Sabancı suikastı davasının faili İsmail Akkol, dava dosyasındaki bütün belgeleri okumak istediğini belirterek savunma yapmadı. Mahkeme, dava dosyasındaki 20 klasörün Akkol’un bağlı bulunduğu cezaevine gönderilmesine hükmetti.
İstanbul 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık İsmail Akkol, Silivri Cezaevi’nden getirilirken duruşma salonunda çok sayıda jandarma hazır bulunduruldu. Sabancı ailesini avukat Vehbi Kahveci temsil ederken, sanık Akkol için 4 avukat duruşmaya katıldı.
Duruşmanın başlamasının ardından mahkeme başkanı firari sanık Fehriye Erdal hakkında çıkarılan yakalama emrinin infaz edilemediğini belirtti. Mahkeme başkanı daha sonra sanık Akkol’a iddianameyi okuyup okumadığını sordu.
Sanık Akkol ise iddianameyi okuduğunu belirterek, “İddianame dediğiniz şey 3-4 ceza maddesinden ibaret. Bu konuya ilişkin yazılmış kitaplar var. Bu kitaplar yasaklı değildir ancak ulaşamıyorum. Savunma yapmak için bu kitapları ve dava dosyasındaki bütün belgeleri okumak istiyorum” dedi.
“TEK BAŞIMA HÜCREDE KALIYORUM”
Bir hücrede tutulduğunu kaydeden Akkol, “Bir hücrede yalnızım. Bulunduğum koridor bomboş. Bağırsam sesimi duyacak kimse yok. Kafanızı yanlışlıkla bir yere vursanız kimsenin haberi olmaz, orada ölürsünüz. Bu şartları protesto etmek için ‘Tecrit işkencedir’ dedim. Beni bu yüzden cezalandırıyorlar” ifadelerini kullandı.
“AÇLIK GREVİNE BAŞLADIM”
Sanık Akkol, birlikte gözaltına alındığı Fadik Adıyaman’ın İstanbul’a getirildikten sonra tutuklanarak, Bakırköy Cezaevi’ne gönderildiğini hatırlatarak, “Oradan da apar topar Tekirdağ F Tipi Cezaevine adeta kaçırılarak götürüldü. Fadik Adıyaman’ın tek suçu İsmail Akkol ile birlikte yakalanmasıdır. Fadik Adıyaman, arkadaşlarının bulunduğu bir hapishaneye gitmek istiyor. Bunun için iki aydır açlık grevinde. 51 yaşında bir kadının bu isteği yerine getirilsin. Ben de aynı gerekçelerle açlık grevine başladım” diye konuştu.
“20 YIL SONRA NEDEN GELDİM?”
Sanık Akkol daha sonra, söyleyeceklerini yazılı hale getirdiğini ifade ederek, Türkiye’ye geldikten sonra hakkında yalan haberler yapıldığını söyledi. Akkol, günlerce ‘20 yıl sonra neden geldiler’ sorusunun tartışıldığını belirtti. Akkol, “Koca koca adamlar günlerce bu soruyu tartıştılar. Bizim ne zaman gelip gideceğimize karar veren tek şey Türkiye’deki devriminin çıkarlarıdır. Türkiye’ye gelmek izne tabi midir? Öyle bir sınır yok. Tek gerçek iki savaşçı yakalanmıştır. Diğerleri komple teorisidir. Savaşçı adaletin temsilcisidir. Adaletsizliğe teslim olmayacağız. Hiç kimse iki savaşçının neden geldiğini sorgulama hakkında sahip değildir. Çünkü cevap yalın, adalet için. Ege’den Marmara’ya 2 kişinin geçişi için abartı derecesinde güvenlik güçleri yığmışlardı” dedi. Akkol ifadesinde, Berkin Elvan, Hasan Ferit Gedik ve Dilek Doğan’ın ölümüne ilişkin bazı beyanlarda da bulundu.
SANIK AVUKATI: “TUTUKLAMA YERSİZDİR”
Akkol’un ifadesini tamamlamasının ardından sanık avukatı Özgür Yılmaz söz alarak, müvekkilinin henüz ceza almadığını, hükümlü değil tutuklu olduğunu belirtti. Sanık avukatlarından Oya Aslan müvekkilinin yakalandığı Aydın’ın Söke ilçesinde tutuklandığını kaydederek, “Müvekkilim yönüyle kuvvetli suç şüphesini oluşturacak bir şahsın beyanı dışında somut delil bulunmamaktadır. Tutuklama yersizdir. Başka bir saikle yapılmıştır. Müvekkilin tahliyesini talep ediyoruz” dedi.
SABANCI AİLESİNİ AVUKATLARI TEMSİL ETTİ
Sabancı ailesinin avukatı Vehbi Kahveci ise sanık avukatlarının beyanlarına katılmadıklarını kaydederek, “Sanık hakkında daha önce verilmiş gıyabi tutuklama kararı vardır. Bu vihaciye çevrildi. Diğer hususları mahkemenin takdirine bırakıyoruz” diye konuştu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Akkol ve avukatlarına, savunmaları hazırlamaları için süre veren mahkeme, dava dosyalarının bir örneğinin cezaevi aracılığıyla sanığa gönderilmesini kararlaştırdı.
TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLDİ
Sanığın cezaevi koşullarına yönelik iddialarının, idari işleme ilişkin olması nedeniyle işlem yapılması için yer olmadığına karar veren mahkeme, dosya içeriği, iddianamede istenen ceza miktarı, atılı suçun işlendiğine dair somut delillerin bulunması gerekçeleriyle sanık Akkol’un tutukluluk halinin devamına hükmetti. Firari sanık Fehriye Erdal hakkındaki yakalama kararının infazının beklenmesine hükmeden mahkeme, duruşmayı 22 Haziran tarihine erteledi.
(İHA)
İstanbul 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık İsmail Akkol, Silivri Cezaevi’nden getirilirken duruşma salonunda çok sayıda jandarma hazır bulunduruldu. Sabancı ailesini avukat Vehbi Kahveci temsil ederken, sanık Akkol için 4 avukat duruşmaya katıldı.
Duruşmanın başlamasının ardından mahkeme başkanı firari sanık Fehriye Erdal hakkında çıkarılan yakalama emrinin infaz edilemediğini belirtti. Mahkeme başkanı daha sonra sanık Akkol’a iddianameyi okuyup okumadığını sordu.
Sanık Akkol ise iddianameyi okuduğunu belirterek, “İddianame dediğiniz şey 3-4 ceza maddesinden ibaret. Bu konuya ilişkin yazılmış kitaplar var. Bu kitaplar yasaklı değildir ancak ulaşamıyorum. Savunma yapmak için bu kitapları ve dava dosyasındaki bütün belgeleri okumak istiyorum” dedi.
“TEK BAŞIMA HÜCREDE KALIYORUM”
Bir hücrede tutulduğunu kaydeden Akkol, “Bir hücrede yalnızım. Bulunduğum koridor bomboş. Bağırsam sesimi duyacak kimse yok. Kafanızı yanlışlıkla bir yere vursanız kimsenin haberi olmaz, orada ölürsünüz. Bu şartları protesto etmek için ‘Tecrit işkencedir’ dedim. Beni bu yüzden cezalandırıyorlar” ifadelerini kullandı.
“AÇLIK GREVİNE BAŞLADIM”
Sanık Akkol, birlikte gözaltına alındığı Fadik Adıyaman’ın İstanbul’a getirildikten sonra tutuklanarak, Bakırköy Cezaevi’ne gönderildiğini hatırlatarak, “Oradan da apar topar Tekirdağ F Tipi Cezaevine adeta kaçırılarak götürüldü. Fadik Adıyaman’ın tek suçu İsmail Akkol ile birlikte yakalanmasıdır. Fadik Adıyaman, arkadaşlarının bulunduğu bir hapishaneye gitmek istiyor. Bunun için iki aydır açlık grevinde. 51 yaşında bir kadının bu isteği yerine getirilsin. Ben de aynı gerekçelerle açlık grevine başladım” diye konuştu.
“20 YIL SONRA NEDEN GELDİM?”
Sanık Akkol daha sonra, söyleyeceklerini yazılı hale getirdiğini ifade ederek, Türkiye’ye geldikten sonra hakkında yalan haberler yapıldığını söyledi. Akkol, günlerce ‘20 yıl sonra neden geldiler’ sorusunun tartışıldığını belirtti. Akkol, “Koca koca adamlar günlerce bu soruyu tartıştılar. Bizim ne zaman gelip gideceğimize karar veren tek şey Türkiye’deki devriminin çıkarlarıdır. Türkiye’ye gelmek izne tabi midir? Öyle bir sınır yok. Tek gerçek iki savaşçı yakalanmıştır. Diğerleri komple teorisidir. Savaşçı adaletin temsilcisidir. Adaletsizliğe teslim olmayacağız. Hiç kimse iki savaşçının neden geldiğini sorgulama hakkında sahip değildir. Çünkü cevap yalın, adalet için. Ege’den Marmara’ya 2 kişinin geçişi için abartı derecesinde güvenlik güçleri yığmışlardı” dedi. Akkol ifadesinde, Berkin Elvan, Hasan Ferit Gedik ve Dilek Doğan’ın ölümüne ilişkin bazı beyanlarda da bulundu.
SANIK AVUKATI: “TUTUKLAMA YERSİZDİR”
Akkol’un ifadesini tamamlamasının ardından sanık avukatı Özgür Yılmaz söz alarak, müvekkilinin henüz ceza almadığını, hükümlü değil tutuklu olduğunu belirtti. Sanık avukatlarından Oya Aslan müvekkilinin yakalandığı Aydın’ın Söke ilçesinde tutuklandığını kaydederek, “Müvekkilim yönüyle kuvvetli suç şüphesini oluşturacak bir şahsın beyanı dışında somut delil bulunmamaktadır. Tutuklama yersizdir. Başka bir saikle yapılmıştır. Müvekkilin tahliyesini talep ediyoruz” dedi.
SABANCI AİLESİNİ AVUKATLARI TEMSİL ETTİ
Sabancı ailesinin avukatı Vehbi Kahveci ise sanık avukatlarının beyanlarına katılmadıklarını kaydederek, “Sanık hakkında daha önce verilmiş gıyabi tutuklama kararı vardır. Bu vihaciye çevrildi. Diğer hususları mahkemenin takdirine bırakıyoruz” diye konuştu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Akkol ve avukatlarına, savunmaları hazırlamaları için süre veren mahkeme, dava dosyalarının bir örneğinin cezaevi aracılığıyla sanığa gönderilmesini kararlaştırdı.
TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLDİ
Sanığın cezaevi koşullarına yönelik iddialarının, idari işleme ilişkin olması nedeniyle işlem yapılması için yer olmadığına karar veren mahkeme, dosya içeriği, iddianamede istenen ceza miktarı, atılı suçun işlendiğine dair somut delillerin bulunması gerekçeleriyle sanık Akkol’un tutukluluk halinin devamına hükmetti. Firari sanık Fehriye Erdal hakkındaki yakalama kararının infazının beklenmesine hükmeden mahkeme, duruşmayı 22 Haziran tarihine erteledi.
(İHA)
