardan sadece 10 kadarı boğa güreşlerini ellerinde tutan, elit sınıfında. Orta düzeydeki bir matador, boğa güreşi başına 9-15 bin avro, üst kademedeki matador ise 100 bin avro civarında kazanıyor." dedi.
"Las Ventas, dünyanın en önemli ve en güzel boğa arenası"
Bugüne kadar alt kategorilerde 4 kez çıktığı, dünyanın en önemli boğa güreşi arenalarından biri olan Madrid'deki Las Ventas'a 15 Mayıs'ta ilk defa matador olarak çıkacak Fonseca, "Las Ventas, dünyanın en önemli ve en güzel boğa arenası. Seyircinin çok talepkar olduğu, en güçlü boğaların çıktığı bir arena. Seyircinin dikkatli ve talepkar olduğu bu tip arenalarda dikkatinizin, motivasyonunuzun ve seyirciye karşı sorumluluk duygunuzun en üst düzeyde olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Boğa güreşlerinde birçok kez başaktörün boğa olduğunu dile getiren Fonseca, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Boğa iyiyse tabiri caizse sahneyi sizin elinizden alabiliyor. Kendime odaklanmam, boğanın tepkilerini önceden hissedip onun üzerinde üstünlük kurmam lazım. Ancak bunu yaptığın sürece seyirciyi kendi tarafında tutabiliyorsun. Amaçlarını, sorumluluğunu, zihinsel ve fiziksel hazırlıklarını tam yapıp bunu iyi bir boğa güreşi ile taçlandırırsan, boğayı öldürüp kulağını kestiklerinde (ödül olarak veriliyor) bu benim için tam anlamıyla huzura varmak anlamına geliyor. Çünkü hedefini gerçekleştiriyorsun."
"Arenadaki kıyafetimiz ikinci derimiz"
Vücudunun bacak, kalça ve karın boşluğu bölgelerinde bu zamana kadar aldığı boğa boynuzlarından dolayı en az 5 dikiş izi bulunan Fonseca, 8-10 yıl daha profesyonel matadorluk yapıp kendini kanıtlamak istediğini vurguladı.
Matadorların belki de en göze batan özellikleri olan parıltılı kıyafetleri için "bizim ikinci derimiz" diyen Fonseca, "Boğa gibi biz de arenada hayatımızı ortaya koyuyoruz. O yüzden arenadaki kıyafetlerimiz ikinci derimiz. Bunu giydiğinde sanki bir savaşçı sanatçı oluyorsun. Sana saldırma duygularıyla hareket eden en az 500 kilogramlık bir hayvanın karşısında olmak bir sanattır. Bize sanatçı bir gladyatör de diyebilirsin. Giydiğimiz kıyafet bizi bu duygulara itiyor. Bu, sizi rutin hayatın dışına çıkaran, kendinizi büyük hissettiren bir şey." dedi.
Boğa güreşine karşı çıkan hayvan hakları derneklerinin tepkilerine de cevap veren Fonseca, şu görüşü savundu:
"Toro lidia (dövüşçü boğa) ya da toro bravo (başarılı boğa) olarak adlandırılan boğa güreşlerine çıkan boğalar, matador karşısına çıkmak ve arenada ölmek için var olan bir hayvan ırkı; et olarak ticari kullanılan bir hayvan değil. Saldırgan yapısı olan bir hayvan. Boğa güreşinde boğanın ölümü çok önemli. Aslında toplumda ölümü gizlemek gibi bir durum söz konusu. Zayıf, kırılgan bir toplum yaratmak isteniyor. Böyle olmamalı. Boğa güreşleri çok büyük bir şey. Matador ve boğa hayatlarını ortaya koyuyor. Boğalar elbette ölüyor ama ölen matadorlar da var. Aynı zamanda arenada iyi bir güreş çıkaran boğa, saygıdan dolayı affediliyor. Boğa güreşleri, yaşaması devam etmesi gereken ve var olmayı sürdürecek, güzel bir kültür. Değerler ve kültürler üzerine kurulu bir etkinlik."
Geçmiş yıllara oranla sayıları oldukça azalsa da İspanya ekonomisine yılda 4 milyar avrodan fazla katkısı olan boğa güreşi etkinlikleri, mart-ekim ayları arasında yapılıyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com